içinde itiraz ettiklerini iddia ederek ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti ile ödeme emrinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 11.03.2022 olarak düzeltilmesine, müvekkilinin borcu bulunmaması nedeniyle itirazlarının yasal süre içinde yapıldığının kabulü ile ilamsız icra takibinin durdurulmasına, müvekkilinin malvarlığına uygulanan hacizlerin kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre başlı başına ihalenin feshi sebebi olup, borçlu vekiline satış ilanının tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesi de aynı hukuki sonuçları doğurur. Öte yandan, İİK'nun 87. maddesinde düzenlenen; “Haczi yapan memur, haczettiği malın kıymetini takdir eder. İcabında ehli vukufa müracaat edebilir” hükmü gereği, icra memurunca, haczedilen taşınmazların satışa esas olmak üzere değeri belirlenir. İcra dairesinin kıymet takdiri işlemine karşı ilgililer, (7) günlük süre içerisinde şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurarak itiraz edebilirler. Kıymet takdirine itiraz üzerine, mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür....
Şikayetçi borçlular, icra mahkemesine yaptığı başvurularında, ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiğinden bahisle ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 10/02/2020 olarak düzeltilmesini, aksi halde davacı Perihan'ın tebliğ tarihinde ağır ameliyat geçirmiş olması, Riccardo'nun da Türkçe bilmemesi nedeniyle gecikmiş itirazlarının kabulü ile borca, yetkiye ve imzaya itirazlarının kabulünü karar verilmesini talep etmiş, mahkemece ödeme emrinin davacı Riccardo'nun kendi imzasına, davacı Perihan'ın ise eşinin imzasına tebliğ edildiğinden bahisle tebligatların usulüne uygun olduğu gerekçesiyle davanın süre yönünden reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK 65. Maddesinde düzenlenen gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır....
İcra Dosyası içindeki tebliğ evrakı incelendiğinde, borçlu şirkete yapılan ödeme emri tebligatı; 01.07.2019 tarihinde "tebligatı almaya yetkili kişilerin bulunmaması nedeniyle evrak almaya yetkili Nimet Çakmak'a tebliğ edildi" şerhi ile tebliğ edilmiş, tebliğ işlemi sırasında, şirket yetkilisinin bulunup bulunmadığı araştırılarak ve yetkili kişinin olmadığı şerh edilerek çalışana tebliğ edildiği, anlaşılmakla, anılan tebligat, Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddeleri ile Yönetmeliğin 21. maddesi hükümlerine uygun olup davacının usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmiştir. Dava 10.07.2019 tarihinde açılmış olup 5 günlük hak düşürücü sürede açılmayan itirazlar nedeniyle davacının itirazlarının süre aşımı nedeniyle reddine" karar verildiği görülmüştür....
İcra Dairesi'nin 2021/44962 Esas sayılı dosyasında yapılan usulsüz tebligat nedeniyle usulsüz tebligat şikayetlerinin kabulüne, usulsüz olarak yapılan tebligat nedeni ile ödeme emri tebliğ tarihinin müvekkili şirketin icra dosyasını öğrenme tarihi olan (fiili haczin yapıldığı tarih) 24.11.2021 tarihi olarak düzeltilmesine, icra dosyasına sunulan itirazın süresinde olduğunun tespitine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-3. kişi vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil adına İİK 89/1 haciz ihbarnamesinin "Yenibosna Merkez Mahallesi, 29 Ekim Caddesi, No 26/u İç Kapı No: 40 Bahçelievler İstanbul" adresine tebliğe çıkartıldığını, tebliğin bila iade geldiğini, aynı adrese TK 21/2'ye göre muhtara tebliğ edildiğini, müvekkilin bu adrese 03/02/2016 ve 05/03/2018 tarihlerinde kullandığını, haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarihte müvekkilin adresinin Yenibosna Merkez Mahallesi, 29 Ekim Caddesi, İhlas Yuva Sitesi, C 9 Blok sitesi No:25/t İç Kapı No: 34 Bahçelievler İstanbul adresi olduğunu, İİK 89/1- 2- 3 haciz ihbarnameleri tebligatın usulsüz olduğunu, 24/07/2020 tarihinde haberdar olduğunu, 28/07/2020 tarihinde haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğini ve haciz ihbarnameleri müzekkerelerine itiraz ettiğini, bu nedenle borçlu sıfatının kaldırılmasını talep ettiğini, icra müdürlüğünce her hangi bir...
Davacı borçlu şirket yetkilisi, dava dilekçesinde, satış ilanının usulüne uygun olarak tüm ilgililere tebliğ edilmediğini belirterek, istinaf dilekçelerinde de, tebligatların usulsüz olduğunu belirterek, ihalenin feshini istemiştir. İİK'nın 127. maddesi uyarınca taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya, alacaklıya ve tapu kaydındaki ilgililere tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi nedenidir. Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini istemek hakkı, sadece kendisine tebligat yapılmayan ilgilisine şikayet hakkı verir. İhalenin feshini isteyen şikayetçi, kendisi dışındaki diğer ilgililere satış ilanının tebliğ edilmediğini veya usulsüz tebliğ edildiğini ileri süremez....
DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin pandemi nedeniyle kısmi faaliyette bulunduğunu, belirli saat aralıklarında kısmi personelle çalıştığını, tebliğ mazbatasında hatalı olarak sürekli kapalı olduğu ve yakın komşularından tanıyan olmadığı gerekçesi ile tebligatın iade edildiğini, bunun üzerine 01/07/2021 tarihinden TK 35/4'e göre tebliğ yapıldığını, bila dönen 08/06/2021 tarihindeki tebligatın usulsüz olduğunu belirterek, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, ıttıla tarihinin 27/07/2021 tarihi olarak belirlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İlk Derece Mahkemesi 27/02/2018 tarihli kararında; " ..Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin TK 35 maddesince kapıya yapıştırılarak tebliğ edildiği, tebliğ adresinin şirketin ticaret sicil kaydındaki adres olduğu, gerek bila tebliğ edilen tebligat işlemi gerek ise TK 35. maddeye göre yapılan tebligat işleminin usulüne uygun olduğu, buna göre usulsüz tebligat şikayetinin yerinde olmadığı, bu nedenlerle de ödeme emrine eklerin eklenilmediği şikayetinin süresi içinde yapılmadığı anlaşıldığından aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davacının usulsüz tebligat şikayetinin esastan reddine, ödeme emrine eklerin eklenilmediği şikayetinin süre nedeniyle reddine.." karar verildiği Davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine, Dairemizin 23/01/2019 tarih, 2017/767 Esas ve 2018/175 Karar sayılı kararı ile yapılan istinaf başvurusu incelemesi sonucunda "...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Ödemiş İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; usulsüz tebligata ilişkin şikayetin kabulü ile, ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 11.11.2020 olarak düzeltilmesine, ödeme emrine karşı yapılan borca itirazda kısmen itiraz edilmişse de itiraz edilen kısım açıkça gösterilmediğinden itirazın reddine, takibin karar kesinleşinceye kadar tedbiren durdurulması talebinin reddine karar verilmiştir....