DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ilamlı icra takibinde usulsüz tebligat şikayeti, hacizlerin kaldırılması ve tahsil edilen paranın iadesi istemine ilişkindir. İİK'nun 40. maddesinde ''Bir ilâmın bölge adliye mahkemesince kaldırılması veya temyizen bozulması icra muamelelerini olduğu yerde durdurur. Bir ilâm hükmü icra edildikten sonra bölge adliye mahkemesince kaldırılır veya yeniden esas hakkında karar verilir ya da Yargıtayca bozulup da aleyhine icra takibi yapılmış olan kimsenin hiç veya o kadar borcu olmadığı kesin bir ilâmla tahakkuk ederse, ayrıca hükme hacet kalmaksızın icra tamamen veya kısmen eski hâline iade olunur. Ancak üçüncü şahısların hüsnü niyetle kazandıkları haklara halel gelmez.'' şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Somut olayda; davalı alacaklılar tarafından davacı-borçlular ve dava dışı diğer borçlular aleyhine Bursa 4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından 2 adet çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini ileri sürerek tebliğ tarihinin düzeltilmesini ve hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin 07.03.2016 tarihi olarak tespitine, hacizlerin kaldırılması talebinin ise reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/388 E. sayılı dosyasıyla öncelikle takibin iptali, takip iptal edilmeyecek ise usulüne uygun tebliğ edilmeyen ödeme emrinin iptali talepli dava açıldığını, verilen karar ile usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile daha önce konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verildiğini, borçlu vekili sıfatıyla dosyadaki hacizlerin kaldırılması yönündeki taleplerinin icra müdürlüğü tarafından sunulan dilekçenin borca itiraz içermediği gerekçesiyle reddedildiğini, talepleri uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmemesinin hatalı olduğunu belirterek şikayetinin kabulüne, 12.01.2022 tarihli icra müdürlüğü işleminin kaldırılmasına, takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
(Yargıtay 12.H.D Başkanlığı'nın 2016/21562 Esas 2017/13195 Karar sayılı içtihatı) Somut olayda, borçlunun usulsüz tebligat şikayeti üzerine şikayetin kabulü ve hacizlerin kaldırılması, İİK'nun 361. maddesi koşullarının oluştuğunun kabulü için yeterli olmadığı gibi, takibin kesinleşmemiş olması da takip sırasında borçlu tarafından ödenen ve alacaklı tarafından tahsil edilen paranın iadesini gerektirmez. O halde, mahkemece şikayetin yukarıda belirtilen nedenlerle reddine karar verilmesi gerekir ki ilk derece mahkemesi kararı da bu cihettedir. HMK'nun 355. Maddesi kapsamında dairemizce resen dikkate alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır. Dolayısı ile tarafımızca izah olunan bu gerekçelerle ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine oy birliği ile karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, İstanbul Anadolu 23. İcra Müdürlüğü’ nün 2020/593 E. sayılı dosyasından Teb. Kanunu 35. Maddesine göre yapılan icra emri tebliği işleminin usulsüzlüğünün tespiti ile öğrenme tarihi olan 23.06.2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne, 23.06.2021 tarihinden önce yapılan haciz işlemlerinin iptali ile dosyada mevcut tüm hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Borçlunun istemi tebligat usulsüzlüğü şikayeti olmakla, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca ıttıla tarihinden itibaren yedi gün içerisinde ileri sürülmesi gerekmektedir....
Takibin şekline göre borca rehin hakkına karşı tüm itiraz ve şikayetlerin ödene emri tebliği tarihinden itibaren 7 gün içerisinde icra dairesine bildirilmesi gerekir. Bu durumda hukuki tavsif hakime ait olmakla başvurunun tebligatın usulsüzlüğü şikayeti olarak değerlendirilip diğer itiraz nedenlerinin itirazın kaldırılması veya itirazın iptali istemleri ile ilgili yargılama sırasında tartışılacağı gözönünde bulundurularak usulsüz tebliğ nedeniyle Tebligat Kanununun 32. maddesi gereği tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile yetinilmesi gerekirken takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366. ve 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4....
İcra Müdürlüğünün 2018/9964 takip sayılı dosyasının kredi sözleşmesine dayanan ilamsız icra takibi olduğu, her ne kadar şikayetçi taraf takibin iptaline karar verilmesini talep etmiş ise de şikayete konu icra dosyasının incelenmesinde ödeme emrinin ve tebligat parçalarının usulüne uygun olarak gönderildiği, maaş haczine ilişkin tebligat parçası ile 89 haciz ihbarnamelerinin ayrı olarak gönderildiği, 89 haciz ihbarnamesinin usulüne uygun olduğu görülmekle şikayetçi tarafın yasal dayanaktan yoksun olan şikayeti konusunda şikayetin reddine karar verilmiştir. İstinaf başvuru dilekçesinde özetle;ilk derece mahkemesince verilen kararın usule ve yasaya açıkça aykırı olduğu nedenle karara karşı yasal süre içerisinde istinaf yoluna başvurulmuş, istinaf talebinin kabulü ile usul ve kanuna aykırı mahkeme kararının kaldırılması ve yeniden esas hakkında talep doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesi talep edilmiştir....
Borçlunun usulsüz tebligat şikayeti üzerine takibin durdurulması ve hacizlerin bu karar üzerine kaldırılması, İİK'nın 361. maddesi koşullarının oluştuğunun kabulü için yeterli değildir. Bu nedenle borçlu ancak genel mahkemede açacağı istirdat davası sonucuna göre ödediği parayı geri alabilir. Bu durum karşısında davacının istirdat davacı açmakta hukuki yararının bulunduğunu düşündüğüm için çoğunluğun kararı onama görüşüne katılamıyorum....
, icra dosyasına sunulan itirazın süresinde olduğunun tespitine ve takibin durdurulmasına, müvekkil aleyhine yapılan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlu usulsüz tebligat şikayeti ile takibe dayanak bononun teminat olarak verildiğini belirterek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece tebligat usulsüzlüğü şikayetinin ve takibin iptali isteminin reddine karar verildiği görülmektedir....