İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece Mahkemesince; "Mahkemenin 26/09/2019 tarihli duruşmasında dava dilekçesinde usulsüz tebligat, imza ve borca itiraz talebi olduğundan usulsüz tebligata ilişkin 2019/174 E sayılı dosyası üzerinden karar verilmesine, imza itirazı ve borca itiraz hususunda yeni bir esasa kayıt yapılmasına karar verildiği, iş yukarıda belirtilen esasa kaydı yapılarak yargılamaya devam olunduğu, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde: davacının tensip tutanağı uyarınca duruşmada imza örneklerinin alınması için hazır bulunması yönünde karar verildiği, buna rağmen davacı asilin duruşmada hazır bulunmadığı, buna ilişkin mazeret bildirmediği görülmekle davanın usulden reddine" dair karar verildiği görülmektedir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ'nin 30/12/2021 tarih, 2021/310 Esas ve 2021/620 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA; 2- Usulsüz tebligat şikayetinin KABULÜNE, Bakırköy 3....
No:1/1 Lüleburgaz/Kırklareli" adresine normal tebligat çıkarıldığı ve muhatabın adresten taşındığı ve yeni adresinin belirlenemediği şerhi ile iade edilmesi üzerine bu kez alacaklı vekilinin talebi ile aynı adrese Tebligat Kanunu’nun 35/4.maddesine göre gönderilen ödeme emrinin 13/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35/4. maddesinin açık düzenlemesi ve gerekçesi karşısında, borçlunun ticaret sicilinde kayıtlı bulunan adresinin, bilinen en son adresi olduğu, şikayetçi borçlu şirket tarafından da bu adresin Ticaret sicilinde kayıtlı olan adres olmadığı yönünde bir iddianın olmadığı, şirketin adresinin tebliğ evrakına doğru şekilde yazılmış olduğu ve tebligatın muhatabın kapısına yapıştırılmak suretiyle yapıldığı, bu haliyle Tebligat Kanunu’nun 35/4. maddesi uyarınca, 13/07/2020 tarihinde yapılan ödeme emri tebliğ işlemi usulüne uygun olmakla, borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus takipte ödeme emrinin borçluya usulsüz tebliğ edildiği iddiasına dayalı tebliğ tarihinin düzeltilmesi şikayeti ve imzaya itiraza ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince davacının usulsüz tebliğ şikayeti yerinde görülerek beyan edilen tarihe göre ödeme emrinin tebliğ tarihi düzeltilmiş olup verilen bu karar yönünden istinaf başvurusu bulunmamaktadır. Davacının imzaya itiraza ilişkin talebi hakkında İlk Derece Mahkemesince HMK.nun 20. Maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, davacı imzaya itiraza ilişkin verilen açılmamış sayılmaya ilişkin karara yönelik istinaf başvurusunda bulunmuş, yenileme dilekçesinin usulsüz tebliğ edildiğini öne sürmüştür....
İstinaf kanun yolu ile incelenmesi talep edilen İlk Derece Mahkemesinin İİK'nın 106- 110 maddeleri gereğince taşınmazlarının üzerindeki haczin kaldırılması ve yeniden kıymet takdiri yapılmasına ilişkin şikayetler hakkında verdiği kararının, İİK'nın 363. maddesinde sayılan kesin nitelikte kararlardan olduğu ve ödeme emrinin usulsüz tebliği nedeniyle takibin kesinleşmediğine yönelik şikayetin hakkında verilen kararın da süresi geçmiş bir şikayete ilişkin olduğu anlaşıldığından, davacının istinaf başvuru dilekçesininusulden reddine karar vermek gerekmiştir....
ve usulsüz tebligatların ve diğer bütün işlemlerin hükmen iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunarak; Davacıya çıkarılan ödeme emri tebligatının aynı konutta yakınına tebliğ edildiğini, Derinkuyu İcra Müdürlüğü'nün davacı vekilinin itirazını bu yönde değerlendirme yaparak usulsüz tebligat talebini reddettiğini, mahkemece davanın süresi içerisinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verildiğini, ancak mahkemenin usulsüz tebligat ile ilgili bir araştırma yapmadan değerlendirme yaptığını, istinaf talebi üzerine Kayseri BAM 5....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasıyla usulsüz tebligat şikayetine ve takip dayanağı belgelerin ödeme emrine eklenilmediği iddiasıyla ödeme emrinin iptaline yönelik şikayete ilişkindir....
Usule aykırı tebliğin hükmünün 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 53. maddelerinde düzenlendiği, anılan maddelerde, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise tebliğin geçerli sayılacağı, şikayet edene 2. haciz ihbarnamesinin 20/01/2021 tarihinde bizzat kendisine tebliğ edilmek suretiyle usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, o halde muhatabın usulsüz tebliği 20/01/2021 tarihinde öğrenmiş sayılacağı" gerekçesi ile birinci haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğine yönelik şikayetin kabulü ile; 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince birinci haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinin şikayet eden yönünden 20.01.2021 olarak düzeltilmesine, 2 haciz ihbarnamesinin iptaline karar verilmiştir....
, adres araştırması ile yeni adres tespitine çalışılıp, bulunamaması halinde ilanen tebligat yapılması gerektiği, en son bilinen adresine çıkartılan tebligatın iadesi üzerine, daha önce aynı adrese kanuni usullere göre yapılmış bir tebligat bulunmamasına rağmen, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılan tebliğin hukuki geçerliliğinin bulunmadığı, aynı yasanın 32/2 maddesi gereğince usulsüz tebliğ halinde, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi kabul edilmesi gerektiği, bu bilgiler ışığında sanığa yapılan tebligatın usulsüz olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın 08/08/2016 tarihinde yaptığı temyiz başvurusunun öğrenme üzerine ve süresinde olduğu, ayrıca 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK'nın 311. maddesi hükmüne göre eski hale getirme talebi ile birlikte temyiz isteminde bulunulmuş olması halinde, bu talebi inceleme merciinin Yargıtay'ın ilgili dairesi olması karşısında, 01/08/2016 tarihli ek kararının hukuki değerden yoksun bulunduğu...