Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA Borçlu İcra Mahkemesine başvurusunda; takibi 15.02.2020 tarihinde öğrendiğini, ödeme emrinin tevziat saatlerinden sonra dönüp dönmeyeceği araştırılmadan okuma yazma bilmeyen eşine tebliğ edildiğini ve usulsüz olduğunu, bononun zaman aşımına uğradığını ileri sürerek şikayetin kabulü ile borca, faize, tüm ferilere ve zaman aşımına yönelik itiraz sebebiyle icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet ve itiraz dilekçesi alacaklıya tebliğ edilmemiş, cevap dilekçesi sunulmamış ve dosya üzerinden karar verilmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI A....

    Yasa maddesinin bu açık hükümlerinin sonucu olarak, mahkemelerce kurulan hükümler, gerekçeli olmalı ve infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır. Somut olayda; mahkemece, HMK'nun 297/1- c. maddesine aykırı olarak hüküm kurulduğu, davacı borçluların borca, faize ve ferilere itirazları hakkında gerekçe belirtilmeden ve inceleme yapılmadan karar verildiği görülmektedir....

    Zira işlemiş faiz ve ferilere yönelik itiraz ile ilgili olarak ilk derece mahkemesince resen yapılan inceleme ile "...talep edilen faiz miktarında ve bu faiz üzerinden hesaplanan BSMV yönünden bir hata bulunmadığı..." değerlendirilmesi hukuki denetime elverişli ve usulüne uygun bir değerlendirme niteliğinde değildir. Kabule göre de, ilk derece mahkemesinin faiz ve ferilere itiraz dışında, kaldırılan kararının gerekçesine atıf yaparak gerekçe tesis etmemesi de isabetsizdir. Dolayısıyla, ilk derece mahkemesince, işlemiş faiz ve ferilere itiraz bakımından talep edilebilecek tutarın tespitini teminen bilirkişi incelemesi yaptırılması, bilirkişi raporunun taraflara usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek, HMK 'nun 281....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :Uyuşmazlık, Çan İcra Müdürlüğü'nün 2022/657 Esas sayılı dosyasında borca, faiz ve ferilerine itiraza ilişkindir. HMK.'nun 266/1. Maddesinde, "Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir...." şeklinde düzenleme bulunmaktadır. İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama sonucu faiz ve ferilere itiraz yönünden resen yapılan inceleme ile davacının faize ve komisyon bedeline ilişkin itirazlarının da reddedildiği ancak ulaşılan sonuç hukuki denetime elverişli ve usulüne uygun bir değerlendirme niteliğinde değildir. Dolayısıyla, ilk derece mahkemesince, faiz ve ferilere itiraz bakımından talep edilebilecek tutarın tespitini teminen bilirkişi incelemesi yaptırılması, bilirkişi raporunun taraflara usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek, HMK 'nun 281....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/07/2019 NUMARASI : 2019/174 ESAS 2019/536 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Mersin 3....

    Somut olayda, borçlu şirketin icra mahkemesine yapmış olduğu başvuruda, iflas erteleme davasında verilen tedbir sebebiyle takip yapılamayacağına yönelik şikayeti dışında, icra emri ve kıymet takdiri raporundan önce şirkete hiç bir tebligat ulaşmadığını, talep edilen faiz oranının ipotek akit tablosunda belirtilen faiz oranından fazla olduğunu, takipten önce ihtarname gönderilmediğini, İİK'nun 58/3 maddesi gereği alacağın miktarı, faizin işlemeye başladığı gün ve faiz miktarının takip talebinde gösterilmediğini, ilamdaki alacak kalemlerinin takipte doğru gösterilmesi gerektiğini, borca, faize ve tüm ferilere itiraz ettiğini ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini istediği görülmüş ise de bu hususlarda bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığı ve olumlu olumsuz bir karar verilmediği görülmektedir....

      Borçlu takibe itirazında yabancı para alacağı üzerinden yapılan takibe (borca), faize ve diğer ferilere itiraz ettiğini bildirmiştir. Satım sözleşmesinden kaynaklanan alacak likit olup, davalının itirazında haksız çıktığı miktar üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ. Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 06.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Ödeme emri davalı borçluya 06.07.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu, vekili aracılığı ile 13.07.2015 tarihinde verdiği dilekçe ile 2015 yılı Mayıs ayı kira bedelinin 03.07.2015 tarihinde ödendiğini, yasal süre içinde Haziran ayı kirasına ilişkin borcun da ödeneceğini belirterek borca, faize ve diğer tüm ferilere itiraz ettiğini bildirmiştir. Dosya içeriğinden takipte talep edilen 2015 Mayıs ayı kirasının ödeme emrinin tebliğinden önce 03.07.2015 tarihinde ödendiği anlaşılmaktadır. İtiraz dilekçesi içeriğinde borca itiraz edildiği yazmakta ise de mayıs ayı borcunun ödendiği haziran kirasının da ödeneceği belirtilerek faize itiraz edilmiştir. Bu durumda mahkemece sadece faize itirazın değerlendirilmekle yetinilmesi gerekirken ödeneceği belirtilen başka bir deyişle kabul edilen asıl alacak üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi yerinde görülmemiştir....

          İcra Müdürlüğü’nün 2015/8098 esas sayılı icra dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, başlatılan takibe davalı borçlunun borca ve yetkiye itiraz edildiğini ve takibin durduğunu,yetki itirazının reddine, borca, faize, faiz oranına ve tüm ferilere yönelik yapılan itirazın iptaline, başlatılan icra takibinin devamına, % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, yetki ve görev itirazında bulunmuş ve davanın reddini dilemiştir Mahkemece, dava dilekçesinin yetki yönünden usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. HMK'nin 6.maddesi hükmü uyarınca kural olarak yasada aksine hüküm bulunmadıkça davanın açıldığı tarihte davalının ikametgahı sayılan yer mahkemesi yetkili ise de, icra takibine konu ödemeler, davalı tarafından inkar edilmemiş ve bu kapsamda icra takibi yapılmış olup, davacının istemi para alacağı olduğuna göre Türk Borçlar Kanunu 89....

            . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı arasında kredi kartı sözleşmesi imzalandığını, kredi kartı borcunun ödenmemesi üzerine davalıya noter kanalıyla ihtarname keşide edildiğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibinin yetkiye ve borca itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve %40'dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir....

              UYAP Entegrasyonu