Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Takip dosyasının incelenmesinde davacı üçüncü kişiye 89/1 haciz ihbarnamesinin 04.03.2022 tarihinde, usulsüz tebliğ iddiasına konu 89/2 haciz ihbarnamesinin 22.03.2022 tarihinde ve nihayet 89/3 haciz ihbarnamesinin ise 04.04.2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafça 89/3 haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik iddiasının bulunmadığı anlaşılmaktadır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise tebliğ muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öte yandan tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması gereklidir. Somut olayda, üçüncü kişi davacıya ikinci haciz ihbarnamesinin 22.03.2022, üçüncü haciz ihbarnamesinin ise 04.04.2022 tarihinde tebliğ edildiği icra dosyası kapsamından anlaşılmaktadır....

Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2019/968 Esas sayılı dosyasından devam ettiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, tebligata ilişkin memur işleminin iptaline, tebliğ tarihinin müvekkili şirketin tebligattan haberdar olduğu tarih olan 04/07/2019 tarihi olarak kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına yönelik şikayet niteliğindedir....

Somut olayda, şikayetçinin usulsüz tebliğ işlemini ve dayanak belgelerin tebliğe çıkarılmadığını kıymet takdir raporunun tebliğ tarihi olan 13/10/2020 tarihinde öğrendiği, şikayeti ise yasal 7 günlük süre sona erdikten sonra (16/04/2021 tarihinde) yaptığı anlaşıldığından mahkemece, süre aşımı nedeniyle şikayetin reddine karar verilmesi isabetli olmuştur....

ve dosya alacaklılarının tümüne de tebliğ edilemediğini, diğer ilgililere yapılan satış ilanının da usulsüz olduğunu, İstanbul 10....

Somut olayda, tebligatın usulsüz tebliğ edildiği belirlenmekle, davacının gecikmiş itiraz ile borca itiraz talebinin incelenmesinin gerekli olmadığı kanaatine varılmıştır. VI-Netice olarak, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK'nun 353/1- b-2. maddesi uyarınca İlk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, yeniden esası hakkında davacının usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, davacıya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin 13/09/2022 olarak düzeltilmesine dair hüküm verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; 6100 sayılı HMK.nun 353/1- b-2. maddesi uyarınca, Konya 7. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 26/10/2022 tarihli 2022/462 Esas 2022/557 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, yerine; "a-Davacının usulsüz tebliğ şikayetinin KABULÜ ile, Konya 6....

No:53 İç Kapı No:1 Nazilli adresine yapıldığı, daha sonra davacının ikamet etmeye devam ettiği ve aynı zamanda 1. haciz ihbarnamesinin de tebliğ edildiği İstiklal Mahallesi 605 Sk. No:19 İç Kapı No:20 Nazilli adresine 3. haciz ihbarnamesinin 27/12/2019 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği, bunun usulsüz olduğunun şikayet konusu yapılmadığı, bu aşamada ihbarnamelerin sıralı olarak gönderildiği ve 2. haciz ihbarnamesinin tebliğinin usulüne uygun olmadığı düşünüldüğünde, davacının 2. haciz ihbarnamesini öğrenme tarihinin 27/12/2019 tarihi olduğu, şikayet başvurusunun, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde yapılması gerektiği, dava tarihi itibarıyla 7 günlük şikayet süresinin dolduğu anlaşılmakla mahkeme kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmamıştır....

Somut olayda, davacı adına çıkartılan 13/06/2019 tarihli kıymet taktir raporunun "birlikte sakin kızı Melis Vandemir" açıklaması ile 05/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği, 16/09/2019 tarihli kıymet taktir raporunun ise "birlikte sakin kızı Nurşen Vandemir" açıklaması ile 27/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ memurunca TK'nun 16. maddesi uyarınca muhatabın adreste bulunup bulunmadığı tespit edilmeksizin birlikte sakin kızına yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu, borçlunun usulsüz tebliği daha önce öğrendiği ispatlanamadığından TK'nun 32. maddesi gereğince usulsüz tebliğe muttali olduğunu beyan ettiği 24/01/2021 tarihinin tebliğ tarihi olduğunun tespitine ilişkin ilk derece mahkemesince verilen kararda, ayrıca davalı alacaklının davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmakla davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır....

, şikayetçi-borçlu için gönderilen satış ilanı tebligatının, takip dosyasının diğer borçlusu olan kızı Nursen'e tebliğ edildiği gerekçesi ile TK'nun 39. maddesi kapsamında hasma tebligat niteliğinde ve usulsüz olduğu kabul edilerek satış ilanı tebligatının usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshine karar verildiği anlaşılmaktadır....

    Satış ilanı davacı şirket yetkilisine ayrıca ipotek maliki sıfatıyla tebliğ edilmiş olup, eşine 27.10.2018 tarihinde yapılan tebligatın usulsüz olduğu ileri sürülmüş ise de, dava dilekçesinde Necmi Varıcı'nın davacı olarak gösterilmediği, şirket yetkilisi kendi adına dava açmadığı için eşine yapılan tebligatın usulsüz olduğu iddiası yönünden değerlendirme yapılmasına gerek görülmemiştir. Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise; İİK.'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür....

    Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl dosya yönünden verilen karar ve gerekçesinin yerinde olduğu, ancak birleşen 2019/805 E. sayılı dosyada 1., 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğine dair şikayetin derdestlik nedeniyle (2019/792 E. sayılı dava daha önce açıldığı için) reddine, 3. haciz ihbarnamesi usulüne uygun tebliğ edildiğinden diğer şikayetlerin esastan reddine karar verilmesi gerekirken İlk Derece Mahkemesince söz konusu ayrımın yapılmamasının isabetsiz olduğu, İlk Derece Mahkemesince derdestlik hususunun gözönünde tutulmaması suretiyle gerekçede kısmi hata yapıldığı gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, birleşen davada (2019/805 E.) 1., 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğine dair şikayetin derdestlik nedeniyle reddine, diğer şikayetlerin esastan reddine, asıl davada, (2019/792 E.) 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayetin süre yönünden...

      UYAP Entegrasyonu