Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı tarafından borçlu hakkında ilamsız icra takibi yapıldığı, borçlu tarafından icra dairesine ödeme emri tebligatının usulüne uygun yapılmadığı şikayetiyle ıttıla ettiklerini bildirdiği tarihe göre süresinde yetkiye ve borca itirazda bulunulduğu, borçlu vekilinin ayrıca icra mahkemesine başvurarak tebligat mazbatası dosyaya dönmeden müvekkili adına kayıtlı araca haciz konulduğunu, müvekkili aracı satmak istediğinde haciz işleminden haberdar olduğunu, yapılan tebligatın şekil şartlarına uygun olmadığı iddiasıyla tebliğ tarihinin 25.08.2014 tarihi olarak kabulüne ve araç üzerindeki...

    Maddesi gereğince tebligat yapıldığını, tebligat parçası incelendiğinde ismi dahi net olarak okunamayan Metin tahmin edilen bir kişiye sorulduğu ve haber bırakıldığının anlaşıldığını, bu komşunun tebligatı almaya ehil olup olmadığı, müvekkiline haber vermek yeteneğine sahip bulunup bulunmadığı hususunda mazbatada bir araştırma olmadığını, yine bu kişinin imzadan imtina ettiği hususunun da matbu şekilde yazıldığını, bu hususun önceden bilinmesinin mümkün olmadığını ve bu şekilde yapılan tebliğin beyanın doğruluğunu şüpheye düşürdüğünü, tebliğ yapılan adresin müvekkilinin aynı zamanda mernis adresi olduğunu, borçlunun doğrudan mernis adresine gönderilerek TK 21/2. Maddeye göre tebliğ yapılmasının yasal olmadığını beyanla, davanın kabulü ile usulsüz tebliğ edilen ödeme emrinin iptali ile tebliğ tarihinin 10/12/2019 tarihi olarak kabulüne, süresinde borca itiraz edilmesi sebebi ile takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir....

    Barosunda kayıtlı adresinin alacaklı şirket adresi olduğunu, uygulanması gereken maddelerin Tebligat Kanunu 12. ve 13. 17. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği 26. maddesi olduğunu, tebligat yapılan vekilin ayrı bir işyeri bulunmadığını, mesleğini davacı şirkete bağlı olarak onun adresinde ifa ettiğini, tebligatın usule uygun olduğunu iddia ederek kararın kaldırılmasını talep etti. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut olayda boçlunun borca itiraz dilekçesinin tebliğine ilişkin tebligat mazbatasında; "... işyeri temsilcisi ... imzasına" evrakın tebliğ edildiği belirtildiği, borca itiraz dilekçesinin alacaklı vekiline tebliğe çıkartılması yerinde ise de Tebligat Kanunu'nun 17. maddesi ve yönetmeliğin 26. maddesi gereğince muhatabın ... yerinde bulunup bulunmadığına dair bir açıklamanın tebliğ evrakında yer almadığı ve tebliğin, vekilin sekreteri veya katibine değil, ... Fabrikası işyeri temsilcisi ...'...

      Temyiz Sebepleri Davacı borçlu vekili ve davalı alacaklı vekili; istinaf dilekçelerini tekrarlayarak, istinaf kararına karşı yasal süresi dahilinde temyiz kanun yoluna başvurduklarını belirtmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, tebligat usulsüzlüğü şikayeti, borca kısmi itiraz, kambiyo vasfına itiraz, çek komisyon bedeline ve tazminatına itiraz ve faiz oranına itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İcra İflas Kanunu 16. madde, 169. madde, Türk Ticaret Kanunu 695. madde. 3....

        alacaklı tarafa ve vefat eden eşine hiçbir şekilde borcunun bulunmadığını, takibe, borca ve faize itiraz ettiklerini, bu nedenlerle müvekkilinin daha fazla mağduriyetine sebebiyet vermemek amacıyla öncelikle icra takibinin tedbiren durdurulmasına, usulsüz tebligat nedeniyle icra takibini öğrenme tarihi olan 16/08/2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak tespitine, icra müdürlüğüne yapılan borca itirazlarının tebliğ tarihinin değişmesi nedeniyle süresinde kabul edilmesine, icra takibine itirazları nedeniyle takibin durdurulması ile hacizlerin kaldırılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Mahkemece; Şikayetinin kabulü ile Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2021/36038 Esas sayılı dosyasından davacıya ödeme emri tebliğ tarihinin 06/09/2021 tarihi olarak düzeltilmesine, takibin ilamsız icra takibi oluşu dikkate alınarak yetkiye ve borca itiraz hususunun icra müdürlüğünce değerlendirilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, yönelik karar verildiği görülmüştür....

        Davada haklı çıkan tarafın, davasını vekille takip etmesi durumunda, lehine hükmedilen vekalet ücreti de, HMK'nın 323/1- ğ maddesi uyarınca bir tür yargılama gideri olup, sorumlusu yine HMK'nın 326. maddesine ve yukarıda açıklanan kurala göre belirlenecektir. İncelemeye konu olayda, davalı alacaklının usulsüz tebligat şikayeti davasında tebligatın usulüne uygun olduğunu belirterek davaya karşı koyduğu ve yargılama sonucunda şikayetin kabulüne karar verildiği anlaşıldığından, HMK'nın 326. maddesi uyarınca davalının yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerekir. Bu halde, ilk derece mahkemesi kararı usulsüz tebligat şikayetine ilişkin yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden de usul ve yasaya uygundur....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2020 NUMARASI : 2019/532 ESAS 2020/199 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti, Borca İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili borçlular hakkında başlatılan takipte yapılan ödeme emri tebligatlarının usulsüz olduğunu, borçluların kıymet takdiri için bilirkişilerin eve gelmesi üzerine 30/07/2019 tarihinde icra dosyasından haberdar olduklarını, müvekkili T1 ve T2 adına yapılan tebligatın Şilan Onur'a yapıldığını, borçlu Sağlam Beton ... Ltd....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili firma arasında yapılan ticari ilişki neticesinde, müvekkilinin bedel olarak aldığı çekin karşılıksız çıkmış olup, bunun üzerine icra takibi başlatıldığını, davacı firmanın borca itiraz etmesine ve itiraz edilen icra dosyasında vekaletnameleri bulunmasına rağmen, tebligatın taraflarına değil asile yani müvekkili firmaya yapıldığını, tensip zaptı ve duruşma zaptının vekile değil asile gönderilmesinin usulsüz olduğunu, taraflarına tebligat gönderilmeden taraf teşkilinin sağlanması ve cevap dilekçesi için sürenin işletilmesinin hukuka açıkça aykırı olduğunu, davacıya yapılan tebligatın usulsüz olduğunu kabul etmediklerini, öncelikle vekile değil asile yapılan tebligatın usulsüz olması sebebiyle, cevap dilekçesinin kabulüne, davacının itirazının yasal süreler geçtikten sonra yapılması sebebiyle davanın reddine, Sakarya 3....

        Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte; borçlu, 26/11/2018 tarihli itiraz dilekçesinde; borca itiraz ve şikayetlerinin yanında, icra müdürlüğünce kendisine yasal olarak yapılmış bir tebligat bulunmadığını da ileri sürmüştür. Borçlunun tebligat hususundaki bu beyanının, ödeme emri tebligatının usulsüz yapıldığına ilişkin şikayet olarak kabulü gerekir....

        UYAP Entegrasyonu