"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1-Alacaklı tarafın temyiz itirazlarının incelenmesinde; her ne kadar alacaklı taraf katılma yolu ile kararı temyiz etmiş ise de alacaklı tarafından yatırılmış bir temyiz harcı bulunmadığından istemin (REDDİNE), 2-Borçlu tarafın temyiz itirazlarının incelenmesinde; Borçlu taraf vekili icra mahekemesine başvurusunda; usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte zamanaşımı itirazında bulunmuş, mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne karar vermiş ancak zamanaşımı itirazı hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm kurmamıştır....
için başvurduklarını, tebliğ yapılan adresin müvekkili şirketin Ticaret Sicil Gazetesindeki adresten farklı bir adres olduğundan usulsüz olduğunu, bu nedenle ilk derece mahkeme kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir....
Borçluya ödeme emri 18.01.2021 tarihinde tebliğ edildiğine, borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti yerinde olmadığına, davanın 02.04.2021 tarihinde açılmış olmasına göre Mahkemece davacının imzaya itirazının süre yönünden reddi kararı usulüne uygundur. Ancak, anılan yasal düzenleme uyarınca borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayeti de 5 günlük süreye tabi olduğu halde bu şikayetin de süre aşımından reddi gerekirken esasa yönelik inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK'nın 353/1- b-2. bendi gereğince Mahkeme kararının kaldırılmasına, davacının usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, davacının imzaya itirazı ile senedin kambiyo vasfına yönelik şikayetinin süre yönünden reddine, davacının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Muhatabın taşındığını belirten İsmet Aymaz'ın sözlü beyanından anlaşılmış olup, Muhtarlık kayıtlarında kaydı bulunmadığı, Mahalle Muhtarı Neşet Nadak'ın imzalı beyanı olarak iade'' ibareleri yer almakta olup, tebliğ mazbatasında beyanı alınan İsmet Aymaz'ın imzası alınmadığı gibi, imzadan imtina ettiğine dair de bir ibare olmadığı, bu hususun Tebligat Yönetmeliği'nin 30'ncu ve 31'nci maddelerine aykırı olduğu, bu bila tebliğ işlemine dayalı olarak 18.02.2019 tarihli Tebligat Kanunu md. 35/4'e göre yapılan 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ işleminin ve daha sonra çıkarılan 89/2 ve 89/3'e dair tebligatların da usulsüz olduğu, şirkete gönderilen 103 davetiyesinin tebliğ tarihinin 22.06.2019 ve yine şirkete gönderilen temlik muhtırasının tebliğ tarihinin de 22.06.2019 tarihi olduğu görülmekle, şikayetçi şirketin usulsüz tebliğe dayalı şikayet tarihi 19.06.2019 olduğu anlaşılmakla haciz borçlusu şirketin şikayet tarihinden önce hacizden haberdar olduğuna dair dosya kapsamında herhangi bir belge...
ise de; tebligat icra edilen muhtar İbrahim Göksu'nun takip borçlusu olduğu, aynı takipte borçlu bulunmaları nedeniyle hasma tebligat yasağı kapsamında kaldığını belirterek, şikayetin kabulü ile usulsüz tebligata muttali olduğu beyan edilen 28/04/2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak tespitine karar verilmesini istemiştir....
Ödeme emri davacıya ticaret sicilindeki adresine TK 35.maddeye göre tebliğ edilmiştir. Davanın konusu usulsüz tebliğ şikayeti olup davacı tarafından dava dilekçesinde İstanbul 13. İcra müdürlüğünün 2019/24294 E sayılı dosyasında ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, icra takibinden 04/09/2019 tarihinde şirket merkezinde yapılan haciz ile haberdar olduklarını bu nedenle usulsüz tebliğ tarihinin ıttıla tarihi olarak düzeltilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı dava dilekçesinde; kendi beyanında icra takibinden 04/09/2019 tarihinde haberdar olduğunu beyan ettiği İİK 16.maddeye göre ıttıla tarihinden itibaren 7 günlük yasal süresi içerisinde dava açılması gerekirken 7 günlük süre geçtikten sonra 12/09/2019 tarihinde dava açıldığı anlaşıldığından, mahkemece davanın süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken ıttıla tarihinin belirlenmesine ve yetki itirazının da kabulüne karar verilmesi hukuken yerinde değildir....
İcra Müdürlüğünün 2012/1074 sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takip nedeniyle tahsil edildiğini, yine senedin söz konusu krediye teminat olarak verildiğini, müvekkili aleyhine kambiyo takibi başlatılmasının mükerrer tahsilata yol açtığını, ayrıca ödeme emri usulsüz tebliğ edilip, bu tebligat nazara alınarak takip kesinleştirilmiş ise de, usulsüz tebligata göre yapılan işlemler de geçersiz olduğundan takip tarihi olan 2012 yılından bu yana 3 yıllık zamanaşımı süresinin de dolduğunu, tüm bu nedenlerle usulsüz tebligatın iptaline, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına, senede ve borca itirazların kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, haksız ve mesnetsiz davanın süre ve esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 8....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Kayseri Genel İcra Dairesinin 2022/44788 Esas sayılı takip dosyasında davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine kira sözleşmesinden kaynaklı icra takibi başlatıldığı, borçluya örnek 13 ödeme emrinin tebliğ edildiği, davacı borçlu tarafından usulsüz tebligat şikayeti ile iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır. İcra dairesince borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ mazbatasının incelemesinde "“Tebligat adresine gidildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte adına kayıtlı gayrimenkulü üzerine konulan haczin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece; borçlunun, aleyhinde yapılan takibi en geç hazır bulunduğu 12/01/2016 tarihinde yapılan haciz anında öğrendiğinin kabulü karşısında 11/02/2016 tarihinde açılan davanın 7 günlük şikayet süresinden sonra açıldığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK.'...
İcra Müd. 2016/11044 esas sayılı takip dosyasında, kıymet takdir raporunun ve 103 davetiyesinin tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğu şikayeti yanında, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İcra takip dosyasında, davacı-borçlu adına çıkartılan 103 davetiyesi ve kıymet takdir raporu tebligatları sırasıyla 02/10/2017 tarihinde ve 07/11/2017 tarihinde tebliğ edilmiştir. Tebliğ mazbatalarında, tebliğ memurunca, muhatabın adreste bulunup bulunmadığının kimden sorulduğu, adresten kısa süreli mi, devamlı mı, adreste bulunmadığının, tevziat saatlerinden sonra adrese dönüp dönmeyeceği tevsik edilmeden yapılan tebliğ işlemi bu hali ile Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30 ve 35. Maddelerine açıkça aykırı ve usulsüzdür....