WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile; Trabzon İcra Müdürlüğü'nün 2019/30987 Esas sayılı dosyasında ödeme emri şikayetçi borçluya tebliğ tarihinin 30/10/2019 tarihi olarak kabul edilmesine, itirazın süresinde olduğunun tespitine" dair karar verildiği anlaşılmıştır. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ödeme emrinin davacı şirketin müvekkile bildirilen adreste davacı şirketin daimi işçisine tebliğ edildiğini, tebligatın usulüne uygun olduğunu, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir....

Davalı vekilinin istinaf başvurusu yönünden ise, şikayete konu ve mahkemece kaldırılmasına karar verilen hacizlerin ödeme emrinin tebliğ tarihine göre takibin kesinleşmesinden öncesine ilişkin olduğu, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle haczin geçerli olup olmayacağının tebligat usulsüzlüğü şikayeti üzerine verilen kararın kesinleşmiş olmasına bağlı olmadığı, kural olarak icra mahkemesi kararlarının uygulanması için kesinleşmesinin gerekmediği, icra mahkemesi kararlarının verildikleri tarih itibariyle hüküm ve sonuç doğuracağı, ayrıca usulsüz tebligat şikayetlerine ilişkin kararların infazı için kesinleşmesi gerektiğine dair özel yasal bir düzenleme bulunmadığı da gözetilerek (Yargıtay 12. H.D. sinin 22/06/2020 tarih, 2019/8563 esas, 2020/5245 karar sayılı benzer içtihadı bu doğrultadır) davalı vekilinin de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

Bu kapsamda yapılan incelemede; her ne kadar icra dosyasında borçlu vekili Av.Mehmet Ender Çelik'in baroda kayıtlı adresine posta ile tebligat yapılmış ise de, PTT Müdürlüğüne Dairemizce yazılan yazıya verilen 4787 sayılı yazıda Av. Mehmet Ender Çelik'in UETS'de kayıtlı e-tebligat adresinin bulunduğu, adresin 13.02.2019 tarihinde aktif edildiği ve tebligat alımına hazır hale getirildiği bildirilmiştir. Tebligat Kanunu'nun 7/a maddesi uyarınca, elektronik tebligat adresi olan avukatlara, tebligatın elektronik yolla yapılması zorunlu olup, posta yolu ile yapılan tebligat yok hükmündedir. Kural olarak tebliğ usulsüzlüğü şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca ıttıla tarihinden itibaren 7 gün içerisinde ileri sürülmesi gerekmekte ise de, elektronik tebligat adresi varken posta yolu ile tebligat gönderilmesi, kanunun emredici hükümlerine aykırı olduğundan, şikayet süreye tabi değildir....

O halde, davacı yönünden ödeme emri tebliğ işlemi 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2, 21/2 ve 23/8. maddelerine ve dolayısıyla usulüne uygun olduğundan, şikayetin reddine'' karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkiline çıkartılan ilk tebligat hükümsüz olduğundan TK 21/2.maddeye göre mernis adresine çıkan 2. tebligatın da dolaylı yoldan usulsüz tebligat hükmünde olduğunu söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir....

Atatürk Bulvarı no: 116/10 Ayvacık Samsun " adresine oğlunun borçları sebebiyle başlatılan icra takibi kapsamında İİK 'nun 89/1- 2 maddeleri uyarınca haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini ancak tüm haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğini, davacı tarafından 16/10/2018 tarihinde Çarşamba icra dairesi dosyasının incelenmesi neticesinde dosyadaki ihbarnamelerden ve usulsüz tebligatlardan haberdar olduklarını, tebligat mazbatalarının incelenmesinde; haciz ihbarnamesi tebligatının müceekkilin muvakkaten İstanbul ilinde bulunduğu bir dönemde ikametgah adresinde gönderildiğini, ancak bila tebliğ iade edildiği, tebligat kanununun bütün hükümlerinin yok sayılarak hareket edildiği ve usulsüz tebligatlar nedeniyle davacının kendisi hakkındaki işlemlerin hiçbir aşamasından haberinin olmadığını, takip borçlusunun babası olması dışında borç nedeniyle hiçbir sorumluluğu bulunmadığını, tebligat kanunun 32. maddesi uyarınca borçlunun usulsüz tebliğe muttali olduğu tarihe göre tebliğ tarihinin...

Somut olayda, borçlu şirketin Ticaret Sicilinde kayıtlı olan “...” adresine satış ilanının Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğe çıkarıldığı, tebliğ memurunca tebliğ işleminin Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre yapıldığı görülmüştür. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2.maddesi uyarınca tebligat yapılabilmesi için öncelikle adresin muhatabın adrese dayalı kayıt sistemindeki adresi olması gerekir. Adrese dayalı kayıt sistemi ise gerçek kişiler için olup, tüzel kişiler bu sisteme dahil değildir. Bu nedenle tüzel kişilere anılan madde uyarınca tebligat yapılamaz. Tüzel kişiler yönünden resmi kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu adrese çıkarılan tebligatın bila tebliğ dönmesi üzerine aynı adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35/4.maddesine göre tebligat yapılır. Bu durumda borçlu şirkete 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2.maddesine göre yapılan satış ilanı tebliğ işlemi usulsüzdür....

    aynı konutta tebligat yapılabilmesi mümkün olduğunu, işyerinde tebliğ için, daimi evrak memuru olması şartı sağlanmadığını, usulsüz tebligatın yapıldığı adres müvekkilin iş adresi olduğunu, açıklanan nedenlerle; yapılan tebligat usulsüz olduğu ve tebligat müvekkilinin iş yerinde tebligatı alma yetkisi bulunmayan kişilere, muhatabın neden adreste bulunmadığı araştırılmadan, nedeni tebligat parçasına yazılmadan yapıldığını, bu usulsüz tebligat tarihi baz alınamayacağını, dava sonuna kadar dosyadan herhangi bir icrai işlem yapılmaması yönünde tedbir kararı verilmesi talep ettiklerin, müvekkilin haklarının haleldar olmaması için durumdan haberdar olur olmaz dava açıldığını, öncelikle mahkeme tarafından usulsüz tebligata ilişkin yerinde şikayetlerine itibar edilmeli daha sonrasında imza itirazlarına ilişkin araştırmalar yapılması gerektiğini, imza itirazı hususunda yargılama yapılması için ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, takibe konu yapılan senetteki imza müvekkiline ait...

    İlçesinde farklı mahallelerdeki adreslerde ikamet etmelerine rağmen muhataplara gerekçeli karara ait tebligatların gerçeğe aykırı şekilde "aynı konutta beraber ve sürekli ikamet ettiğini beyan eden ve tebligatları kabul edeceğini söyleyen ...’ın imzasına tebliğ edilmiştir" şeklinde kaşe basmak suretiyle yapılan tebliği usulsüz olup aynı zamanda 7201 sayılı Tebligat Kanununun 39. maddesi hükmüne de aykırı olduğu anlaşıldığından, tebligatları yapılacak muhataplara gerekçeli kararın usulüne uygun şekilde tebligat evraklarında belirtilen adreslerine tebliği ile temyiz süresinin beklenmesine ayrıca, mahkemece bu şekilde usulsüz tebligat yapan ve tebligat evrakında adı bulunan PTT dağıtıcısının uyarılması gerekirse hakkında suç duyurusunda bulunulması için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE 08.04.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      nin 7201 sayılı Tebligat Kanunun 35. maddesi kapsamında kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre yapılmış geçerli bir tebligat bulunmadığı sanığa yapılan gerekçeli karar tebligatının usulsüz olduğu, sanık ...'le ilgili olarak da Tebligat Kanunun 21. maddesine göre, Tebligat Tüzüğünün 28. madddesine aykırı olarak yapılan gerekçeli karar tebliğinin usulsüz olduğunun anlaşılması karşısında, temyiz istemlerinin reddine dair ek kararların kaldırılarak temyiz istemlerinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; sanıkların temyiz itirazları yerinde görülmemiş olup usul ve yasaya uygun bulunan hükmün tebliğnamedeki düşünce doğrultusunda ONANMASINA, 12.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1- Dava konusu 159 ada 29 parsel hakkında dava açtığı anlaşılan Artvin İli Özel İdare Müdürlüğüne, hükmün Tebligat Yasası'na uygun olarak tebliği ile temyiz süresinin beklenilmesi, 2- Adına tescil kararı verilen ... oğlu ...'un mirascılarını gösterir vukuatlı nüfus aile kayıt tablosunun Nüfus Müdürlüğünden celp edilerek dosyasına konulması, 3- Dairemizin geri çevirme kararı ile hükmün tebliği istenen ancak adres tahkikatı yapılmadan Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre usulsüz tebligat yapılan . ... mirasçıları ..., ... , ... ile hiç tebligat yapılmadığı anlaşılan ...,...,... ile önceden mahkemece yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılan davalı ...'a hükmün usulüne uygun tebliği ile temyiz süresinin beklenilmesi, bundan sonra inceleme yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 2.4.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......

          UYAP Entegrasyonu