Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

." denilmiş olmasına rağpmen davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesinin de hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın 1 nolu bendinin "Davacının şikayetinin Kısmen Kabul , Kısmen Reddi ile davacının tebligatların iptali talebinin reddine, davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Kıymet Takdiri Raporunun ve Satış ilanın tebliğine ilişkin tebligatların usulsüz olduğunun tespitine, iş bu tebligatların öğrenme tarihinin 11/07/2020 olarak düzeltilmesine," şeklindeki kararının davacının şikayetinin Kabulü ile ,davacının tebligatların iptali talebinin kabülüne," şeklinde düzeltilmesini, kararın 5 nolu bendinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

Müvekkilim arabalarına haciz konulduğunu öğrendiğinde 24/02/2020 tarihinde icra müdürlüğüne gittiğini, icra müdürlüğünden dosya fotokopilerini aldığını, vekil olarak taraflarına attığında icra da yapılan tebligatın usulüne uygun düzenlenmediğini, aynı zaman da müvekkilinin imzasının alınarak isminin yazılmadığını, tebligattan açıkça anlaşıldığını, müvekkiline bu dosya ile ilgili hiçbir tebligat yapılmadığını, tebligatta bir imza varsa da bu imzanın müvekkiline ait olmadığını, yapılan tebligat usulüne uygun yapılmadığını, usulsüz tebligatın iptalini talep ettiklerini, aynı zaman da icra dosyasında ki takibinde usulsüz olduğunu, alacağın neyden kaynaklandığı, neye istinaden olduğunu, borç sebebinin açık ve net yazılmadığından icra dosyasındaki takip talebi ve ödeme emrinin de usulsüz bulunduğunu, takip talebinin iptali gerektiğini, aynı konuda daha evvel Büyükçekmece 3....

Bilirkişi 20.08.2021 tarihli raporunda; davacı şirketin elektrik aboneliğini 11.02.2019 ve 05.03.2019 tarihlerinde davalı aleyhine usulsüz elektrik kullanımı tutanağı hazırlandığını, bu bahisle yapılan hesaplamalara göre 11.02.2019-05.03.2019 tarihleri arası davacı şirket alacağının 1.184,45 TL asıl alacak 25,28 TL gecikme faizi , 4,55 TL %18 KDV alacağının bulunuduğunu rapor etmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, rapora karşı taraflarca itiraz veya beyanda bulunulmamıştır. İtirazın iptali davasında, ispat yükü kural olarak davayı açan alacaklıda olup, alacaklı alacağını ispatla yükümlüdür. Davacı taraf, usulsüz elektrik kullanım nedeniyle alacaklı olduğunu ispat etmiş, davalı taraf bakiye borç bedelinin ödendiğini ispat edememiştir....

    Hukuk Dairesince ".... ortaklığın giderilmesi istemli davada davacıya yapılan tebligatların usulsüz olduğu belirtilerek, ortaklığın giderilmesine ilişkin hükmün temyizi için davacılara imkan verilmesi, temyiz edildiği takdirde sonucunun beklenmesi ve sonrasında bir karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle istinaf isteminin kabulüne karar verildiğini, ilk derece mahkemesinin 12.07.2017 tarihli ara kararı ile kendilerine ortaklığın giderilmesi dosyasının temyiz edilmesi için süre verildiğini, tapu iptali ve tescil davasında yapılan araştırma sonucunda eldeki dosyada dava dilekçesi ve gerekçeli kararının tebliğ edildiği tarihlerde müvekkilinin usulsüz tebliğlerin yapıldığı Caferbey Köyünde ikamet etmediğinin emniyet araştırması ve muhtarlık kayıtları ile tespit edildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanununun; “Usulüne aykırı tebliğin hükmü” kenar başlıklı 32. maddesinde ise, “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş...

      Madde 58’e aykırı olarak düzenlenmiş ve usulsüz tebliğ edilen ödeme emrinin ve geçersiz ödeme emrine dayanan icra takibinin iptaline, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, Bursa 9. İcra Müdürlüğü'nün 2021/11030 esas sayılı dosyasında usulsüz tebliğ şikayeti ile ödeme emrinin ve takibin iptali istemine ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur....

      -K A R A R- Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı kooperatifin üyesi olduklarını, davalı kooperatifte meydana gelen bir takım yolsuzluklar nedeni ile dava dışı yöneticiler hakkında davalar açıldığını, davalı kooperatif yöneticilerinin iptali istenen 20.03.2010 tarihli genel kurul toplantısını tüm üyelere usulüne uygun olarak duyurmadıklarını, bazı kişilerin Kooperatifler Kanunu'nun 48.maddesine aykırı olarak vekaleten oy kullandıklarını, usulsüz olarak toplantıya katılan kişilerin mükerrer oy kullandıklarını, usulsüz olarak kaydedilen yeni üyelerin oy kullandıklarını, iptali istenen genel kurul kararında üyelerin maddi sorumluluklarının ağırlaştırıldığını, Kooperatifler Kanununun 52.maddesi uyarınca bu karar için 36 oy gerekmesine rağmen, 26 oyla karar alındığını, davacıların bu konudaki itirazlarının dikkate alınmadığını belirterek 20.03.2010 tarihli genel kurul kararlarının iptalini talep ve dava etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı, ortağı olduğu davalı kooperatifin eski yöneticilerinin hileli ve usulsüz işlemlerde bulunarak kooperatifi zarara uğrattıklarını ve davalı kooperatifin 08.06.2008, 18.06.2006, 19.02.2006 ve 24.07.2005 tarihli genel kurul toplantısında alınan bir kısım kararların usulsüz olduğunu ileri sürerek anılan genel kurul kararlarının iptali ile sorumluların tespiti ve haklarında sorumluluk kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....

          Maddesindeki şartlar oluşmadan doğrudan TK.nun 35 maddesine göre tebliğ edildiğini beyan ederek, davalı alacaklı tarafından kötü niyetli olarak başlatılan takibin iptali ile usulsüz ve yasal dayanaktan yoksun tebligatın iptaline, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 22.04.2020 olarak belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının Adana 12....

          DAVA : Kaçak/usulsüz elektrik kullanımı iddiasından kaynaklı fatura nedeniyle başlatılan icra takibine yönelik vaki itirazın iptali istemine HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi İSTİNAF EDEN : Davalı vekili Taraflar arasındaki kaçak/usulsüz elektrik kullanımı iddiasından kaynaklı fatura nedeniyle başlatılan icra takibine yönelik vaki itirazın iptali istemi davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin kararı davalı vekili tarafından istinaf edilmekle; kesinlik, süre, istinaf şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

            Davacı borçlu şirket vekilinin 02/02/2022 tarihli celsede usulsüz tebligatları sisteme yüklendikleri 05/10/2021 tarihinde öğrendiklerini beyan ettiği, usulsüz tebligat şikayetin İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içinde şikayette bulunması gerektiği, davacı borçlu şirket vekilince 7 günden sonra 16/11/2021 tarihinde usulsüz tebligat şikayetinde bulunduğu, davacı vekilince usulsüz tebligatı öğrendiği tarihten itibaren süresi içerisinde şikayette bulunmadığı, mahkemece şikayetin süreden reddine kararının yerinde olduğu, diğer şikayet sebeplerinin ise usulsüz tebligatı öğrenme tarihinden itibaren usule uygun hale geldiğinden mahkemece bu talebi yönünden reddine karar verilmesinin yerinde olduğu anlaşılmakla usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu