WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ya 03.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklının borçlu ... yönüyle takibin kesinleştiğini belirterek haciz talebinde bulunduğu, icra müdürlüğünce ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği ve takibin kesinleşmediği gerekçesiyle haciz talebinin reddedildiği, vaki şikayet üzerine mahkemenin icra müdürlüğü işleminin yerinde olduğunu belirterek şikayetin reddine karar verdiği anlaşılmaktadır. İcra müdürünün ödeme emrinin borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilmemiş olduğunu kendiliğinden gözeterek, alacaklının haciz talebini reddetme yetkisi bulunmamaktadır. Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre borçluya yapılan tebligatın yasaya uygun olup olmadığını tespit ve takdir yetkisi borçlu tarafından şikayet yoluna başvurulduğu takdirde icra mahkemesine ait olup, icra müdürünün böyle bir yetkisi yoktur. Borçlunun usulsüz tebligat şikayeti bulunmadığına göre, mahkemece istemin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Davacı istinafa başvuru dilekçesinde özetle; haciz işleminden Aydın İcra Müdürlüğü'nün 2017/32547 Esas sayılı dosyası üzerinden gönderilen ve tarafına 13/02/2020 tarihinde tebliğ edilen bilirkişi raporuyla haberdar olduğunu, tarafına daha önce tebliğ edilmiş bir tebligat varsa da usulsüz olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, İİK 82/12 maddesi kapsamında açılan haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetidir. Bu dava İİK 16/1 maddesi anlamında şikayet niteliğindedir ve ileri sürme süresi öğrenme tarihinden itibaren 7 gündür. Somut olayda davacıya hacze ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ tarihi 21/12/2017 tarihidir. Davacının dava dilekçesinde yapılan tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin bir iddiası da bulunmadığına göre meskeniyet şikayeti için başvuru süresi 103 davetiyesinin tebliği ile başlamış durumdadır. Dava tarihi ise 18/02/2020 tarihidir....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1497 KARAR NO : 2023/464 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/03/2022 NUMARASI : 2021/761 ESAS, 2022/214 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ - YETKİ İTİRAZI - KAMBİYO ŞİKAYETİ KARAR : İzmir 9. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/761 Esas, 2022/214 Karar sayılı dosyasında verilen davanın reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı hakkında İzmir 20....

    e usulüne uygun tebliğ edilmediğini de ileri sürerek ihalenin feshine karar verilmesi istemi ile icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece, şikayet dilekçesindeki öne sürülen diğer hususların ihalenin feshini gerektirip gerektirmediği irdelenmeden, taşınmaz hissedarı ...'e yapılan satış ilanı tebligatının usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshine karar verildiği anlaşılmıştır. Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı, sadece kendisine tebligat yapılmayan ilgilisine aittir. İhalenin feshini isteyen şikayetçi, kendisi dışındaki diğer ilgililere satış ilanının tebliğ edilmediği hususunu ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremez. O halde mahkemece, alacaklının ileri sürdüğü diğer fesih nedenleri incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, taşınmaz hissedarı olan ve ihalenin feshi istemine dair şikayeti de bulunmayan ...'e satış ilanının usulüne uygun tebliğ edilmediği gerekçesi ile ihalenin feshine karar verilmesi isabetsizdir....

      Davacı dava dilekçesinde, borca itirazın yanında usulsüz tebliğ şikayetinde de bulunduğunu beyan etmiş olmasına rağmen, Mahkemece HMK'nın 297.maddesine aykırı olarak davacının usulsüz tebliğ şikayeti konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Mahkemece, borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti de incelenmek suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden HMK'nın 353/1- a-6. bendi gereğince davacının istinaf isteminin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....

      İİK'nın 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya (varsa vekiline) tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi, Yargıtay'ın süreklilik arzeden içtihatlarına göre başlı başına ihalenin feshi sebebidir. Satış ilanının borçluya usulsüz tebliğ edilmesi durumunda borçlu satıştan makul süre öncesinde haberdar olmuş ise TK'nın 32. maddesi uyarınca haberdar olunan tarih satış ilanının tebliğ tarihi olarak kabul edileceğinden haberdar olunan tarih ile ihale tarihi arasında makul bir süre varsa artık satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle ihalenin feshine karar verilmesine olanak yoktur. Makul süre ise satış tarihinden 7 gün öncesidir. Somut olayda, davacı 04.11.2020 tarihinde satıştan haberdar olduğunu İstanbul Anadolu 14....

      Dava dilekçesinde davacının takipten 14/12/2020 tarihinde haberdar olduğu belirtilmiş ve 15/12/2020 tarihinde icra dosyasına itiraz edilmesi karşısında, davacının icra takibini öğrendiğini bildirdiği tarihe göre, 11/03/2021 tarihinde yapılan usulsüz tebliğ şikayetinin yasal süresinde olmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin kabul edilmesi doğru olmamıştır. Davacının usulsüz tebliğ şikayetinin yasal süresinde olmaması karşısında, takip kesinleşmiş olmakla, icra müdürlüğünün 11/02/2021 ve 05/03/2021 tarihli kararlarında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, davacının icra memur işlemlerine yönelik şikayeti de yerinde görülmemiştir....

      Noterliği vasıtasıyla müvekkiline ihtar çekildiğini, söz konusu taşınmazın 18/08/2021 tarihinde kendisi tarafından satın alındığını, mevcut kira sözleşmesinin 01/07/2022 tarihinde sonlanacağını, ihtiyacı nedeniyle taşınmazın tahliyesini talep ettiğini, ekteki tebliğ mazbatasından da görüleceği üzere davalı tarafça gönderilen ihtarnamenin 05/11/2021 tarihinde müvekkiline tebliğ edildiğini, güncel yargı kararları ve kanun gereğince ihtarın kiracıya, satın alınma tarihinden 1 ay içinde tebliğ edilmesi gerektiğini, davalı tarafça gönderilen ihtarın bu süre içerisinde tebliğ edilmediğini, bu nedenle öncelikle yargılama esnasında ihtiyati tedbir niteliğinde takibin durdurulmasına, usulsüz tebligat nedeniyle icra dosyasının öğrenme tarihi olan 18/01/2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine, icra müdürlüğüne yapılan itirazlarının tahliye emrinin tebliğ tarihinin değişmesi nedeniyle süresinde kabul edilerek icra müdürlüğünün tahliye kararının kaldırılmasına, tahliye emrinin iptali ile...

      No:12 İç Kapı No:2 Merkez/ Ağrı adresine 7 örnek ödeme emri gönderildiğini, adresinin kapalı olması nedeniyle bu adrese tebliğ yapılamadığından 07/02/2020 tarihinde Tebligat Kanununa aykırı olarak tebligatın muhtara bırakıldığını ve takibin kesinleştirildiğini, 20/02/2020 günü müvekkilinin işbu dosyadan e-devletten haberdar olduğunu, 1 gün sonra icra müdürlüğü dosyasına itiraz dilekçesi sunduğunu, TK' nun 21/2 Md uyarınca tebligat yapılacağına dair meşruhat verilmediği halde tebligatın muhtara teslim edildiğini, icra müdürlüğünce itirazlarını reddettiğini beyan ederek, usulsüz tebligat nedeni ile icra dosyasını öğrenme tarihleri olan 20/02/2020 tarihinin tebliğ tarihi olarak değerlendirilmesine, icra müdürlüğüne yapılan borca itirazlarının tebliğ tarihinin değişmesi nedeniyle süresinde kabul dilerek icra müdürlüğünün itirazlarının reddine dair kararının şikayet nedeni ile kaldırılmasına, icra takibinin itirazları nedeniyle durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      Davalılardan Alternatif Bank'ın icra dosyasındaki alacağını diğer davalı T5 temlik ettiğinden takip dosyasında alacaklı sıfatı bulunmayan bu davalı yönünden davanın pasif husumet yokluğundan usulden reddine karar verilerek yapılan yargılamada, Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, davacı borçlunun 103 davetiyesini tebliğ tarihinde yurt dışında olduğundan bahisle usulsüz tebliğ edildiği iddiasında bulunulmuş ise de, davacı adına çıkarılan 103 davetiyesinin bila ikmal iade dönmesi üzerine mernis adresi olan aynı adrese TK'nın 21/2 şerhi ile yeniden çıkarılan tebligatın 04/01/2022 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, borçlunun yurt içi mernis adresinin bulunması nedeniyle tebligat tarihinde yurt dışında bulunmasının kendisine yapılan tebligatı usulsüz hale getirmeyeceğinden davacının usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilerek, davacının meskeniyet şikayeti yönünden yapılan incelemede İİK'nın 82/12 ve 16/1. maddeleri gereğince haczedilmezlik şikayetinin öğrenme tarihinden...

      UYAP Entegrasyonu