Usulsüz tebligat şikayetine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Takip borçlusu şirket vekili İcra Mahkemesine başvurusunda, örnek 6 icra emri tebligatının usulsüz olduğunu belirterek, tebligatın usulsüzlük nedeniyle iptalini talep etmiş; bu dosya ile birleştirilen şikayet dosyası ile de kıymet takdiri tebligatının usulsüzlüğü şikayeti ve kıymet takdirine itirazda bulunmuştur. Mahkemece şirketin daimi işçisi Raif Demir adına tebliğ edilen icra emri ve kıymet takdir tebligatlarının Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddeleri gereğince usulsüz olduğu kabul edilerek kıymet takdir itirazı incelenmiş, bu husustaki itirazın reddine karar verilmiştir. 7201 sayılı Kanun'un 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayet kabul edilerek ödeme emri tebliğ tarihinin 04.08.2020 olduğunun tespitine ve buna göre işlem yapılmasına karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesinin kararının gerekçesi yerinde görülmeyerek mahkeme kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmuş ve şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 04.08.2020 olarak düzeltilmesine, düzeltilen tarihe göre takibe itiraz süresinde olduğundan icra müdürlüğünce bu hususta işlem yapılmasına karar verilmiştir....
Davacı, çeke dayalı kambiyo takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, ödeme emri ekinde takibe dayanak belge sureti gönderilmediği şikayetlerinin yanı sıra icra dairesinin yetkisine, borca ve fer'ilere itirazda bulunmuştur. O halde öncelikle davanın yasal süresi içerisinde açılıp açılmadığı tespit edildikten sonra, ileri sürülen itiraz ve şikayet sebepleri çerçevesinde inceleme yapılması gerekir. Ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile takip dayanağı çekin ödeme emri ile birlikte tebliğ edilmediği iddiası, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük şikayet süresine, yetkiye ve borca itiraz ise İİK'nın 168 ve devamı maddeleri uyarınca 5 günlük süreye tabidir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Davacının 31/12/2021 ıttıla beyan tarihi ve 04/01/2022 icra müdürlüğüne müracaat ve itiraz tarihi itibarıyla iş bu dava tarihi 25/03/2022 gününe göre 7 günden fazla bir süre geçtiği gerekçesiyle yasal süresinde ikame olunmayan şikayetin reddine" karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı borçlu vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek, davacının Mersin 1. İcra Dairesi'nin 2021/10874 Esas sayılı dosyasından hakkında takip başlatıldığını Durmuş Sedef isimli şahıstan öğrendiğini ve süresi içerisinde borca itiraz ettiğini, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, mahkemece duruşma yapılmadan karar verildiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık usulsüz tebligat şikayeti niteliğindedir. Mersin 1. İcra Müdürlüğü 2021/10874 sayılı dosyasının incelenmesinde; Alacaklının Meski, borçlunun Feyyaz Okur, borcun 35. 886,59....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, usulsüz tebligat şikayetine ve gecikmiş itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İcra İflas Kanunu 16. madde, 65. madde, Tebligat Kanunu 21. madde. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Temyizen incelenen karar, tebligat usulsüzlüğünden dolayı tebliğ tarihinin değiştirilmesi gecikmiş itiraz değildir. Yapılan tebligat Teb. Kan. 21/2. maddesine göre usule uygundur....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, taraf teşkilinin sağlanmadığını, icra emrinin ve kat ihtarnamesinin tebliğinde herhangi bir usulsüzlük bulunmadığını, davanın süresinde açılmadığını, davacının teminat olarak gösterilen gayrimenkullerin cebri icra ile satışını engellemek amacıyla hareket ettiğini bildirerek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, hesap kat ihtarının usulsüz tebliğ edildiğine ve buna bağlı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip yapılamayacağına yönelik şikayet, icra emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet ve takipte talep edilen borca, faize ve ferilerine itiraz istemine ilişkindir. Dairemizin 02/11/2020 tarihli 2020/63 Esas 2020/1924 Karar sayılı kararı ile HMK'nın 353/1- b/2 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir....
GEREKÇE: Dava, genel haciz yolu ile ilamsız takipte ödeme emri tebliğinin usule uygun olmadığı şikayeti ile birlikte borca itiraz nedeniyle takibin iptali taleplidir. Borca itirazların reddine ilişkin karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmamıştır. İstinaf incelemesi usulsüz tebliğ şikayetine ilişkin yapılacaktır. T.K.'nun 21. maddesinin 1. fıkrasına göre tebligat yapılabilmesi için, muhatabın tebligat çıkarılan adreste ikamet etmekle birlikte, geçici olarak adreste bulunmadığının ve nedeninin, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin tespiti ile bu tespitin tebliğ evrakına yazılması ve tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir (Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik m.30/1)....
İcra Mahkemesi'nin 2015/856 E. sayılı dosyası ile icra mahkemesine yaptığı başvuruda; yetkiye ve borca itiraz ile İİK'nun 58. maddesi uyarınca bono aslının icra dairesine sunulmadığını ve kambiyo vasfını haiz olmadığını, ödeme emri tebligatının da usulsüz olduğunu ileri sürerek şikayetlerde bulunduğu, ayrıca bu dosya ile birleştirilmesine karar verilen aynı mahkemenin 2015/850 E. sayılı dosyasında hacizlerin kaldırılması ile satışa ilişkin talimatların iptalini talep ettiği, mahkemece, asıl dosya yönünden usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, birleşen dosya yönünden ise şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, mahkemece asıl dosya yönünden usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin 28.10.2015 olarak tespitine karar verilmiş olup, borçlunun diğer iddiaları yönünden bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir....
nin banka hesabına ödendiğini, bu nedenle borcun tamamına itiraz ettiklerini, alacaklı görünen şirkete borçlarının bulunmadığını, alacaklının, takip dayanağı bonoların tamamının lehdara ödemesi sonrası bedelsiz kalan bonolara dayanarak kötüniyetli olarak takip başlattığını, icra takibinde faiz talep edilmesinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, faize ve tüm fer'ilerine itiraz ettiklerini, talep edilen faizin de sözleşmeye aykırı ve fahiş olduğunu, müvekkilinin tüketici sıfatına haiz olduğunu, avans faizi talep edilemeyeceğini belirterek usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emrinin iptali ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 25/12/2019 olarak düzeltilmesine, borca, faize ve fer'ilerine yönelik itirazlarının kabulü ile takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
Tebligatın aynı adrese TK. 21/2 'e göre tebligatın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin icra emrinden haberdar olmuş olsa idi borcunu ödeyeceğini, muhatabın bilinen son adresine tebligat çıkarılması, eğer muhatap bulunamıyor , tebligat yapılamıyor ise TK. 21 maddesinin uygulanmasının gerektiğini, ayrıca ödeme emrinde ilam vekalet ücreti olarak 755 TL tutarına itiraz ettiklerini, mahkeme kararında bulunmayan meblağın eklenmiş olduğunu, faize ilişkin olarak oranın belirsiz oluşunun ve hangi faiz oranının uygulanacağının belirlenmemesinin takibin iptalini gerektirdiğini, ödeme emrinin tebliğ tarihinin 06/09/2021 tarihi olarak belirlenmesini, 755 TL olarak eklenen ilam vekalet ücreti itirazının kabulüne, tüm usuli işlemlerin, ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....