WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçluların, dilekçelerinde gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olmaları, HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir. Somut olayda; borçlu ...'a yapılan ödeme emrine ilişkin 09.6.2015 tarihli tebligatın, mahkemenin de kabulünde olduğu gibi Tebligat Kanunu'nun 16. maddesi gereğince usulsüz olduğu anlaşıldığından, bu durumda, İİK'nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itirazın koşulları bulunmamaktadır....

    Davacı vekili müvekkilinin Osman Yalçın isminde bir komşusunun olmadığını, Osman'ın tEbligat Kanununa göre sorulması gereken kişilerden olmadığını, bu kişinin beyanı ile tebliğ memurunun tebliğ evrakını iade etmesinin usulsüz olduğunu, usulsüz iade üzerine TK'nın 21/2 maddesine göre tebligat yapılmasının da hukuka aykırı olduğunu iddia etmiştir. Kolluk tarafından 11/09/2020 tarihinde yapılan araştırmada, davacının söz konusu adreste oturduğu, 1 yıl önce ayrıldığı ve Osman Yalçın isminde bir komşusunun olmadığı tespit edilmiştir. Bilgi alınan Osman Yalçın isimli komşu bulunmadığından tebligattaki iade şerhi usulsüzdür. Borçluya gönderilen ilk ödeme emri tebliğ mazbatası usulsüz iade edildiğinden TK'nın 21/2 maddesine göre tebligat çıkarma şartları oluşmamıştır. Mahkemece, ödeme emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiği kabul edilerek ödeme emri tebliğ işleminin iptali ile öğrenme tarihinin 28/08/2020 olarak düzeltilmesine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır....

    YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, ödeme emirinin tebliği işleminin usulüne uygun olduğunu, kaldı ki tebligatın usulsüzlüğü iddiasının icra mahkemesine yapılması gerektiğini, tebligatın usulsüz olduğunun mahkeme kararıyla belirlenmemesi nedeniyle icra müdürlüğü işleminin doğru olduğunu, dava dilekçesinde usulsüz tebligat şikayetine ilişkin açık ve münferit başvuru bulunmadığını, bu sırada usulsüz tebligat şikayeti süresinin de geçtiğini bildirerek şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacının icra memuru işleminin iptaline yönelik şikayetinin reddine karar verilmiştir....

    Dava ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği yönünde şikayet olup, İİK'nun 16. Madde gereğince bu yöndeki şikayetler takibi öğrenme tarihinden itibaren 7 gündür. İcra dosyası incelendiğinde, şikayetçi borçlunun vekili aracılığıyla 12/07/2019 tarihinde icra dosyasına borca itiraz dilekçesi sunduğu, şikayet dilekçesi ile de, takibi öğrenme tarihinin 06/07/2019 tarihi olduğunu beyan ettiği, ancak mahkememize usulsüz tebligat şikayetinin 7 günlük yasal süre geçtikten sonra 10/12/2019 tarihinde yapıldığı, bu nedenle usulsüz tebligat şikayetinin süresinde yapılmadığı, takibin kesinleştiği anlaşılmakla şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımı nedeniyle REDDİNE, karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; İstanbul 13....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; "Ödeme emrinin borçluya tebliğine ilişkin tebliğ mazbatası incelendiğinde, tebliğ mazbatasında tebliğ imkansızlığı nedeniyle mahalle muhtarına bırakıldığının bildirildiği, fakat yeterli araştırma yapılmadan yapılan tebliğ işleminin bu hali ile usul ve yasaya uygun olmadığı usulsüz tebligat şikayetinin kabulünün gerektiği anlaşıldığından, davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi ile Yönetmeliğin 53. maddesi uyarınca şikayetçinin ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 23/07/2019 tarihi olarak düzeltilmesine, diğer şikayetleri yönünden İstanbul 14. İcra Müdürlüğünün 2005/7734 Esas sayılı takip dosyasının imha edildiği taleplerinin incelenmesinin mümkün olmadığı, ayrıca takibe yönelik diğer itirazlarının ilamsız takipte itirazın İİK ' nun 62....

    Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır (Tebligat Kanunu m. 10/1). Adres kayıt sisteminde bulunan adresin bilinen en son adres olarak kabul edilebilmesi için bilinen en son adrese tebligat yapılamamış olması veya bu adresin tebliğe elverişli olmaması halinde mümkündür. Bilinen en son adresin tebliğe elverişli olmadığı anlaşılmadan veya bu adreste tebligat yapılamadığı görülmeden doğrudan adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinde Tebligat Kanunu 21/2 gereğince tebligatın yapılması, yapılan tebligatı usulsüz kılar (Tebligat Kanunu m. 10/2). Bu bakımdan dava dilekçesinin, tebligat zarfında davalının bilinen adresine tebliğ için gönderilmesi, şayet tebligatın yapılamaması halinde Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesi uyarınca sistemdeki adresin bilinen son adres olduğu kabul edilerek buna göre tebligatın çıkarılması, bu şekilde davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi gerekmektedir....

      İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesini tekrarla, yerel mahkemece eksik inceleme ve değerlendirme neticesinde şikayetin reddine karar verilmiş ise de, müvekkiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkiline öncelikle TK'nın 12. ve 13. maddelerine uygun olarak tebligat çıkartılması gerektiğini, bu sıraya uyulması yasal zorunluluk olup, aksi takdirde usulsüz tebligat olacağını, Yargıtay emsal kararı ve içtihatları doğrultusunda, müvekkiline gönderilen tebligatların en baştan usulsüz olduğunu, müvekkiline TK'nın 35. maddesine göre yapılan tebligatta ise "Gümbet Mahallesi Erguvan Sk....

      yaptığını belirterek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulü ile borca itirazının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, tebliğ memuru tarafından mazbata üzerine TK'nın 21/1 maddesine göre haber bırakılan komşunun ismi yazılmadığı gibi, beyanı alınan kişinin imzasınında alınmadığı, imzadan imtina edip etmediğinin de mazbata üzerine yazılmadığı, yapılan tebligatın usulsüz olduğu, davacı tarafça bildirilen tarihten daha evvel TK.nun 32. maddesi uyarınca öğrenmenin gerçekleştiği belirtilerek, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Mersin 2.İcra Müdürlüğünün 2020/4273 esas sayılı icra takibinden davacı borçluya gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti ile öğrenme tarihinin 31/08/2020 olarak düzeltilmesine, usulsüz tebliğ dolayısıyla borçlunun itirazının süresinde olduğu tespiti ile icra takibinin itiraz dolayısıyla durdurulmasına karar verilmiştir....

      Uyap üzerinden dosya arasına alınan davacının mernis adres sorgulamasında; tebligat yapılan tarihte davacının Göktaş Mah. Yedi Kardeş Küme Evleri No: 158 Harran/Şanlıurfa adresi olduğu görülmüştür. TK 21/2 uyarınca tebligatın ise Göktaş Mah. Göktaş Küme Evleri No:27 D Harran/Şanlıurfa adresine gönderilmiştir. Hal böyle olunca ödeme emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiği tespit edilmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre; “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur.” Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, Şanlıurfa 2. İcra Müdürlüğünün 2019/21540 Esas sayılı takip dosyasında T1 20/07/2020 ödeme emri tebliği tarihinin şikayet dilekçesinde belirtilen 24/08/2022 olarak düzeltilmesine ve usulsüz tebligat davasının mahiyeti gereğince davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair kararın doğru olduğu, tebligat kanunun 10....

      UYAP Entegrasyonu