Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Y A R G I T A Y K A R A R I Geri çevirme kararının gereği tam olarak yerine getirtilmemiş; davalılardan Hamdiye Yakut'a gerekçeli karar tebligatı hiç yapılmamış, Sadiye Yakut ve Ümmü Ata'ya Tebligat Yasasının 35. maddesine göre yapılan tebligat, daha önce aynı adrese geçerli bir tebligat yapılmadığından (dava dilekçeleri usulsüz olarak azaya tebliğ edilmiştir.) usulsüz olup, bu davalılar adına usulüne uygun tebligat yapılmamış, 2006 yılına ilişkin resmi verilerde yine getirilmemiştir. Mahkemece yukarıda adı geçen davalıların tespit edilen açık adreslerine Tebligat Yasasının ve Tüzükte öngörülen yöntemlere uygun olarak gerekçeli karar ve temyiz dilekçesinin tebliği ile bir önceki geri çevirme kararında ayrıntılı olarak belirtildiği şekliyle İlçe Tarım Müdürlüğünden resmi veriler getirtilip hakimlikçe denetlendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine tekrar GERİ ÇEVRİLMESİNE, 07.05.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    .-.......” adresinde, aynı çatı altında oturan ve aynı zamanda bu davada davalı olan ... imzasına tebliğ edilmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanununun 39. maddesine uyarınca kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak alakaları varsa muhatap namına kendilerine tebliğ yapılamaz. Bu sebeple adı geçen kişilere yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşıldığından, gerekçeli kararın anılan kişilere usulüne uygun olarak tebliğ edilerek ve temyiz süresi beklenerek, 2-Davalı ...'e gerekçeli karar Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebliğ edilmiş olup, 6099 sayılı Kanun ile Tebligat Kanununun 21 ve 35. maddelerinde yapılan değişiklikle bu şekilde tebligat yapılması usulsüz olduğundan adı geçen davalının MERNİS adresi olan “...... Mahallesi, ...... sokak, Numara 64/1 .....-.......”...

      K. md. 10 uyarınca bu adrese tebligat gönderilmesi gerekirken, doğrudan Mernis adresine tebligat yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, ilk gönderilen tebligatın, adreste hiç kimse bulunmamasına rağmen merciine iade edilmesi yerine, doğrudan muhtara teslim edilmesinin de hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin işbu icra takibinden, diğer takip borçlusu olan şirkete tebligat gelmesi üzerine, 13/03/2020 tarihinde muttali olduğunu belirterek, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile müvekkilinin takipten 13/03/2020 tarihinde muttali olduğuna, icra dosyasına mübrez 17/03/2020 tarihli borca itiraz nedeniyle hacizlerin fekkine karar verilmesini talep etmiştir....

      İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhinde ilamsız takip yapıldığını, ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiğini, müvekkilinin 103 davetiyesinin tebliği ile takipten 08/04/2019 tarihinde haberdar olduğunu, tebligatın usulsüz olduğunu, tebligatın kanunun 20 ve yönetmeliğin 30. maddelerine aykırı olarak yapıldığını, gerekli araştırmanın yapılmadığını, bu nedenlerle usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı aleyhinde ilamsız takip başlattıklarını, ödeme emrinin borçluya 16/11/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, tebligatın usule uygun olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2017/1057 Esas sayılı dosyasında kıymet takdirine itiraz ile birlikte usulsüz tebligatın da iptalini istediklerini, mahkemenin tebligatın usulsüzlüğünü değerlendirmeden davayı reddettiğini, müvekkiline yapılan kıymet takdiri raporu tebliğinin usulsüz olduğunu, haberdar olduğu tarihte davayı açtığını, tebligat mazbataları incelendiğinde diğer borçlular ile birlikte müvekkiline yapılan tebligatların aynı tarihte aynı kişiye yapıldığını, aynı kişinin hem diğer borçlunun adresinde hem de müvekkilinin konutunda tebligatı almasının mümkün olmadığını, tebligatı alan şahsın müvekkilinin evinde ikamet etmediğini, tebliğ mazbatasında ismi geçen Eren Gündüz'ün müvekkili ile aynı konutta oturmadığını, böyle bir şahıs ile müvekkilinin ilgisinin olmadığını, kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edilmesi ve rapora itiraz edilmemesi usulsüz tebligatlar neticesinde ihalenin kesinleştiğini, ihalenin feshine karar verilmesi gerektiğinden kararın kaldırılmasını istemiştir....

      İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/355 E sayılı dosyası ile dava dışı Mehmet Akif Güzel tarafından müvekkili şirket ile davacı borçlu şirkete karşı istihkak istemli olarak dava açılmış olup söz konusu dava dilekçesinin 30/12/2021 tarihinde davacı şirkete tebliğ edildiğini, iş bu tebligat ile dahi davacı şirketin icra takibinden haberdar olduğunu, usulsüz tebligat şikayetinin, İİK.nun 16/1. maddesi kapsamında 7 günlük hak düşürücü sürede yapılmaması nedeniyle reddi gerektiğini, 08/09/2021 tarihli tebligat incelendiğinde M. Akif Güzel'in kendisini tebligatı almaya yetkili olarak belirttiğini ve teslim aldığını, söz konusu tebligatı almaya yetkili olmadığını belirtmediği gibi, iş bu tebligattan sonra da her hangi bir şekilde tebligatın usulsüz olduğuna yönelik şikayette bulunulmadığını, bu nedenlerle davacının şikâyetinin reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir. DELİLLER: Konya 5....

      İstinaf Sebepleri Şikayetçi borçlu istinaf dilekçesinde; bila tebliğ iade edilen tebligatta komşulardan birine haber verilmediğini, hangi araştırma sonucunda borçlunun adreste tanınmadığı bilgisine ulaşıldığının belli olmadığını, iade tebligat usulsüz olmakla, TK'nın 21/2. maddesi gereğince yapılan tebligatın da dayanağı bulunmadığından usulsüz olduğunu, ödeme emri ile birlikte takip dayanağı belgenin gönderilmediğini ve tebligat zarfı takip dosyasına dönmeden takibin kesinleştirildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. C....

        Şikayete konu tebligat, 7201 sayılı Kanun'un 35. maddesi ile Yönetmeliğin 57/2. maddesi hükümlerine ve aranan şekil şartlarına göre şeklen usulüne uygundur. Ne var ki, şikayetçi borçlunun şikayet dilekçesinde, tebligat adresinde faaliyet gösterdiğini ve şirket adreste faal olmasına rağmen şirketin adreste tanınmadığı yazılarak tebligatın iade edildiğini, tanınmadığı durumunun söz konusu olmadığını, tanınmadığı şerhi ile iadesinin usulsüz olduğunu, usulsüz tebligat esas alınarak TK. 35. maddeye göre tebliğ yapılamayacağını ileri sürdüğü ve mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmadığı görülmektedir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Davaya konu uyuşmazlık usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. Zonguldak 1....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; Tebligat Kanunu' nun 17. maddesi uyarınca davacının adreste bulunup bulunmadığına ilişkin tespit yapılmadığından tebliğ işlemi Tebligat Kanununun 17. ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 26. maddelerine göre usulüne uygun bir şekilde yapılmadığı gerekçesiyle, şikayetin kabulüne, çıkarılan ödeme emrinin usulsüz tebligat sebebiyle öğrenme tarihinin 27.01.2020 olarak düzeltilmesine, süresinde yapılan itiraz sebebiyle takibin durdurulmasına, ödeme emrinin usulsüz tebligat sebebiyle araç üzerine konulan hacizlerin ve yakalama şerhinin kaldırılmasına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

          UYAP Entegrasyonu