Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Diğer taraftan, borçlu şirketin bilahare, beyan edilen muttali tarihine göre 7 günlük yasal sürede ödeme emri tebliğ işlemi ile dosya kapsamında bulunan diğer tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek tebliğ tarihinin (4.12.2018 olarak) düzeltilmesi istemi ile icra mahkemesine şikayet yolu ile başvurduğu ve aynı sürede icra müdürlüğüne müracaat ederek takibe itiraz ettiği görülmüştür....

    /3 haciz ihbarnamelerinin iptalini ve uygulanan hacizlerin de kaldırılmasını talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince, tebliğ işlemlerinin usulüne uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği, şikayetçi tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ işleminin usulsüz olduğundan bahisle, şikayetçinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına ve yerine; şikayetin kabulü ile 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinin 07.10.2021 olarak düzeltilmesine, 89/2 ile 89/3 haciz ihbarnamelerinin iptaline ve hacizlerin kaldırılmasına hükmedildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği görülmüştür....

      Borçlunun 18.3.2016 havale tarihli şikayet dilekçesinin incelenmesinde; usulsüz tebliğ şikayetinin kabul edilmemesi halinde talebin gecikmiş itiraz olarak kabulü ile takibin durdurulması ile tüm hacizlerin de fekkinin istendiği görülmüştür. Mahkemece, HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle başvurunun 7201 sayılı Tebligat Yasası'nın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayeti olarak kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve takibin kesinleşmesinden önceki hacizlerin fekkine karar verilmesi isabetli ise de; aynı Kanun'un 26. maddesi uyarınca, hakimin, talepten fazlaya ya da başka bir şeye hükmedemeyeceği sabit olup, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle mahkemece takibin durdurulmasına karar verilemez....

        İcra Ceza Mahkemesi'nin 2018/533 esas sayılı dosyasında takibe konu 3 adet çek bakımından karşılıksız çek suçundan cezalandırılması talebinde bulunulduğu, ceza dosyasına sunulan şikayet dilekçesinde çeklerin tahsili amacıyla başlatılan takibe ilişkin takip dosya numarası ve icra dairesinin gösterildiği, ancak ceza davası şikayet tarihi itibariyle takip dosyasından borçluya henüz bir ödeme emrinin tebliğ edilmemiş olduğu, borçluya usulsüzlüğü ileri sürülen tebligatın daha sonra 24/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği, dolayısıyla bu tarihten önce ceza dava dosyası ile takipten haberdar olduğunun kabul edilmesi durumunda dahi, henüz usulsüz de olsa bir tebliğ işlemi olmadığından usulsüz tebliğ işleminden haberdar olduğu söylenemez. Ödeme emri tebliğinden önce de borca ve imzaya itiraz süresi başlamaz. Borçlu ancak bir tebliğ işleminden sonra usulsüz tebliği şikayet konusu yapabilir....

        ye usulüne uygun tebliğ edilmediğini ileri sürerek (3) adet taşınmaza ilişkin ihalenin feshi isteminde bulundukları, istinaf incelemesini yapan Bölge Adliye Mahkemesi'nce, adı geçen davacıya gönderilen satış ilanının usulüne uygun tebliğ edilmediğinden bahisle her iki davacı yönünden de ihalenin feshine karar verildiği görülmektedir. Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı, sadece kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayan ilgilisine ait olup, ihalenin feshini isteyen davacının, kendisine ya da vekiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunu da, ayrıca ve açıkça ileri sürmediği sürece, bu husus kamu düzeninden olmadığından, mahkemece resen fesih nedeni olarak incelenemez. Davacıların 14.3.2017 tarihli şikayet dilekçelerinin incelenmesinde; davacılardan ...'e yapılan satış ilanı tebliğ usulsüzlüğünün fesih nedeni olarak ileri sürülmediği, sadece davacı ... adına gönderilen tebligatın usulsüz olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır....

          Davacı borçluya ödeme emrinin 23.08.2019 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ mazbatasına "muhatabın tebliğ anında adresinde bulunmaması, çarşıda olması nedeniyle aynı konutta ikamet ettiğini beyan eden görünüşe göre 18 yaşını bitirmiş babası Yusuf Karapıçak imzasına tebliğ edildi" şerhi düşüldüğü, 2. Borçluya yapılan bu tebligatın (şeklen) Tebligat Kanunu'nun 16. ve 20. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 25. maddesi uyarınca usulüne uygun olduğu, ancak Kolluk araştırmasına göre kendisine tebligat yapılan Yusuf Karapıçak'ın tebliğ yapılan tarihte muhatap ile aynı adreste oturmadığı tespit edildiği, bu bakımdan ödeme emrinin muhataba tebliği usulsüz olduğu, 3....

            Somut olayda; 20.6.2018 tarihli şikayet dilekçesinde her ne kadar şikayetin nedeni usulsüz tebligat olarak belirtilmiş ise de; şikayet dilekçesinin içeriğinde takip borçlusunun tüzel kişiliği bulunmadığı, bu nedenle takip ehliyeti olmadığından bahsedildiği ve takibin iptalinin istendiği anlaşılmaktadır. Şikayet dilekçesi içeriği ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, şikayetin takip borçlusunun tüzel kişiliğinin bulunmaması nedenine dayalı husumet ehliyetine ilişkin olduğunun kabulü gerekir. Husumet ehliyetine ilişkin şikayet, kamu düzenine ilişkin olup mahkemece re'sen dikkate alınır ve İİK.nun 16/2. maddesi uyarınca süreye tabi değildir. O halde İlk Derece Mahkemesi’nce, şikayetin kabulü ile takip borçlusunun pasif husumet ehliyeti bulunmadığından takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi ve kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi'nce başvurunun esastan reddine karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir....

              Davalı vekili cevap dilekçesinde borçlunun bilinen adresine gönderilen tebligatın tanınmadığı gerekçesi ile iade edildiğini, bunun üzerine mernis adresine yeniden tebligat gönderildiğini ve çıkartılan tebligatın muhatabın adreste tanınmaması ve adreste olmaması nedeni ile icra müdürlüğü'ne iade edildiğini, bu kez Tebligat Kanunu’nun 21/2 maddesi uyarınca tebligat gönderildiğini ve tebligatın teslim alınmaması nedeni ile muhtara teslim edildiğini beyan etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :Mahkemece 2020/241 esas 2020/455 karar sayılı kararı ile davacının usulsüz tebligat şikayetin reddine karar verilmiştir....

              , şikayetçi-borçlu için gönderilen satış ilanı tebligatının, takip dosyasının diğer borçlusu olan kızı Nursen'e tebliğ edildiği gerekçesi ile TK'nun 39. maddesi kapsamında hasma tebligat niteliğinde ve usulsüz olduğu kabul edilerek satış ilanı tebligatının usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshine karar verildiği anlaşılmaktadır....

                emrinin incelenmesinde takip dayanağı borcun sebebinin yazılı olmadığı gibi ödeme emri ekinde herhangi bir belge de tebliğ edilmediğini ödeme emrinin düzeltilmesi gerektiğini belirterek şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin ıttıla tarihi olan 27/07/2020 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu