Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlunun, kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve bu tarihe göre icra dosyasına yaptığı itirazın süresinde olması nedeniyle takibin durdurulması istemiyle icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması zorunludur (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 E., 1991/344 K.). Borçlu vekili, öğrenme tarihi olarak 03.02.2015 tarihini bildirmiş olup, 11.02.2015 tarihinde icra mahkemesine yapılan şikayet, yasal yedi günlük süreden sonradır. Bu durumda mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımından reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru kararın onanması gerekmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için usulsüz olduğu ileri sürülen ve ihaleden önce öğrenilmesi ile yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerektiği, aksi takdirde fesih nedeni olarak ileri sürülemeyeceği, satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkının sadece ilgilisine şikayet hakkı verdiği, şikayetçinin, satış ilanının kendisi dışındaki ilgililere usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini ileri süremeyeceği, taşınmazın kıymet takdirine ilişkin itirazların ihalenin feshi davası konusu edilemeyeceği, süresinde kıymet takdirine itiraz hakkının kullanılmadığı hallerde ihalenin feshi davası sırasında bu iddiaların incelenmesinin mümkün olmadığı, şikayetçiye çıkarılan satış ilanının Uets yolu ile vekiline tebliğ edildiği gerekçesi ile şikayetin subuta ermemesi...

      Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise; İİK'nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Şikayetçi, fesih nedeni olarak ileri sürdüğü ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu yasal sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürmez ise daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemez. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tebliğ işleminin usulüne uygun olduğunu beyanla şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme; şikayetin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 08/07/2019 olarak düzeltilmesine karar vermiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesinde saydığı nedenlerle kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Şikayet, genel haciz yoluyla ilamsız takipte borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına dayalı TK'nın 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesi talebine ilişkindir. Usulsüz tebliğ şikayetinin, İİK'nın 16. maddesi uyarınca öğrenme tarihinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesinde ileri sürülmesi gerekir. Şikayet süresi, hak düşürücü nitelikte olduğundan mahkemece resen gözetilir....

        etmek üzere 20.02.2020 tarihinde müvekkillerinin tümü bakımından bu şekilde borca itiraz etmek taraflarınca uygun görüldüğünü, her ne kadar müvekkillerinin Süren Sezer ile Avedis Sezer, kendilerine tebliğ edilen ödeme emrini 19.02.2020 tarihinde tebellüğ etmişse de müvekkillerinin T1'e ödeme emri tebliğ edilmediğini, daha sonra 17.03.2021 tarihinde müvekkili T1 bakımından takip, hukuka aykırı olarak kesinleştirilmiş olup; 17.03.2021 tarihinde müvekkil hakkında haciz işlemi gerçekleştirildiğini, dosya ve mezkûr haciz tutanağı üzerinde yapmış olduğumuz tetkikler neticesinde müvekkili T1'e tebliğ edildiği belirtilen ödeme emrinin, usulsüz olarak tebliğ edilmiş olduğu taraflarınca fark edilmiş; hemen akabinde işbu dilekçemiz ile de usulsüz tebligatın ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

        İcra Hukuk Mahkemesinin 22.04.2019 tarihli ve 2019/206 E. 2019/385 K. sayılı kararın kaldırılmasına, şikayet davasının süresinde açılmamış olması nedeni ile davanın süreden reddine karar verilmiştir. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19.Hukuk Dairesi kararı kesin olarak verildiğinden 09.02.2022 tarihi itibarı ile kesinleşmiştir. Bu nedenlerle davalı kiracı borçlu şirket tarafından takibe itiraz edilmemiş olduğundan, takibe dayanak kira sözleşmesi ve takipteki alacak miktarı kesinleşmiştir. İtiraz edilmeden kesinleşen takip nedeni ile yasal 30 günlük ödeme süresi beklenerek 11.01.2019 tarihi itibari ile İİK'nin 269/a maddesi gereğince temerrüt nedeni ile kiralananın tahliyesi davası açılmıştır. Davalı her ne kadar istinaf dilekçesinde şirkete usulüne uygun olarak tebligat yapılmadığından davanın reddini savunmuş ise de, örnek 13 ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin kiracı tarafından açılan şikayet davasının reddine karar verilmiştir....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/05/2021 NUMARASI : 2021/36 2021/406 DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Adana 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 27.05.2021 tarih 2021/36 esas 2021/406 karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Adana 9. İcra Müdürlüğünün 2021/63 E sayılı dosyasından müvekkiline gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, usulsüz tebliğin 21/01/2021 tarihinde uyap vatandaş portalından öğrenildiğini belirterek ödeme emrinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Ödeme emrinin usulünce tebliğ edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ; Mahkemesince; davacı borçlu T1 A.Ş. vekilinin usulsüz tebligata yönelik şikayetin kabulü ile; Gebze İcra Dairesinin 2022/3335 esas sayılı dosyasından şikayet eden borçlu şirkete gönderilen ödeme emrinin tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince ıttıla tarihi olan 04.03.2022 olarak tespitine karar verilmiştir....

        Ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde , tebligatta sadece muhatabın adreste bulunmaması nedeni ile nerede olduğu hususunda beyanda bulunan komşu isminin olduğu haber verilen komşunun adının yer almadığı bu hali ile tebligatın denetim olanağının bulunmaması nedeni ile tebligat usulsüz olduğundan şikayetin kabulüne ilişkin mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- a-)Peşin alınan harcın mahsubu ile Hazine adına gelir kaydına, b-) İstinaf yargılama giderlerinin başvuran üzerinde bırakılmasına; Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 7165 sayılı Yasa'nın 1.maddesi ile değişik İİK. 364/1.maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi....

        Durumdan D:6 Vildan Duralı'ya haber verildi” ibaresi ile TK 21.maddesine göre ödeme emrinin tebliğ edildiği, her ne kadar ilk derece mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmişse de davacılara TK 21/1 maddesi kapsamında usulüne uygun olarak ödeme emrinin tebliğ edilmediği, adreste olmama nedeni, tevziat saatinden sonra dönüp dönmeyeceklerinin tespit edilmediği bu nedenle usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile davacılara çıkartılan ödeme emri tebliğ tarihinin 25/06/2021 olarak düzeltilmesi gerektiği, her ne kadar davacı taraf istenilen faiz oranının ödeme emrinde açıkça belirtilmediğini ileri sürmüşse de takibin konusu itibariyle faize yönelik itirazın icra müdürlüğünde ileri sürmesi gerektiği, ayrıca ödeme emrinde icra dairesi banka hesap bilgilerinin bulunmamasının ödeme emrinin iptalini gerektirmediği, bu eksikliğin sonradan giderilebileceği anlaşılmakla davacıların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, usulsüz tebligat...

        UYAP Entegrasyonu