WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tebligat itirazlarının 08.11.2021 tarihinde icra müdürlüğünce reddedildiğini, müvekkiline yapılan tebligatın usulsüz olup, icra memurunun işlemini şikayet ile borca itiraz ettiklerini, davalının bilinen adresine çıkarılan tebligat yapılmadığı takdirde, 21. madde ve devamı maddelere göre tebligat yapılması gerektiğini, müvekkiline ilk yapılan tebligat”, adrese kayıt sistemindeki bilgilere göre ve TK 21 maddesi uyarınca muhtara bırakıldığını, tebligatın usulsüz olduğunu, açıklanan nedenlerle memur muamelesi şikayetlerinin kabulü ile dosyanın tedbiren durdurulmasına, usulsüz olarak yapılan ilamsız takiplerde ödeme emrinin tebligatının iptaline ve ödeme emri tebliğ tarihinin 01.11.2021 olarak düzeltilmesine, kabul edilen düzeltilen tebliğ tarihine göre Zonguldak 1.İcra Dairesinin 2021/4713 esas sayılı dosyasında süresinde yetkiye, borca ve borcun tüm ferilerine (yersiz ödeme,işlemiş...

Dava dilekçesinin davalıya tebliğine ilişkin tebligat evrakının incelenmesinde, dava dilekçesinin davalıya Tebligat Kanununun 21.maddesi uygulanmak suretiyle tebliğ edilmek istendiği ve ancak haber verilen komşunun imzasının tebligat evrakına alınmadığı ve bu haliyle dava dilekçesinin tebliğinin usulsüz olduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan dava dilekçesinin usulsüz olarak 12.4.2007 tarihinde tebliğ edildiği ve ilk duruşma tarihininde 13.4.2007 tarihi olduğu, dava dilekçesinin tebliği ile ilk duruşma günü arasında yasal olarak en az 10 günlük süre bulunması gerekmesine rağmen bu gerekliliğe uyulmadığı da sabittir. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davalının savunma hakkının kısıtlandığının kabulü gerekir. Mahkemenin değinilen bu yönleri gözardı ederek, davalının savunma hakkını kısıtlar şekilde yargılama yaparak yazılı şekilde hüküm kurmuş olması usul ve yasaya aykırıdır....

    Mahkemece; davacı tarafından açılan ihalenin feshi davasının reddedildiği, ... 3.İcra Tetkik Merci Mahkemesinin 04.04.2001 gün 2001/327E-2001/293K sayılı ilamıyla icra emrinin ipotek borçlusu ... usulsüz tebliğ edildiği gerekçesiyle Tebligat Kanununun 32.maddesi uyarınca usulsüz tebligatı öğrendiği tarihin tebliğ tarihi kabul edilerek icra emrinin tebliğ tarihinin 23.03.2001 olduğunun tespitine karar verildiği, alacaklı şirketin 11.05.2001 tarihinde yapılan ikinci ihalede taşınmazı alacağına mahsuben satın aldığı, bu durumda davacının en geç 23.03.2001 tarihinde satış dosyasından haberdar olduğu, tebligatın usulsüz yapıldığı yönündeki iddianın yerinde olmadığı, tescil yolsuz olmadığından...'ın da kötüniyetli olduğunun ileri sürelemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi ...'nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/03/2019 NUMARASI : 2019/216 ESAS - 2019/424 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Usulsüz Tebligat Şikayeti) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; usulsüz tebligat ve tahrifat iddiaları doğrultusunda şikayet ve usulsüz tebligat nedeni ile öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulü ile Ankara 26. İcra Dairesinin 2019/1717 Esas dosyası ile başlatılan takibe, borca, faiz ve fer'ilerine itiraz ile takibin iptali ve dosyadaki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; ''Somut olayda, borçlu şirketin ticaret siciline kayıtlı adresi olan " Oğuzlar Mah. 1602.Cad....

      Davacı/ borçlu vekilinin istinaf başvurusu üzerine, Dairemizin 27/01/2021 tarih, 2020/1157 Esas, 2021/258 Karar sayılı kararı ile yapılan istinaf başvurusu incelemesi sonucunda "...Alacaklı tarafından, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan icra takibinde, şikayetçi üçüncü kişiye 89/1, 2 ve 3 haciz ihbarnamalerinin gönderildiği, şikayetçi üçüncü kişinin ihbarnamelerden taşınmazlarına haciz konulması sonucunda haberdar olduğu ve 89/1, 2 ve 3 haciz ihbarnamelerinin ve tüm tebligatların tebliğinin usulsüz olduğu olduğu, alacaklıya herhangi bir borcunun olmadığından bahisle, Tebligat Kanununa aykırı yapılan usulsüz tebligatların iptali, İİK 89/1 vd için yapılan işlemlerin usulsüz olduğunun tespiti ve iptali, borca itirazın kabulü, müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile tapu hacizlerinin iptaline karar verilmesini talep ettiği, Mahkemece öğrenme tarihi belirtilmediği ve buna mukabil icra dairesine itiraz edilmediği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür...

      Bu durumda asile yapılan tebligat yok hükmünde olup iptali ile davacının imzaya, borca ve zaman aşımına ilişkin itirazlarının esas yönünden incelenmesi gerekirken davanın süre yönünden reddine karar verilmesi isabetsizdir....

      Yukarıda detaylı olarak izah edildiği üzere Tebligat Kanunu’nun 21/2 maddesine göre tebligat yapılabilmesi için öncelikle muhatabın bilinen en son adresine tebligat çıkarılması, bu adrese çıkarılan tebligattan sonuç alınamazsa adres kayıt sistemindeki adresine tebligatı çıkaran mercice borçlunun mernis adresi olduğu tebliğ evrakında belirtilerek TK 21/2 maddesi uyarınca tebligat çıkarılması gerekirken, borçlunun bilinen en son adresine gönderilip bila tebliğ olan bir tebligat bulunmaksızın, tebliğ mazbatasına da herhangi bir şerh düşülmeden TK 21/2’ye göre yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmıştır. . Bu durumda TK'nın 32.buna dair Yönetmeliğin 53.maddelerine göre muhatap tarafından beyan edilen tarih tebliğ tarihi olarak sayılır ve bunun aksinin iddia ve ispatı caiz değildir. Açıklanan tüm bu nedenlerle usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Gaziosmanpaşa 6....

      Yan komşuya haber verildi." şerhi ile TK'nun 21/1 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik'in 30. maddesi uyarınca tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Şikayetçi borçluya çıkarılan ödeme emri tebligatında, bilgisine başvurulan komşunun adı ve soyadı ile imzası yoktur. Tebligat Yasasının 21/1, Yönetmeliğin 29. ve 30. maddelerine aykırı olarak usulsüz tebligat yapılmıştır. (Yargıtay 12. H.D 2015/27083 Esas, 25837 K) (Yargıtay 12.H.D 2009/15601 Esas, 24312 Karar) Tebligat usulsüz tebliğ edilmiş ise muhatabın beyan ettiği tarih öğrenme tarihi sayılır. Bunun aksi tanıkla ispatlanamaz. Ancak yazılı delille ispatlanabilir. (Tebligat Yasasının 32. maddesi) Açıklanan nedenlerle şikayetin kabulüne karar verilmiştir....

      Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda tebligat usulsüzlüğü şikayetinin yanında ayrıca gecikmiş itirazda da bulunduğu anlaşılmıştır. Somut olayda borçluya yapılan tebligat usulüne uygun olduğuna göre mahkemece İİK.nun 65. maddesi uyarınca borçlunun gecikmiş itirazı değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken bu konuda olumlu olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir. Kabule göre de, tebliğ işleminin usulsüz olduğunun kabul edilmesi durumunda 7201 Sayılı Tebligat Kanunun 32. maddesi gereğince, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılacağından ve muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunacağından mahkemece tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken tebligatın iptali şeklinde hükm tesisi de doğru değildir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre davalı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu, davacı tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek tebligatın iptali talebi ile şikayette bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından şikayetin kabulü ile ödeme emrinin davacı borçluya tebliğ tarihinin 24.03.2021 tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiği, davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Usulsüz tebligat şikayetinde bulunulması halinde TK 32....

        UYAP Entegrasyonu