Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mersin 5.İcra Müdürlüğünün 2016/4846 Esas sayılı dosyasının incelemesinde; alacaklı T4 vekili tarafından, borçlular Ahmet Altun ve T1 aleyhine 92.254,28 TL. asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla, kambiyo senetlerine özgü takip yapıldığı, örnek 10 ödeme emrinin 11/04/2016 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, davacı tarafından 06/06/2016 tarihinde ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiası ile ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve borca itiraz istemiyle dava açıldığı anlaşılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun kendisine gönderilen tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. (Benzer yönde Yargıtay 12....

Mahkemece İİK.nun 18/3 ve HMK 320/1 maddelerine göre, şikayet konusu nedeniyle açıklama yapılmasına ve duruşma açılmasına gerek olmadığı takdir edilerek evrak üzerinde yargılama yapılarak hüküm kurulmuştur. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: ".. Hukuk Genel Kurulu'nun 5.6.1991 tarih ve 1991/12- 258 Esas 1991/344 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere; “..usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir." Somut olayda, dava dilekçesinde usulsüz tebligatlardan 01/04/2019 tarihinde haberdar olunduğunun belirtildiği, şikayetin ise öngörülen 7 günlük süreden sonra 11/04/2019 tarihinde yapıldığı anlaşılmakla; usulsüz tebliğe yönelik şikayetin süreden reddine karar verilmiştir. İİK'nun 33....

Somut olayda, şikayetçinin usulsüz tebliğ işlemini ve dayanak belgelerin tebliğe çıkarılmadığını kıymet takdir raporunun tebliğ tarihi olan 13/10/2020 tarihinde öğrendiği, şikayeti ise yasal 7 günlük süre sona erdikten sonra (16/04/2021 tarihinde) yaptığı anlaşıldığından mahkemece, süre aşımı nedeniyle şikayetin reddine karar verilmesi isabetli olmuştur....

Usulsüz tebliğ işlemini öğrenen davacıların bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkememiz önüne getirdiğinden ve aksi alacaklı vekilince ispat edilemediğinden ve icra dosyasından aksi anlaşılamadığından borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas alınıp usulsüz yapılan tebligatın geçersiz olacağı sonuç ve kaanatine varıldığından, usulsüz tebligata ilişkin şikayetin kabulü ile davacı/ borçlular adına çıkarılan tebligatın usulsüz olduğunun tespiti ile davacı borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihin18/07/2022 olan öğrenme tarihi olarak tespitine" dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacıya Bakırköy 4.İcra Müdürlüğünün 2022/7802 Esas sayılı dosyası üzerinden çıkarılan "Örnek No:7 İlamsız Takiplerde Ödeme Emri" tebligatının 06/07/2022 tarihinde muhatabın tevziat saatlerinde adreste bulunmaması nedeni ile muhtara teslim edildiğini, TK. 21....

GEREKÇE: Adi kiraya ve hasılat kiralarına ait takipte borçlu tarafından usulsüz tebliğ şikayetinde bulunulmuş olup ilk derece mahkemesince şikayetin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin 20.02.2020 olarak düzeltilmesine karar verilmesi üzerine alacaklı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. Yine Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12- 258 Esas-1991/344 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere “...usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın, bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde, tebligatın usulsüzlüğünü, şikayet yolu ile icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir”. Y.12. HD.nin 2019/851 E. 2019/5126 K....

icra takibini tesadüfen 20/08/2019 tarihinde öğrendiğini, TK'nın 20 maddesine göre tebliğin 15 gün sonra yapılmış sayılacağından icra dairesine yapılan 21/08/2019 tarihli itirazın süresinde olduğunu, bu nedenle takibin durması kararı verilmesi gerektiğini belirterek ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle şikayetin kabulü ile tebliğ tarihinin muttali olanan 20/08/2019 tarihi olarak kabul edilmesine, icra dairesine yaptıkları itirazın tebliğ tarihinin değişmesi nedeniyle itirazın süresinde kabul edilerek icra dairesinin itirazın reddine dair kararının şikayet nedeniyle kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı borçlunun 29/12/2021 tarihi itibariyle takipten haberdar olmasına rağmen usulsüz tebliğ şikayetini ise 18/04/2022 tarihinde yaptığı, İİK.nun 16/1. maddesinde belirtilen 7 günlük süre dolduktan sonra usulsüz tebliğ şikayetinde bulunulduğu ve borca ve ferilerine itirazını icra dairesine yapması gerektiği anlaşıldığından usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı borçlu vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını aynen tekrar ederek, takibin 29/12/2021 tarihinde öğrenildiğinin kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

GEREKÇE: Uyuşmazlık ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamlı takipte icra emrinin usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği ve dayanak belgelerin ödeme emri ekinde tebliğ edilmediğine yönelik şikayet mahiyetindedir. Osmaniye 1. İcra Müdürlüğünün 2019/5781 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı Akbank T.A.Ş. Vekili tarafından, borçlular Serdar Demir ve T1 hakkında 24/07/2019 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi başlatıldığı, davacı borçluya örnek 6 icra emrinin 25/07/2019 tarihinde, kıymet takdir raporunun ise 18/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından 24/02/2020 tarihinde usulsüz tebligatın iptali istemiyle dava açıldığı anlaşılmıştır. Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....

Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12- 258 Esas-1991/344 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere “...usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın, bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde, tebligatın usulsüzlüğünü, şikayet yolu ile icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir”. Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 12.02.1969 tarih ve 1967/172- 107 sayılı kararında da benimsendiği üzere beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez. Davacı kendisine gönderilen ve 06.08.2007 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini öne sürerek tebliğ tarihinin düzeltilmesini istemiş, mahkemece şikayetin kabulü ile davacının beyan ettiği tarihe göre tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar vermiştir....

Sayılı ve 2009/23590 E. 2010/5162 K. sayılı emsal içtihatlarından da anlaşıldığı üzere; İnceleme icra mahkemesine sunulan şikayet dilekçesinde ileri sürülen şikayet sebepleri ile sınırlı olarak yapılır. Somut olayda; emsal içtihatlar , HMK.nun 25. Ve 357/1. maddesi gereğince şikayet dilekçesinde yer almayan ve sonradan istinaf aşamasında ileri sürülen 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası incelenemez.Borçluya ödeme emrinin 09/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, daha sonra 103 Davetiyesinin 25/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği , 103 davetiyesi tebliğ işleminin usulsüzlüğünün ise şikayet dilekçesinde ileri sürülmediği buna göre borçlunun en geç 103 davetiyesinin tebliğ edildiği 25/01/2020 tarihinde takipten ve dolayısıyla usulsüz tebligattan haberdar olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda 08/10/2020 tarihinde yapılan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetlidir....

UYAP Entegrasyonu