Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Buna göre tebliğ memuru tahkik etmekle kalmayıp, bunu tevsike yönelik olarak yaptığı tahkikatın sonucunu tebliğ evrakına yazacak ve maddede açıkça belirtildiği üzere ilgilisine imzalatacaktır. Ancak bu şekilde yapılan işlemin usulüne uygun olup olmadığı, Hakim tarafından denetlenebilir. Somut olayda tebliğ memurunun, beyanını aldığı komşunun ismi belirlenmeden ve imzasını almadan veya imzadan çekinme durumunu belirlemeden muhtara tebliğ ve 2 nolu fişin kapıya yapıştırılması ile tebliğ işlemini tamamladığı görülmüştür. Bu hali ile satış ilanı tebliğ işlemi, 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 21/1 maddesi ile Yönetmeliğin 30. maddesi hükümlerine aykırı olup usulsüzdür. İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi ise başlı başına ihalenin feshi sebebidir....

    karar müvekkiline tebliğ edilmediğinden bu hususun müvekkilinin itirazının devam ettiği düşüncesine ittiğini, davanın kabulü ile davalı tarafın müvekkiline ikinci haciz ihbarnamesi gönderdiğini, ancak ihbarnamenin tebliğinin muhtara yapıldığını ve usulsüz olduğunu, müvekkilinin bu ihbarname hakkında bilgi sahibi olamayıp itiraz edemediğinden üçüncü haciz ihbarnamesi gönderildiğini, üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğinin de Tebligat Kanununa aykırı bir şekilde müvekkilinin reşit olmayan 16 yaşındaki oğluna yapıldığını, usulsüz tebliğ edilen üçüncü haciz ihbarnamesi nedeniyle ihbarname içeriğinde belirtilen 15 günlük menfi tespit davası açma süresinin kaçırılmasına sebebiyet verdiğini, müvekkili üzerine kayıtlı malvarlıklarına haciz şerhi işletildiğini, söz konusu tebligatın usulsüzlüğü nedeniyle haciz kesinleşmemiş olacağından usulsüz haczin de kaldırılması gerektiğini, müvekkilinin usulsüz tebliğ edilen İcra İflas Kanunu madde 89/2 ve 89/3'e göre gönderilen tebligatların öğrenme tarihinin...

    Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiğini, tebliğ memurunun davacı borçlunun sistemde kayıtlı olan mernis adresine gittiğini, adreste bulunan kişinin borçlunun eşi olduğunu beyan etmesi üzerine bu kişiye tebliğ işlemini gerçekleştirdiğini, davacının dilekçesinde belirtmiş olduğu şekilde tebliğ memurunun, tebligatı alan kişinin komşu olup olmadığını bilmesinin mümkün olmadığını, kendisine beyan edilen ne ise, o doğrultuda işlemi yapan tebliğ memurunun, aynı konutta yaşayan kişiye ödeme emrini tebliğ ettiğini, ayrıca muhatap adreste bulunmazsa akraba olma şartı aranmaksızın aynı konutta oturduğunu beyan eden kişiye tebligat yapılabileceğini, posta memuru Tebligat Yönetmeliğinde 35.madde de belirtilen şartlara uyarak tebliğ mazbatası üzerinde gerekli açıklamaları yaparak tebliğ işlemini yaptığını beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

    İcra Müdürlüğü 2020/5602 Esas sayılı dosyasında müvekkili borçluya çıkarılan ödeme emrinin takip talebinde belirtilen (mernis) adresine çıkartıldığını, adreste kimsenin olmaması nedeniyle muhtara bırakıldığını ancak tebliğ mazbatasına belirtilen hususların yazılması gerekirken hiçbir şeyin yazılmadığını, müvekkilinin gerek kapısına, gerek sitenin girişine, gerekse site yönetici ve görevlilerine bu durumun bildirilmediğini ve yapıştırılması gereken bilgi ve evrakın kapıya asılmadığını, tebliğ memurunun muhatabın adreste bulunmama sebebini, adresten geçici mi sürekli mi ayrıldığını, tevziat saatlerinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğini, dönecekse ne zaman döneceğini tevsik etmeden muhtara tebliğ ederek tebliğ işlemini tamamladığını, tebligatın usule aykırı olduğunu belirterek, ödeme emrinin tebliğ tarihinin 21/08/2020 tarihi olarak düzeltilmesini istemiştir....

    Somut olayda, muhatabın işte olduğunu beyan eden şahsın adı ve soyadı belirtilmediği gibi, bu kişinin imzası veya imzadan kaçınmış ise bu husus da tebligat evrakına şerh verilmediğinden ödeme emri tebligatı 7201 Sayılı Kanunun 21/1 ve Yönetmeliğin 30/1 maddelerine aykırı olup, usulsüzdür. 7201 Sayılı Kanunun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Hukuk Genel Kurulunun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258 esas ve 1991/344 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere; " .. usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü İcra Mahkemesi önüne getirmesi gereklidir." Borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir....

      Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Şikayet dilekçesinde öğrenme tarihinin belirtilmemiş olması halinde ise, en geç şikayet tarihinde tebliğden haberdar olduğunun kabulü gerekir. Öğrenme tarihinin aksi ise ancak, yazılı belgeyle ispatlanabilir ve bu konuda tanık dinlenerek sonuca gidilemez(Hukuk Genel Kurulunun 12.02.1969 tarih ve 1967/172- 107 sayılı kararı). Ayrıca tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiası da her türlü delille kanıtlanabilir(HGK. nun 2003/12- 600 E. – 2003/606 K.)....

      HGK'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12- 258 E 1991/344 K sayılı ilamında da açıklandığı gibi "... usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebliğatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir." Açıklanan nedenlerle, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna dair şikayetin kabul edilerek, 7201 sayılı kanunun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 04/12/2020 tarihi olarak düzeltilmesine" karar verildiği görülmüştür....

      Tebliğ evrakında tebliğ saatinin yazılmaması, itiraz veya şikayet hakkının kullanılmasının tebliğ saatine bağlı olduğu hallerde gözönüne alınabilecek bir husus olup itiraz ya da şikayet hakkının kullanılmasının gün, hafta ya da ay ile tayin edildiği hallerde etkisi bulunmadığından mazbatada saatin yazılmaması tebliği usulsüz kılmaz. Kaldı ki tebliğin başlangıcından mazbata teslimine kadar yapılan tüm işlemlerin gün ve saatleri PTT tarafından elektronik ortamda tutulmakta olup barkod numarasıyla PTT Gönderi Takip başlığı altında sorgulamaya açıktır. TK'nın 21/2. maddesine göre yapılacak tebliğ işlemlerinde en yakın komşu, kapıcı ya da yöneticiye bildirim yapılacağına dair bir koşula yer verilmemiştir. O halde, davacının usulsüz tebliğe yönelik şikayetinin reddine dair kararda isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1. bendi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/384 KARAR NO : 2022/272 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : POLATLI İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/01/2021 NUMARASI : 2020/101 ESAS - 2021/19 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; 03/09/2020 tarihinde vefat eden müvekkillerinin murisinin son dönemlerinde hasta olduğundan takipten haberdar olmadığını, murise yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, tebliğ mazbatasında bilgisine başvurulan komşusunun isminin yazmadığını, borçlu murisin ödeme emri tebliğ işlemini öğrenmeden öldüğünü, mirasçılarının takipten 12/10/2020 tarihinde haberdar olduğunu mahkemece usulsüz tebligat şikayeti kabul edilmeyecekse, murisin takibin...

      Tebligat Kanununda belirtilen usullere aykırı yapılan tebliğ işlemleri tümden geçersiz olmayıp, öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi gerekir. Usulsüz tebligat takibin iptali ve/veya tebliğ işleminin iptali sonucunu doğurmaz. Şikayetçi öğrenme tarihi beyan etmemiş ise şikayet tarihi öğrenme tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda Şikayetçi, öğrenme tarihi beyan etmediğinden ve Davalı-Alacaklı öğrenmeye ilişkin başka bir tarihte ispat etmediğinden şikayet süresinde kabul edilmiştir. Şikayet konusu tebliğ mazbatasında, Şikayetçinin iddia ettiği gibi “aynı konutta yakınına teslim” ibaresi bulunmayıp tebligatın TK 13. maddesine göre ikmal edildiği ve daimi çalışanın imzasının alındığı görülmektedir....

      UYAP Entegrasyonu