Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tebliğ işleminin usulüne uygun olduğunu beyanla şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme; şikayetin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 08/07/2019 olarak düzeltilmesine karar vermiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesinde saydığı nedenlerle kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Şikayet, genel haciz yoluyla ilamsız takipte borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına dayalı TK'nın 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesi talebine ilişkindir. Usulsüz tebliğ şikayetinin, İİK'nın 16. maddesi uyarınca öğrenme tarihinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesinde ileri sürülmesi gerekir. Şikayet süresi, hak düşürücü nitelikte olduğundan mahkemece resen gözetilir....
İcra Müdürlüğü 2020/162 sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, tebliğ tarihinde yurt dışında olduğunu ve takipten 11/06/2021 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek , müvekkilinin Türkiye'de hiçbir adresi olmadığını, daha önce de bildirildiği gibi tüm tebligatların müvekkilinin gerçek adresi olan yurt dışı adresine yapılması gerekirken Türkiye'de, İhsaniye Mah. Gazi Mustafa Kemal Bulvarı no:125 İç Kapı no:19/Akdeniz/Mersin adresine yapılan tebligat usulsüz ve Tebligat Kanunu ve Yönetmeliğe aykırı bir tebliğ işlemi olduğundan geçersiz olduğunu bu nedenlerle: Büyükçekmece 1....
İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen ve ilk kez istinaf dilekçesinde dile getirilen, satış ilanının davacıya usulüne uygun tebliğ edilmeden ihalenin gerçekleştirildiği, kıymet takdir raporunun ilgililer listesinde belirtilenlere usulüne uygun tebliğ edilmediği, ihale konusu taşınmaz hakkında vergi dairesi, belediye ve diğer ilgili birimlere gerekli yazıların yazılmadığı, kıymet takdirinin davacıya usulüne uygun tebliğ edilmemesi nedeni ile müvekkilinin kıymet takdirine zamanında itiraz edemediği, satış ilanının davacıya müvekkili ile aynı konutta oturmayan bir başka kişiye tebliği sureti ile usulsüz tebliğ edildiği, davacının satış ilanını satış tarihine çok yakın bir zamanda öğrenmesi nedeni ile ihaleye katılımı artırmak için gerekli çabayı gösteremediği iddialarının HMK'nın 357. maddesi uyarınca istinaf aşamasında değerlendirilmesine imkan bulunmadığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesi kararında isabetsizlik görülmemiştir....
ek raporunda tebliğ edildiği bilgisi yazılmaması nedeni ile ek raporun tebliğ edilmediği iddiasının kabulünün usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca kıymet taktir raporunun tebliğ edilmediği iddiasının satış ilanının tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde ileri sürülmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine, davacıların para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Ancak, mahcuzun iflas masasına dahil olan mallardan olması nedeni ile satış ilanının, iflas idaresi yanında müflise de tebliği zorunlu değildir. Somut olayda, şikayetçinin, satış ilanının, Av. ...’a ve borçlu şirkete tebliğ edilmediğini ileri sürerek ihalenin feshini talep ettiği, ayrıca borçlu şirkete yapılan kıymet takdiri tebliğinin usulsüzlüğünü ileri sürmediği anlaşılmıştır. Satış ilanının yukarıda açıklanan şekilde müflis şirket adına iflas idare memurlarına usulüne uygun olarak tebliğ edildiği anlaşılmış olup, bu husus ihalenin feshi nedeni yapılamaz. Kıymet takdirine ilişkin tebligat usulsüzlüğü iddiası ise, ilgilisince ileri sürülmedikçe bu aşamada artık mahkemece resen incelenemez. Bu durumda mahkemece, kıymet takdiri raporu tebliğinin usulsüz olduğu gerekçesi ile ihalenin feshine karar verilmesi doğru değildir....
Sayılı dosyasındaki davacı borçluya tebliğ edilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun tespiti ile ıttıla tarihinin 06/05/2019 olarak düzeltilmesine, davacının usulsüz tebliğe muttali olduğu tarih itibari ile takibin kesinleşmemiş olmasından bahisle uygulanan hacizlerin kaldırılmasına" karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İstanbul 14....
Şikayet olunan, cevap vermemiştir. Mahkemece, dosya kapsamı ve icra takip dosyasına göre; şikayet olunanın alacaklı olduğu 2008/4512 sayılı takip dosyasında borçlu şirkete posta ile ödeme emri tebliğ edilemese dahi borçlu şirket yetkilisinin icra dairesine gelerek borcu kabul beyanı üzerine takibin 07.04.2008 tarihi itibariyle kesinleştirildiği ve haciz uygulandığının anlaşıldığı, takibin kesinleştirilmesinin usulsüz olduğu ve bu tarihte sadece ödeme emrinin tebliğ edildiği varsayılsa bile takip türü itibariyle 10 günlük ödeme süresinin sonunda yani 17.04.2008 tarihinde takibinin kesinleşeceği, şikayetçinin yaptığı takiplerin 24.04.2008 tarihinde kesinleştiği, bu durumda şikayet olunanın takibinin şikayetçinin takibinden önce kesinleştiği için sıra cetvelinde şikayetçiden önce yer almasının ve buna göre hazırlanan 04.07.2008 tarihli sıra cetvelinin yasaya uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir....
İstanbul 4 Nolu Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi ise, davanın Bodrum Icra Müdürlüğü’nün 2011/1262 talimat sayılı dosyasında yapılan tebligat işleminin geri alınmasına ilişkin şikayet davası olup, uyuşmazlığın icra hukuk mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. Dosyanın incelenmesinde; Dava dışı ... Hotels İşi. ve Yat. İnş. A.Ş. ile dayalı arasında görülen Beyoğlu Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2009/88 Esas, 2011/6 Karar sayılı, 18.01.2011 tarihli kararıyla, anılan dava dışı şirket aleyhine marka kullanımının önlenmesi yönünde kararı verildiği, bu kararın Bodrum İcra Müdürlüğü’nün 2011/1262 talimat sayılı dosyasıyla infazı sırasında, kararın şikayet eden şirket yetkilisine tebliğ edildiği, şikayet eden şirketçe yapılan işlemin hatalı olduğu iddiasıyla tebligatın iadesinin talep edildiği anlaşılınıştır. ../......
davetiyesi tebliğ edildiğini, dosyada 103 davetiyesinin tebliğine yönelik bir şikayet olmadığını, Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayet aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılması gerektiğini, Borçlu vekilinin şikayet dilekçesinde sadece “ödeme emri” tebliğ işlemini şikayet konusu yaptığı ve 103 davetiyesi tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik bir iddiada bulunmadığına göre, en geç anılan davetiyenin tebliğ edildiği 21.03.2022 tarihinde takibi öğrendiğinin kabulünün gerektiğini, buna göre borçlunun 16.05.2022 tarihinde icra mahkemesine yaptığı şikayet İİK'nun 16/1'de öngörülen 7 günlük yasal süreden sonra olduğundan şikayetin süre aşımı nedeniyle reddini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/5141 Talimat sayılı dosyasında 27/01/2021 tarihinde taşınmaz ihalesinin yapıldığı, taşınmazın 05/08/2019 tarihli kesinleşen kıymet takdir raporuna göre değerinin 170.000,00- TL olduğu, 114.250,00- TL'ye davalı T6'a ihale edildiği, her ne kadar davacı vekilinin müvekkiline satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürse de 25/09/2020 tebliğ tarihli satış ilanına ilişkin tebligat parçasının incelenmesinde muhatabın çarşıda olması nedeni ile eşine satış ilanının usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiğini iddia eden davacı tarafa satış ilanı tebliğinden itibaren satış ilanının tebliğinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde kıymet takdir raporuna yönelik itirazda bulunmadığından, bu konudaki iddianın yerinde olmadığı, dosyanın incelenmesinde satışa hazırlık ve satış aşamasında ihalenin feshini gerektirir resen incelenmesi gereken bir usulsüzlük bulunmadığı, ilan yapılan gazete tirajının 50.000'in üzerinde bulunduğu...