İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Mahkememizce yapılan yargılamada toplanıp değerlendirilen tüm delillerden; davacı/borçluya yapılan tebligatın 21/1. maddesine uygun şekilde muhatabın, adresten geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığı ve tevziat saatlerinden sonra tebligat adresine dönüp dönmeyeceğinin tespit edilmediği, beyanı alınan güvenlik görevlisinin ismi de belirlenmediği, tebliğ işleminin usulsüz olduğu (Emsal: Yargıtay 12. HD'nin 2019/10674 Esas - 2019/15505 Karar nolu 22/10/2019 tarihli kararı) anlaşılarak davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi olan 20/09/2019 tarihinin ödeme emri tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine, davacının diğer itirazlarının reddine'' karar verildiği görülmüştür....
İsimli birinden öğrendiğini tebliğ mazbatasında belirtmiş, ancak bu beyanı verenin komşu/kapıcı/yönetici sıfatından hangisine sahip olduğunu, o binada oturup oturmadığını, hangi dairede oturduğunu tespit etmediğini, bu nedenle de tebligat işlemi usulsüz olduğunu, bütün bu açıklamalar ve Yargıtay kararları uyarınca somut olayda müvekkiline yapılan tebligat işleminin haber verildiği komşunun tespit edilmemesi sebebiyle yapılan tebligat işlemi usulsüz olup hukuka aykırı olduğunu, müvekkiline yapılan tebligatta yukarıda bahsedilen kurallara uyulmamış, tebligat memuru tarafından yasal düzenlemelerde belirtilen şekli kurallara uyulmadan tebligat yapıldığını, bu nedenle yapılan tebligat usulsüz olduğunu, usulsüz tebligat nedeniyle müvekkili yasal haklarını kullanamadığını, tebligatın usulsüzlüğünün tespiti ile öğrenme tarihinin tebliğ tarihi sayılmasına karar vererek davanın kabulü gerekirken hukuka aykırı bir şekilde davanın reddine karar verildiğini, bu nedenle yerel mahkeme kararının kaldırılması...
Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2015/1125 sayılı değişik iş kararının hukuki değerden yoksun olması nedeniyle kaldırılmasına karar verilmiş olup sanığın son beyan ettiği, aynı zamanda mernis adresine Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre yapılan 18/09/2015 tarihli tebliğ sonucu düzenlenen tebligat parçasında; isim ve imzadan imtina eden komşusuna haber verildiği belirtilmiş olmakla birlikte bu komşunun hangi sebeplerle imtina ettiğinin ve kapı numarası gibi ayırt edici bir bilginin yazılmadığı ve muhatabın adreste sürekli yada geçici bulunmadığının da yer almadığı, bu sebeplerle tebliğ işleminin usulsüz olduğu tespit edildiğinden sanık müdafiinin temyiz talebinin öğrenme ile süresinde olduğu kabulü ile yapılan incelemede; Sanığa yüklenen dolandırıcılık suçu hakkında, hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; usulsüz tebligat şikayetine dayalı olarak icra müdürlüğü tarafından takibin kesinleştirilmesi işleminin ve hacizlerin kaldırılması talebinden ibarettir. Şikayete konu Çarşamba İcra Müdürlüğü'nün 2020/2116 esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklı davalı tarafından T1 ve Ticaret Şirketi aleyhine 06.11.2020 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, takibe ilişkin ödeme emrinin Hacılı mahallesi Ketenlik sokak no:31/1 Kavak/Samsun adresine gönderildiği ve iade geldiği, alacaklı vekili tarafından 19.11.2020 tarihinde TK'nın m.'...
İcra Müdürlüğünün 2016/35624 Esas sayılı takip dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, takip sürecinde ödeme emrinin birçok adrese tebliğe çıkartılmış olup tebligat 2 kez mercie iade olduğunu, adres araştırması yapılmış ve üçüncü kez çıkartılan tebligat TK'e 21/2ye göre muhtara teslim edildiğini, müvekkilinin icra takibinin varlığından 30.12.2020 tarihinde e-devlet üzerinden tesadüfen haberdar olduğunu ve aynı tarihte dosyaya vekâletname sunarak dosyayı incelemeleri neticesinde icra takibinin usulsüz tebligatla kesinleştirildiğinin anlaşılacağını, tebliğin, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre muhtara yapılması hâlinde tebligat zarfında usulüne uygun meşruhat bulunması gerektiğini ancak somut olayda Tebligat Kanunu 21/2 uyarınca çıkartılan her ne kadar müvekkilin "Fulya Mah. Prof. Dr. Bülent Tarcan Cad....
olarak eklenmesinin mümkün olmadığını, aynı şekilde belirtikleri kanun ve yönetmelik maddeleri gereğince de alacaklı ve borçlunun da adreslerinin bu haciz ihbarnamelerinde belirtilmesi gerektiği hususunun yine eksik bırakılarak bu şekilde hukuka aykırı ve haksız bir şekilde usulsüz tebligat yapıldığını belirterek yasaya ve usule aykırı olan Kocaeli 1....
Mahkemece;"Davacının şikayetinin Kısmen Kabul , Kısmen Reddi ile davacının tebligatların iptali talebinin reddine, davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Kıymet Takdiri Raporunun ve Satış ilanın tebliğine ilişkin tebligatların usulsüz olduğunun tespitine, iş bu tebligatların öğrenme tarihinin 11/07/2020 olarak düzeltilmesine, Dava konusu satışın düştüğü anlaşıldığından satışın durdurulması talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı ...'e yapılan bölge adliye mahkemesi kararının tebligatı aynı adreste birlikte eşi ... imzasına tebliğ edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Davalı ...'in eşi ... davacı olduğu için davalı ... ile hasım durumundadır. Tebligat Kanunu'nun 39. maddesine göre hasıma tebligat yapılamaz. Açıklanan nedenle adı geçen davalı ...'e yapılmış olan bölge adliye mahkemesi kararının tebliği usulsüz olduğundan usulüne uygun olarak davalı ...'e bölge adliye mahkemesi kararının tebliğinin sağlanması ve yasal süreler beklenildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın bölge adliye mahkemesine İADESİNE, oy birliğiyle karar verildi. 28.02.2022 (Pzt.)...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması (Fekki) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı ...'e yapılan bölge adliye mahkemesi kararı ve temyiz dilekçesinin eşi Hatice imzasına tebliğ edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Davalı ...'in eşi Hatice davacı olduğu için davalı ... ile hasım durumundadır. Tebligat Kanunu'nun 39. maddesine göre hasıma tebligat yapılamaz. Açıklanan nedenle adı geçen davalı ...'e yapılmış olan bölge adliye mahkemesi kararı ve temyiz dilekçesinin tebliği usulsüz olduğundan usulüne uygun olarak davalı ...'e bölge adliye mahkemesi kararı ve temyiz dilekçesinin tebliğinin sağlanması ve yasal süreler beklenildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın bölge adliye mahkemesine İADESİNE oy birliğiyle karar verildi. 06.12.2021 (Pzt.)...
Maddesine göre usulsüz olduğu anlaşılmakla usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin kabulü ile icra dosyasındaki tebliğ tarihinin başkaca bir iddia ve dosyada aksine delil bulunmadığından beyan edilen öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine" karar verilmiştir....