Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre borçlu şirketin ticaret sicili adresine tebligat yapılabilmesi için, bu adrese daha önce bir tebligatın çıkarılması, borçlu şirketin adresten taşınması veya adresin kapalı olması nedeni ile tebligatın yapılamamış olması gerekir. Aynı madde uyarınca, daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır. Bu durumda, anılan maddeye göre tebligat yapılabilmesi için, tebligat yapılan adresin, tebliğ tarihi itibariyle muhatabın ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması zorunludur....

Evrak tebliğ imkansızlığından muhatabına iade" şeklinde yazıldığını, yapılan tebligatın Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğü'ne aykırı olduğunu, tüzüğün 128.maddesine ve yönetmeliğin 30.maddesine rağmen bila dönen tebligatta beyanına başvurulduğu belirtilen Canpolat Kaya'nın imzası olmadığı gibi imzadan imtina ettiğine dair herhangi bir ifadenin de bulunmadığını, bu sebeple bila dönen tebligatın ve buna bağlı olarak TK 21/2 hükmüne göre yapılan tebligatın usulsüz olduğu açık olmasına rağmen davanın reddine karar verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, bu durumun müvekkilinin hukuki dinlenilme hakkını ihlal ettiğini beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, usulsüz tebliğ şikayeti ve imzaya itiraza ilişkindir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/1. maddesinde; ''Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır....

Bu kapsamda yapılan incelemede; her ne kadar icra dosyasında borçlu vekili Av.Mehmet Ender Çelik'in baroda kayıtlı adresine posta ile tebligat yapılmış ise de, PTT Müdürlüğüne Dairemizce yazılan yazıya verilen 4787 sayılı yazıda Av. Mehmet Ender Çelik'in UETS'de kayıtlı e-tebligat adresinin bulunduğu, adresin 13.02.2019 tarihinde aktif edildiği ve tebligat alımına hazır hale getirildiği bildirilmiştir. Tebligat Kanunu'nun 7/a maddesi uyarınca, elektronik tebligat adresi olan avukatlara, tebligatın elektronik yolla yapılması zorunlu olup, posta yolu ile yapılan tebligat yok hükmündedir. Kural olarak tebliğ usulsüzlüğü şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca ıttıla tarihinden itibaren 7 gün içerisinde ileri sürülmesi gerekmekte ise de, elektronik tebligat adresi varken posta yolu ile tebligat gönderilmesi, kanunun emredici hükümlerine aykırı olduğundan, şikayet süreye tabi değildir....

Davalı vekilinin istinaf başvurusu yönünden ise, şikayete konu ve mahkemece kaldırılmasına karar verilen hacizlerin ödeme emrinin tebliğ tarihine göre takibin kesinleşmesinden öncesine ilişkin olduğu, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle haczin geçerli olup olmayacağının tebligat usulsüzlüğü şikayeti üzerine verilen kararın kesinleşmiş olmasına bağlı olmadığı, kural olarak icra mahkemesi kararlarının uygulanması için kesinleşmesinin gerekmediği, icra mahkemesi kararlarının verildikleri tarih itibariyle hüküm ve sonuç doğuracağı, ayrıca usulsüz tebligat şikayetlerine ilişkin kararların infazı için kesinleşmesi gerektiğine dair özel yasal bir düzenleme bulunmadığı da gözetilerek (Yargıtay 12. H.D. sinin 22/06/2020 tarih, 2019/8563 esas, 2020/5245 karar sayılı benzer içtihadı bu doğrultadır) davalı vekilinin de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

O halde, davacı yönünden ödeme emri tebliğ işlemi 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2, 21/2 ve 23/8. maddelerine ve dolayısıyla usulüne uygun olduğundan, şikayetin reddine'' karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkiline çıkartılan ilk tebligat hükümsüz olduğundan TK 21/2.maddeye göre mernis adresine çıkan 2. tebligatın da dolaylı yoldan usulsüz tebligat hükmünde olduğunu söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir....

Atatürk Bulvarı no: 116/10 Ayvacık Samsun " adresine oğlunun borçları sebebiyle başlatılan icra takibi kapsamında İİK 'nun 89/1- 2 maddeleri uyarınca haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini ancak tüm haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğini, davacı tarafından 16/10/2018 tarihinde Çarşamba icra dairesi dosyasının incelenmesi neticesinde dosyadaki ihbarnamelerden ve usulsüz tebligatlardan haberdar olduklarını, tebligat mazbatalarının incelenmesinde; haciz ihbarnamesi tebligatının müceekkilin muvakkaten İstanbul ilinde bulunduğu bir dönemde ikametgah adresinde gönderildiğini, ancak bila tebliğ iade edildiği, tebligat kanununun bütün hükümlerinin yok sayılarak hareket edildiği ve usulsüz tebligatlar nedeniyle davacının kendisi hakkındaki işlemlerin hiçbir aşamasından haberinin olmadığını, takip borçlusunun babası olması dışında borç nedeniyle hiçbir sorumluluğu bulunmadığını, tebligat kanunun 32. maddesi uyarınca borçlunun usulsüz tebliğe muttali olduğu tarihe göre tebliğ tarihinin...

Somut olayda, borçlu şirketin Ticaret Sicilinde kayıtlı olan “...” adresine satış ilanının Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğe çıkarıldığı, tebliğ memurunca tebliğ işleminin Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre yapıldığı görülmüştür. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2.maddesi uyarınca tebligat yapılabilmesi için öncelikle adresin muhatabın adrese dayalı kayıt sistemindeki adresi olması gerekir. Adrese dayalı kayıt sistemi ise gerçek kişiler için olup, tüzel kişiler bu sisteme dahil değildir. Bu nedenle tüzel kişilere anılan madde uyarınca tebligat yapılamaz. Tüzel kişiler yönünden resmi kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu adrese çıkarılan tebligatın bila tebliğ dönmesi üzerine aynı adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35/4.maddesine göre tebligat yapılır. Bu durumda borçlu şirkete 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2.maddesine göre yapılan satış ilanı tebliğ işlemi usulsüzdür....

    GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1- Dava konusu 159 ada 29 parsel hakkında dava açtığı anlaşılan Artvin İli Özel İdare Müdürlüğüne, hükmün Tebligat Yasası'na uygun olarak tebliği ile temyiz süresinin beklenilmesi, 2- Adına tescil kararı verilen ... oğlu ...'un mirascılarını gösterir vukuatlı nüfus aile kayıt tablosunun Nüfus Müdürlüğünden celp edilerek dosyasına konulması, 3- Dairemizin geri çevirme kararı ile hükmün tebliği istenen ancak adres tahkikatı yapılmadan Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre usulsüz tebligat yapılan . ... mirasçıları ..., ... , ... ile hiç tebligat yapılmadığı anlaşılan ...,...,... ile önceden mahkemece yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılan davalı ...'a hükmün usulüne uygun tebliği ile temyiz süresinin beklenilmesi, bundan sonra inceleme yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 2.4.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......

      nin 7201 sayılı Tebligat Kanunun 35. maddesi kapsamında kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre yapılmış geçerli bir tebligat bulunmadığı sanığa yapılan gerekçeli karar tebligatının usulsüz olduğu, sanık ...'le ilgili olarak da Tebligat Kanunun 21. maddesine göre, Tebligat Tüzüğünün 28. madddesine aykırı olarak yapılan gerekçeli karar tebliğinin usulsüz olduğunun anlaşılması karşısında, temyiz istemlerinin reddine dair ek kararların kaldırılarak temyiz istemlerinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; sanıkların temyiz itirazları yerinde görülmemiş olup usul ve yasaya uygun bulunan hükmün tebliğnamedeki düşünce doğrultusunda ONANMASINA, 12.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyanın incelenmesi sırasında ... ve ... dışındaki davalıların açık adreslerinde kapı numarası belirtilmediği için karar tebliğlerinin usulsüz olarak yöneticiye yapıldığı, yine davalı ...'nın tespit edilen açık adresine usulüne uygun bir tebligat yapılmadığı halde aynı adrese usulsüz olarak Tebligat Yasasının 35. maddesine göre gerekçeli kararın tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Mahkemece ... ve ... dışındaki davalıların açık adresleri saptanıp Tebligat Yasası ve Tebligat Tüzüğünde belirlenen esaslara uygun olarak gerekçeli karar ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinin tebliği ile temyiz sürelerinin geçmesi beklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 30.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          UYAP Entegrasyonu