WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tebligatın usulsüzlüğü şikayetinin yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Bu durumda, aksine bir belge bulunmadığı sürece, muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda, şikayetçiye gönderilen ödeme emrinin 30/09/2019 tarihinde TK'nun 21/1 maddesine göre tebliğ edildiği, şikayetçinin icra dairesine 31/10/2019 tarihinde verdiği itiraz dilekçesinde babasından kaynaklanan borç nedeniyle ödeme emri gönderildiğinden bahsederek borca itiraz ettiği, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayetin ise İİK'nun 16....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu şirket vekilinin, sair şikayet nedenleri ile birliktte icra emrinin usulsüz tebliğ edildiğini de ileri sürerek icra emri tebliğinin 15.06.2015 olarak tespitine karar verilmesi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, borçlunun bilinen ticaret sicilindeki adresine icra emrinin tebliğ edilmesi nedeniyle, tebliğin usulüne uygun olduğu gerekçesiyle anılan bu şikayetin de reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

    Ancak, bu tebligatta, tebliğ memuru tarafından muhatabın çarşıda olduğunu beyan edenin adı ve soyadınını belirtilmediği ve imzasının alınmadığı veya imzadan çekinme durumu belirlenmeden muhtara tebliğ ve 2 nolu fişin kapıya yapıştırılması ile tebliğ işlemini tamamladığı görülmüştür. Bu hali ile satış ilanı tebliğ işlemi, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1 maddesi ile Yönetmeliğin 30. maddesi hükümlerine aykırı olup usulsüzdür. İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi ise başlı başına ihalenin feshi sebebidir.O halde, mahkemece, şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

      Öte yandan, Hukuk Genel Kurulunun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258 E. ve 1991/344 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere “..usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın, bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir.” Borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Somut olayda her ne kadar alacaklı, borçlunun haciz tarihinde takipten haberdar olduğunu iddia etmiş ise de, haciz sırasında borçlu hazır bulunmadığından bu yöndeki iddia yerinde görülmemiştir. O halde, mahkemece borçlunun şikayetin kabulü ile TK.'...

        Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Usulsüz tebliğ şikayeti ile tebliğlerin öğrenme tarihinin düzeltilmesine ve hacizlerin kaldırılmasına ilişkin şikayet hakkında Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın, İİK’nun 363. maddesi kapsamında temyizi kabil bir karar olduğu anlaşılmakla, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20....

          Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öğrenme tarihinin aksi ise ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 12/02/1969 tarihli, 1967/172- 107 Esas, Karar sayılı kararı) Somut olayda, ödeme emri davacıya 18/01/2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı vekili tarafından 02/04/2021 tarihli dilekçe ile takip dosyasına itirazda bulunulmuştur. Dolayısıyla, davacının takipten 02/04/2021 tarihinde haberdar olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacının usulsüz tebligata ilişkin şikayet süresi, öğrenme tarihi olan 02/04/2021 tarihinden başlayacağından, 12/04/2021 tarihinde yapılan şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur....

          ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; ödeme emri tebliğ işleminin, borçlunun tebliğ yapılan yerde oturmaması, tebliğ mazbatasında geçici mi sürekli mi bulunmadığı hususunun tespit edilmemesi, bilgisi alınan ve haber bırakılan komşunun kimlik bilgilerinin dercedilmemesi, tebliğ mazbatasında yazan isimde bir komşusunun bulunmaması ve haber kağıdının kapıya yapıştırılmaması sebepleri ile usulsüz olduğunu, icra takibinden 13.6.2022 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek, ödeme emri tebliğ tarihinin bildirilen öğrenme tarihi olarak düzeltilmesini ve borçlu hakkında uygulanan hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; tebliğ yapılan adresin borçlunun mernis adresi olduğunu, iş bu şikayet yapılmadan iki gün önce kötü niyetli olarak adres değişikliği yapıldığını ve şikayete konu ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olduğunu ileri sürerek şikayetin reddini istemiştir. III....

            Morgül sokak Esmehan Köse apartmanı kat 4 no 16 Antakya/Hatay" adresinde "muhatap işe gittiğinden aynı konutta birlikte oturan yeğeni Mehmet Yalçınkaya'ya tebliğ edildi" açıklamasıyla usulüne uygun tebliğ edildiği gerekçesiyle usulsüz tebliğ şikayetinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ödeme emrinin "muhatap işe gittiğinden aynı konutta birlikte oturan yeğeni Mehmet Yalçınkaya'ya tebliğ edilmiştir." açıklamasıyla tebliğ edildiğini, ancak müvekkilinin tebligat adresinde Mehmet Yalçınkaya ile birlikte oturmadığını ve bu isimde yeğeninin bulunmadığını, mahkemece bu hususlar araştırılmadan karar verildiğini, her ne kadar dava dilekçesinde ödeme emrinin Köseoğlu İnşaat'a tebliğ edildiğini yazmış iseler de bu hususun maddi hatadan kaynaklandığını, müvekkilinin tanımadığı bir kişiye yapılan tebligatın usulsüz olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

            Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle;İcra Takibi borçlusu T1'nın maddi gerçeğe aykırı ve hukuki dayanaktan yoksun iddialarda bulunarak şikayet yoluna başvurduğunu, davacı borçluya ödeme emrinin usulüne uygun olacak şekilde tebliğ edildiğini, mahkeme kararının tebliğ şerhiyle açıkça çeliştiğini, tebliğ mazbatasında şüpheye yer bırakmayacak şekilde davacı-borçlu T1'nın komşusu Osman Kula'ya haber verildiğini, tebligat haber kağıdı davacı-borçlunun kapısına yapıştırıldığının yazılı olduğunu Mahkemenin şikayetin kabulü yönündeki kararının hukuka aykırı olduğunu, beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Başvuru İİK'nun 16 maddesine dayanan ödeme emrinin usulsüz tebliğ işlemini şikayet niteliğindedir. T.K.'...

            - K A R A R - Şikayetçiler vekili, 24.05.2017 tarihli sıra cetvelinde şikayet olunan alacaklının 1. sıraya kaydedildiğini, müvekkillerinin alacaklı olduğu takip dosyasında bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine 23.08.2016 tarihinde icrai haciz konulduğunu, şikayet olunanın alacaklı olduğu takip dosyasında taşınmaz üzerine 24.06.2016 tarihinde ihtiyati haciz konulduğunu ve borçluya gönderilen ödeme emrinin 10.08.2016 tarihinde borçluya tebliğ edilmiş gibi göründüğünü, ilk bakışta davalının ihtiyati haczinin 16.08.2016 tarihinde icrai hacze dönüştüğünün düşünüldüğünü, ancak doğru olmadığını, borçluya gönderilen ödeme emrinin usulsüz olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmiştir. Şikayet olunan vekili, borçluya gönderilen ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiğini, borçlunun söz konusu tebliğ işlemlerine vaki herhangi bir itirazının olmadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir....

              UYAP Entegrasyonu