No:5 Cihanbeyli/Konya adresine çıkarıldığını, bu adresin aynı zamanda takip dosyasındaki dayanak belgede yazılan adres ile aynı olduğunu, ipotek belgesindeki resmi senetteki adresine normal tebligat gönderilmiş olup tebligat iade geldikten sonra resmi senetteki adresine T.K'nun 35. maddesine göre tebligat çıkarıldığını, davacıya öncelikle 21/2 gereği tebligat olması gerektiğini dile getirse de davacının bilinen adresine çıkarılan tebligat iade gelirse 21/2 gereği tebligat çıkarılacağını, mernis adresi bulunmaması halinde 35. madde gereği resmi senetteki adrese tebligat çıkarılacağından bahisle şikayetin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, itirazın iptali ve icra inkar tazminatının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 1-İncelenmesi gereken Bayındır İcra Müdürlüğü'nün 2013/417 E sayılı dosyasının aslı veya onaylı suretinin dosya içerisine konulmasından, 2-Davalının temyiz dilekçesinin davacı vekiline Tebligat Yasası'nın 21. maddesi gereğince tebliğ edildiği bildirilmiş ise de, tebligat mazbatasındaki adresin “adres kayıt sistemi”nde gösterilen adres ile aynı olup olmadığı belirtilmediğinden, yapılan tebligat Tebligat Yasası'nın değişik 21/2.maddesinde belirtilen usule uygun değildir....
İlk derece mahkemesi kararında; 20/12/2019 tarihli tebliğ işleminin TK'nın 21/1 maddesine uygun olduğu, ilamlı takipte dayanak belge gönderilmesine gerek bulunmadığı, davacıya daha önce usule uygun icra emri tebliğ edilmiş olmasına rağmen tekrardan tebligat çıkarılmasının usul ve yasaya aykırı olması sebebiyle 21/12/2019 tarihli tebligatın usulsüz olduğu gerekçesiyle, şikayetin kısmen kabulüne, 21/12/2019 tarihli yapılan tebligatın iptaline, 20/12/2019 tarihli tebligatın ve icra emrinin iptali talebinin reddine karar verilmiştir....
Somut olayda, davacı borçlu şikayet konusu işlemi 22/03/2018 tarihinde öğrendiğini bildirmiş olup, usulsüz tebligat şikayeti yasal süresindedir. Muhatabın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun ne şekilde davranması gerektiğini düzenleyen Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını araştırma görevini yüklemiştir. Buna göre, tebliğ memuru adreste bulunmama nedenini araştırmakla kalmayıp, yaptığı araştırmanın sonucunu Tebligat Kanunu'nun 23/7. ve yönetmeliğin 35/f bendi gereğince tebliğ evrakına yazarak, ilgilisine imzalatacaktır. Ancak bu şekilde, yapılan işlemin, usulüne uygun olup olmadığı, hakim tarafından denetlenebilir....
yönelik bir hüküm tesis edilmediği ve gerekçeye yer verilmediği görülmekle usulsüz tebligat şikayetinin incelenmediği anlaşılmaktadır....
HD'nin 09.12.2014 gün ve 2014/11514 -17994 sayılı onama ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra işin esasının incelenmesinde; Dava kamulaştırılan taşınmazın tapu kaydının iptali ile idare adına kayıt ve tescili istemine ilişkindir....
A.Ş. 5- ... 6- ... arasındaki itirazın iptali davası hakkında ... 7. Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 14/12/2016 tarihli ve 2014/1466 E.- 2016/841 K. sayılı hükmün davacı ...Ş vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - KARAR - Davalıların mernis adresine doğrudan 35. maddeye göre yapılan tebligat usulsüz olup, gerekçeli karar ve temyiz dilekçesinin Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak davalılara tebliğ edilerek yasal sürenin geçmesine müteakip dosyanın temyiz incelemesine gönderilmesi için yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 04/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğünün 2008/6806 E. sayılı dosyası üzerinden davalı-borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine davalı borçlu vekili tarafından takibe itiraz edildiği ve açılan itirazın iptali davasında dava dilekçesi ve duruşma gününün takibe itiraz eden vekile 25.02.2009 tarihinde tebliğ edildiği, vekil tarafından dosyaya sunulan 19.03.2009 havale tarihli dilekçede, eldeki itirazın iptali davasının takibi yönünden müvekkili ile arasında anlaşma bulunmadığını, davayı davalı vekili sıfatıyla takip etmeyeceğini, tebligatın davalı asile yapılmasını istediği, mahkemece, kesin delil bildirilmesine yönelik tebligatında 01.06.2009 tarihinde vekile yapılması üzerine vekil tarafından dosyaya sunulan 09.06.2009 tarihli dilekçede tekrar davayı vekil sıfatıyla takip etmeyeceğini, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, asile tebligat yapılmasını bildirdiği, bu sefer mahkemece tekrar vekil adına tebligat çıkarıldığı, bilirkişi raporunun ise davalı asil adına tebliğe çıkarıldığı...
tebligat yapılamaması halinde, değiştirilen adres bu yerlere bildirilmediği takdirde muhataba doğrudan 35. madde uygulanarak tebligat yapılabilir....
İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince:"Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak tetkik edildiğinde; davacı borçlu vekili, davacı şirkete ödeme emrinin gerekli araştırma yapılmadan usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediğini ileri sürerek; usulsüz tebligat şikayetinde bulunmuş olmakla birlikte; davacı borçlu vekili ayrıca yetki itirazında bulunulmuş ve davacı borçlu aleyhine tesis edilen hacizlerin kaldırılması ve takibin iptali talebinde bulunmuştur. Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Tebligat adresinin borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı olması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde bu adrese 7201 sayılı T.K.'nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir....