Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun şikayeti üzerine icra mahkemesince takibin iptaline karar verildiği, borçlunun bu kararı ibraz ederek hacizlerin kaldırılmasına ilişkin talebinin icra müdürlüğünce reddedilmesi üzerine, haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

    T5 tarafından başvurulması üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisinde bulunan tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Adana 5. İcra müdürlüğünün 2020/8869 Esas sayılı dosyası ile müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını, müvekkili adına gönderilen tebligatın Tebligat Kanunun 21. Maddesi gereğince 22/10/2020 tarihinde muhtara tebliğ edildiğini, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu belirterek takibin iptali ile dosyadaki hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; yapılan tebligatın usulüne uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    Mahkemece; Usulsüz tebligat şikayetinin reddine ,takibin devamına, hacizlerin kaldırılması talebinin reddine, yasal koşulları oluşmadığından davacı aleyhin kötü niyet tazminatı verilmesine yer olmadığına, yönelik karar verildiği görülmüştür....

    müdürlüğünün kararının iptali ile hacizlerin devamına karar verildiği anlaşılmıştır....

      Vekille takip edilen işlerde tebliğ usulsüzlüğünden ziyade tebliğ yokluğu, eksikliği sözkonusu olup vekile tebligat yapılmadıkça takip kesinleşmeyeceği gibi takibin kesinleşmesi koşuluna bağlı olarak borçlunun malvarlığına haciz konulamaz. Diğer taraftan TK'nın 32. maddesinin uygulanabilmesi için vekile usulsüz de olsa yapılmış bir tebliğin bulunması gerekir. Somut olayda takip dosyasında vekile tebligat çıkarılmadığından TK'nın 32. maddesi uygulanamayacağı gibi istemin İİK'nın 16/1. maddesi uygulanmak suretiyle süre yönünden reddi cihetine de gidilemez. O halde, ilk derece mahkemesince borçlunun şikayeti üzerine ilk derece mahkemesince vekile tebliğ eksikliğinin giderilmesine ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi isabetlidir. Açıklanan nedenlerle, davalının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1. bendi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından 2 adet çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini ileri sürerek tebliğ tarihinin düzeltilmesini ve hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin 07.03.2016 tarihi olarak tespitine, hacizlerin kaldırılması talebinin ise reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ilamlı icra takibinde usulsüz tebligat şikayeti, hacizlerin kaldırılması ve tahsil edilen paranın iadesi istemine ilişkindir. İİK'nun 40. maddesinde ''Bir ilâmın bölge adliye mahkemesince kaldırılması veya temyizen bozulması icra muamelelerini olduğu yerde durdurur. Bir ilâm hükmü icra edildikten sonra bölge adliye mahkemesince kaldırılır veya yeniden esas hakkında karar verilir ya da Yargıtayca bozulup da aleyhine icra takibi yapılmış olan kimsenin hiç veya o kadar borcu olmadığı kesin bir ilâmla tahakkuk ederse, ayrıca hükme hacet kalmaksızın icra tamamen veya kısmen eski hâline iade olunur. Ancak üçüncü şahısların hüsnü niyetle kazandıkları haklara halel gelmez.'' şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Somut olayda; davalı alacaklılar tarafından davacı-borçlular ve dava dışı diğer borçlular aleyhine Bursa 4....

        İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/388 E. sayılı dosyasıyla öncelikle takibin iptali, takip iptal edilmeyecek ise usulüne uygun tebliğ edilmeyen ödeme emrinin iptali talepli dava açıldığını, verilen karar ile usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile daha önce konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verildiğini, borçlu vekili sıfatıyla dosyadaki hacizlerin kaldırılması yönündeki taleplerinin icra müdürlüğü tarafından sunulan dilekçenin borca itiraz içermediği gerekçesiyle reddedildiğini, talepleri uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmemesinin hatalı olduğunu belirterek şikayetinin kabulüne, 12.01.2022 tarihli icra müdürlüğü işleminin kaldırılmasına, takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        (Yargıtay 12.H.D Başkanlığı'nın 2016/21562 Esas 2017/13195 Karar sayılı içtihatı) Somut olayda, borçlunun usulsüz tebligat şikayeti üzerine şikayetin kabulü ve hacizlerin kaldırılması, İİK'nun 361. maddesi koşullarının oluştuğunun kabulü için yeterli olmadığı gibi, takibin kesinleşmemiş olması da takip sırasında borçlu tarafından ödenen ve alacaklı tarafından tahsil edilen paranın iadesini gerektirmez. O halde, mahkemece şikayetin yukarıda belirtilen nedenlerle reddine karar verilmesi gerekir ki ilk derece mahkemesi kararı da bu cihettedir. HMK'nun 355. Maddesi kapsamında dairemizce resen dikkate alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır. Dolayısı ile tarafımızca izah olunan bu gerekçelerle ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine oy birliği ile karar verilmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, İstanbul Anadolu 23. İcra Müdürlüğü’ nün 2020/593 E. sayılı dosyasından Teb. Kanunu 35. Maddesine göre yapılan icra emri tebliği işleminin usulsüzlüğünün tespiti ile öğrenme tarihi olan 23.06.2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne, 23.06.2021 tarihinden önce yapılan haciz işlemlerinin iptali ile dosyada mevcut tüm hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Borçlunun istemi tebligat usulsüzlüğü şikayeti olmakla, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca ıttıla tarihinden itibaren yedi gün içerisinde ileri sürülmesi gerekmektedir....

        UYAP Entegrasyonu