Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Muhataba yapılan tebligatın usulsüz olması halinde, tebligat muhatabın bunu öğrendiği tarihte yapılmış sayılır. (Tebligat K. m.32, Tebligat Niz. m.51, YHGK 21.4.1999, 1999/2-236,220) Davacı 18.11.2005 tarihinde eski hale getirme isteğinde bulunduğuna göre, mahkemece verilen kararı da bu tarihte öğrenmiş sayılır.Tebligatın usulsüz olması halinde süre geçirilmiş sayılamayacağından eski hale getirme isteğinde bulunulamaz, ancak verilen karar yasal süresi içinde temyiz edilebilir. (YHGK 2.10.1981, 1981/6-715, 670) Davacı mahkemece verilen kararı 18.11.2005 tarihinde tebliğ etmiş sayılacağı ve bu kararın süresinde temyiz etmediği için, yerel mahkeme kararı sonucu itibariyle doğrudur. Hal böyle olunca sonucu itibariyle doğru olan mahkeme kararının HUMK.nun 438/son maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek, düzeltilen bu şekliyle onanması gerekmiştir....

    YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının tebligatın usulsüz olduğu yönündeki iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, usulsüz tebligat şikayetinin İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca süreden reddine, 14/02/2020 tarihli memur işlemine yönelik şikayetin esastan reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesini tekrarla, müvekkilinin muhtardan tebligatı aldığı tarihin, icra dosyasından haberdar olduğu tarih olduğunu, dosyanın usulsüz tebligat ile kesinleştiğini öğrendikleri tarihin 14/02/2020 olduğunu, icra müdürlüğüne borca itirazlarını sunduklarını, daha önceden Antalya 10....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 6136 sayılı Yasaya aykırılık ve genel güvenliği kasten tehlikeye sokacak şekilde silahla ateş etme HÜKÜM : Hükümlülük ve müsadere Gereği görüşülüp düşünüldü: Yokluğunda verilen kararın, sanığın halen oturduğu adresine, adresinden taşındığından bahisle Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşıl- makla, tebligat usulsüz ve temyiz talebi süresinde kabul edilerek yapılan incelemede; Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçların oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanığın, bir sebebe dayanmayan temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle hükümlerin (ONANMASINA), 05.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Her ne kadar davalı erkek istinafında, tebligatın usulsüz olduğundan bahsetmekte ise de, dava dilekçesinin ve ön inceleme duruşmasının tebliğine ilişkin dönen tebligat parçalarına bakıldığında, her iki tebligatın da muhatabın bizzat kendisine tebliğ edildiği, ayrıca tebligat parçalarında mahkemenin yeni kurulması nedeni ile mühür temin edilinceye kadar mühürsüz olarak tebligatın gönderildiğinin şerh düşüldüğü, bu nedenle tebligatın usulüne uygun olduğu ,tebligatın usulsüz olduğu iddiasının haksız ve kötü niyetli yapıldığı anlaşılmakla bu yöndeki istinaf talebinin reddi gerekmiştir. Yapılan SED araştırmasında davacı kadının asistan doktor olarak çalıştığı, aylık 5.500 TL maaşının olduğu, 2015 model Toyota marka aracının olduğu, aylık 1.000 TL kira ödediği, davalı erkeğin, özel bir şirkette personel müdürü olarak çalıştığı, aylık 5.000 TL gelirinin olduğu, ailesi ile beraber yaşadığı, adına kayıtlı 2 aracının olduğu, kira ödemediği tespit edilmiştir....

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; haciz ihbarnamesine cevap için masraf eklenmemesinin yasaya aykırı olduğunu, alacaklının talebi olmadan Tebligat Kanunu'nun 21/2.maddesine göre tebliğ yapılmasının yasaya aykırı olduğunu, 30.07.2019 ve 21.08.2019 tarihli taleplere istinaden gönderilen tebligatların usulsüz olduğuna karar verilmesini ve müvekkilin usulsüz tebligatları 26.11.2019 tarihinde öğrendiğine karar verilmesini talep ettiklerini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; şikayet, ilamsız icra takibinde, davacı 3. Kişiye gönderilen haciz ihbarnamelerinin iptali istemine ilişkindir. Davacı tarafın mernis adresine gönderilen 1. Haciz ihbarnamesi tebliğ edilemeden iade olarak dönmesi üzerine alacaklı vekili icra dosyasına 10/07/2019 tarihli dilekçe sunarak 3....

      alan adresi araştırılarak buraya tebligat yapılması, bulunmaması halinde kendisine daha önce kanuni usullere göre tebligat yapılmış olması şartı ile aynı adrese anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat yapılması, daha önce kendisine tebligat yapılan adresin olmaması halinde ise, adres araştırması ile yeni adres tespitine çalışılıp, bulunamaması halinde ilanen tebligat yapılması gerektiği, daha önce aynı adrese kanuni usullere göre yapılmış bir tebligat bulunmamasına rağmen sanığın yokluğunda verilen hükmün, sorgusunda bildirdiği son adresine Tebligat Kanunu 35. maddesine göre tebliğ yapılmak suretiyle hükmün kesinleştirildiği ancak açıklanan nedenlerle Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılan bu tebliğin hukuki bir geçerliliğinin bulunmadığı, ancak, sanığın 11/12/2012 tarihli hükümle verilen adli para cezasını 26/02/2018 tarihinde yatırdığının anlaşılması karşısında, Sanık, yokluğunda verilip 26/02/2018 tarihinde öğrendiği 11/12/2012 tarihli hükmü, CMUK’nın 310/1. maddesinde öngörülen...

        Davacı borçlu şirket vekilinin 02/02/2022 tarihli celsede usulsüz tebligatları sisteme yüklendikleri 05/10/2021 tarihinde öğrendiklerini beyan ettiği, usulsüz tebligat şikayetin İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içinde şikayette bulunması gerektiği, davacı borçlu şirket vekilince 7 günden sonra 16/11/2021 tarihinde usulsüz tebligat şikayetinde bulunduğu, davacı vekilince usulsüz tebligatı öğrendiği tarihten itibaren süresi içerisinde şikayette bulunmadığı, mahkemece şikayetin süreden reddine kararının yerinde olduğu, diğer şikayet sebeplerinin ise usulsüz tebligatı öğrenme tarihinden itibaren usule uygun hale geldiğinden mahkemece bu talebi yönünden reddine karar verilmesinin yerinde olduğu anlaşılmakla usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

        GEREKÇE: Uyuşmazlık, genel haciz yolu ile ilamsız takipte ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin şikayet ve müdürlüğün borca itirazın süresinde yapılmadığından reddine ilişkin kararın kaldırılması talepli şikayettir. Hatay İcra Dairesinin 2019/27737 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı T3 tarafından borçlu T1 hakkında 30/07/2019 tarihinde genel haciz yoluyla 118.000,00 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, davacı borçluya ödeme emrinin TK'nın 21/1 maddesine göre 08/08/2019 tarihinde yapıldığı, davanın 04/09/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır....

        olduğunu, kıymet takdir raporunun hissedarlara tebliği üzerine takipten 29/12/2021 tarihinde haberdar olduğunu, ödeme emri ve mezkur dosyada müvekkiline gönderilen tüm tebligatların usulsüz olduğunu belirterek usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emri tebliğ tarihinin, öğrenme tarihi olan 29/12/2021 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        Bu durumda, yapılan tebligat; 7201 sayılı Kanun'un 35. maddesi ile Yönetmeliğin 57/2. maddesi hükümlerine ve aranan şekil şartlarına göre şeklen usulüne uygundur. Ne var ki, şikayetçi borçlunun şikayet dilekçesinde, tebligat adresinde faaliyet gösterdiğini, beyan alınmadan matbu kaşe ile işlem yapıldığını, şirketin adreste tanınmadığı yazılarak tebligatın iade edildiğini, tanınmadığı durumunun söz konusu olmadığını, tanınmadığı şerhi ile iadesinin usulsüz olduğunu, usulsüz tebligat esas alınarak TK. 35. maddeye göre tebliğ yapılamayacağını ileri sürdüğü ve mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmadığı görülmektedir (Yargıtay 12 HD 2021/4679 E. 2021/6216 K., Yargıtay 34 XX 767/109 E. 2021/5026 K.)....

        UYAP Entegrasyonu