Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte borçlu .... vekili icra mahkemesine başvurarak, yetkiye ve borca itirazlarının yanı sıra müvekkiline, ödeme emrinin usulsüz tebliğini belirterek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini, ödeme emri tebligatı ile birlikte gönderilen takibe konu bononun arka sayfası olmadığından ödeme emrinin iptalini talep etmiş, mahkeme, usulsüz tebligat şikayetini incelemeden, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihe göre, İİK'nun 168/3. maddesi uyarınca, davanın 5 günlük süre içinde açılmadığından...

    İcra Müdürlüğü'nün 2018/4257 Esas sayılı takip dosyası nedeniyle yetkiye, imzaya, takibe, borca ve tüm ferilerine itiraz edildiği, mahkemece iş bu dava dosyası ile usulsüz tebligat şikayeti talepli açılan 2018/298 Esas sayılı dosyanın birleştirilmesine ve dosya arasına alınmasına karar verilmiş olmasına rağmen yapılan yargılamanın sadece birleşen dosya yönünden olduğu asıl dosyaki usulsüz tebligat şikayeti hakkında olumlu - olumsuz bir karar verilmediği asıl ve birleşen dosyalar hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmaksızın yalnızca birleşen dava yönünden inceleme yapılarak sonuca gidildiği görülmektedir....

    İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Davacı vekili, yetkiye ve borca, faiz ile tüm fer'ilerine itiraz etmiş ise de takibin şekline göre bu itirazların ödeme emri tebliği üzerine müddeti içinde icra dairesine bildirilmesi gerektiği, bunun yerine icra mahkemesine yapılan müracaatın fuzuli bir gayrtten ibaret kalıp usulden reddi gerektiği kanaatine varılmıştır..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Davanın kısmen kabulüne, davanın kısmen kabulüne, İstanbul 22 icra dairesinin 2021/19674 numaralı dosyasında davacı Cihan Tan'a ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti ile tebliğ tarihinin 24/09/2021 olarak düzeltilmesine, Davacı T2 cihetinden aynı dosyadaki usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, Her iki davacının aynı dosyadaki yetkiye ve borca itirazının usulden ayrı ayrı reddine karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilâmsız takipte, borçlunun, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ve kefalet akdinin geçersiz olduğuna ilişkin şikayetleri ile birlikte borca ve fer'ilerine itirazlarını ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemenin 26/11/2014 tarih ve 2014/269 Esas 2014/374 Karar sayılı ilk kararı ile; davacının davasının süre yönünden reddine karar verildiği, iş bu kararın borçlu tarafından temyiz edilmesi ve Dairemizin 12/05/2015 tarih ve 2015/3185 Esas 2015/13456 Karar sayılı ilâmı ile bozulması üzerine, mahkemece bozma ilâmına uyularak...

      DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat, icra memur işlemini şikayet, İİK'nın 58 ve 62. maddeleri uyarınca borca itiraza ilişkindir. Açıkça itiraz ve şikayetten vazgeçilmeksizin, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesi itiraz ve şikayeti konusuz kılmaz. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir. (Hukuk Genel Kurulunun 2011/12- 177 Esas, 2011/300 Karar sayılı 11.05.2011 tarihli kararı) Somut olayda, davacı açıkça şikayetten vazgeçtiğini bildirmediğinden ilk derece mahkemesince esasa ilişkin değerlendirme yapılarak davacının taleplerine göre hüküm kurulması gerekirken borçlu adına kayıtlı taşınmazın ihalede satıldığı ve ihalenin kesinleştiği gerekçesiyle davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi isabetli değildir....

      Bu durumda Mahkemece, borçlunun usulsüz tebligat şikayeti de bulunmadığına göre istemin süreaşımı nedeni ile reddi kararı usul ve yasaya uygun olup, HMK'nun 355. maddesi uyarınca resen yapılan inceleme sonucunda kararda kamu düzenine aykırılık da bulunmadığı anlaşılmakla, davacının istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; İstanbul 1....

      İcra Müdürlüğü'nün 2018/23955 esas sayılı dosyasına süresi içinde yaptığı borca ve yetkiye itiraz nedeniyle takip durmuş olup taraflarınca dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi talepleri üzerine, dosyanın Amasra İcra Müdürlüğü'ne gönderilmiş olduğunu, bundan sonraki süreçte yetkisiz olan İstanbul 18....

      İcra Müdürlüğü'nün 2017/21402 Esas sayılı dosyasından 5 gün sonra tebligat yapıldığını ancak söz konusu tebligatın yapılamadığını, davacının tebliğ almaktan kaçındığını, mahkemece taleple bağlılık ilkesinin ihlal edildiğini, davacının miras bırakanın ölümünden 5 yıl önce denkleştirmeye tabi bir alacak kazandırma almış ise tereke alacaklarına karşı sorumluluğunun kanun gereği olduğundan ve bu incelemenin de celbedilecek tüm kayıtlardan sonra alanında uzman bir bilirkişiden rapor alınmak suretiyle yapılması gerektiğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, usulsüz tebliğ şikayeti ve borca itiraz nedeniyle takibin iptali/durdurulması istemine ilişkindir....

      İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; Tebligatta, muhatabın geçici olarak adresinde bulunmadığına dair bilgisine başvurulan yan komşusunun denetime elverişli şekilde adı ve soyadının tespit edildiği, diğer unsurlar bakımından da 20/03/2020 tarihinde davacıya yapılan ödeme emri tebligatının yukarıda izah edilen şekil şartlarının havi olduğu, bu durumda yasa ve yönetmelik hükümleri uyarınca tebligatın usulüne uygun olduğu gerekçesiyle davacının usulsüz tebligat şikayetinin reddine, ilamsız takipte borca, yetkiye, imzaya itiraz bakımından ilamsız takipte itiraz merciinin icra müdürlüğü olması nedeni ile borca, yetkiye ve imzaya itirazın icra müdürlüğüne yapılması gerektiği, bu talepler bakımından icra mahkemesinin görevli olmadığı gerekçesiyle de davanın reddine, tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

      Davacı alacaklı vekilinin bu durdurma kararına karşı İcra Hukuk Mahkemesinde açtığı icra memur muamelesine şikayet davasında bozmadan sonra yapılan yargılamada davanın kabulüne karar verilmiş ve davalı borçlu vekilinin temyizden vazgeçmesi üzerine verilen karar kesinleşmiştir. Tebligat usulsüz olsa dahi bu husus borçlunun şikayeti üzerine icra mahkemesince tespit edilmeden icra müdürlüğü kendiliğinden ya da borçlunun talebi üzerine tebligatın usulsüzlüğü nedeniyle iptâline karar veremeyeceğinden 22.03.2012 tarihli tebligatın iptâli ve takibin durdurulması kararı yanlış olmuştur....

        UYAP Entegrasyonu