Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesi tarafından; "...davacı şirket bakımından tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı borçlunun ticaret sicilinde gösterilen adresine Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebliğ edilen tebligatın usulüne uygun olduğu, usulsüz tebligat şikayeti reddedildiğinden yetkiye ve borca itirazının da ödeme emri tebliğ tarihi olan 08/10/2020 tarihinden itibaren 5 gün içinde yapılmadığı anlaşıldığından yetkiye ve borca itirazının da reddine karar vermek gerektiği, davacı T1 bakımından tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ödeme emri tebliğ tarihine göre davacının yetki itirazı süresinde ise de itiraz tarihi itibariyle yetki itirazında bulunmayan diğer borçlu SMDN Mücevherat...Ltd.Şti. Yönünden Ankara İcra Dairelerinin yetkisinin kesinleştiği anlaşıldığından davacı borçlunun yetki itirazının HMK'nın 7/1....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre davalı tarafından davacılar hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu, davacılar tarafından takibin iptali talebi ile şikayette ve borca itirazda bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından davanın reddine karar verildiği davacılar vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Davacılar vekili tarafından dava dilekçesinde ödeme emirlerinin usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülmüş ise de usulsüzlük iddiası dışında sebep belirtilmediği anlaşılmıştır. İncelenen tebligatlarda şekli olarak usulsüzlük bulunmadığından ve başkaca sebebe dayanılmadığından mahkemenin usulsüz tebligat şikayetinin reddine ilişkin kararı yerinde olduğundan bu yöndeki istinaf talebi yerinde değildir. Usulsüz tebligat şikayeti yerinde olmadığından borca itirazın süreden reddine karar verilmesinde de usul ve yasaya aykırılık saptanmamıştır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonolara dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takibe karşı borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; örnek 10 nolu ödeme emrinin usulsüz tebliğ ediliğini ileri sürerek borca itiraz ettiği, mahkemece, borçlunun şikayet ve itirazlarının süre yönünden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

    Ancak, talimat yazısı, borçluya ait menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacakların haczi yönünde ve genel nitelikli olmayıp da belli bir malın haczini isteyen "nokta haczi" biçiminde yazılmış ise bu halde anılan hacizle ilgili şikayet, talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince incelenir. Bir başka deyişle böyle hallerde İİK'nın 79. maddesi hükmü uygulanamaz. Yine, haciz işlemi talimat yoluyla değil de doğrudan müzekkere yazılarak yapılmış ise haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesi şikayetleri incelemede yetkilidir. Somut olayda; davacı vekili, icra müdürü tarafından borçlu hakkında uygulanan ihtiyati haciz kararının icrası sırasında borçlunun haczi kabil olmayan menkulleri hakkında haciz uygulandığını belirterek, haczedilmezlik şikayetinin kabulü ile haczin kaldırılmasını talep etmiştir. ... 6....

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin kendisi hakkında iki ayrı takip yapıldığını e-devletten öğrendiğini, müvekkilinin usulsüz tebliğ nedeniyle mağdur olduğunu, tebligat gönderilen adresin müvekkilinin eski adresi olduğunu, müvekkilinin halen ailesi ile birlikte başka bir adreste oturduğunu, müvekkilinin kendisine tebligat yapılmadan dosyadan haberdar olması üzerine imzaya ve borca itiraz ettiği halde Mahkemece davanın süre yönünden reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, tebliğin usulsüz olduğunu, takibe konu çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, borcunun da bulunmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. İİK'nın 168/4- 5. maddesi gereğince; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde imzaya ve borca itirazın (5) günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatılmış, borçlu vekili tarafından yetkiye ve borca itiraz edilmiştir. Mahkeme, usulsüz tebligat ve yetki itirazının süresinden sonra yapıldığını, takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımının da yerinde olmadığını belirterek istemlerin reddine karar vermiştir....

        İcra Müdürlüğünün 2019/11721 esas sayılı dosyası ile aleyhine takip başlatıldığını, takibe konu bono üzerine davalı taraf ile aralarında uyuşmazlık çıkması halinde Ankara Mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili ve görevli olduğu yazılmak suretiyle yetki anlaşması yapıldığını, icra takibinin yetkisiz yerde başlatıldığını, borca itiraz ettiğini, davacının davalıya hiç bir borcunun bulunmadığını, davalı ile 2008 yılı Haziran ayında anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma taahhütlerinden birisi olan davalıya vermesi gereken evi veremediği için Ankara 25. İcra Müdürlüğü aracılığıyla ev bedelinin tahsili yoluna gidildiğini ve maaşı üzerine 1/4 oranında haciz konulduğunu, şu ana kadar davalıya yapılan ödeme tutarının 110.000,00- TL olduğunu, ancak 2016 yılında davalı ile kurmuş oldukları diyalog neticesinde karşılıklı anlaşma yoluna gidilebileceği söylenerek protokol çerçevesinde Ankara 25....

        İcra Müdürlüğü’ne başvurarak 08.09.2015 tarihinde başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borçlu vekili aracılığı ile Yatağan İcra Mahkemesi’nin 2015/66 E. sayılı dosyasında yetki itirazında bulunduğu, alacaklı taraf icra mahkemesi yargılaması tamamlanmadan icra müdürlüğüne ibraz ettiği dilekçesinde yetki itirazını kabul ederek icra dosyasının yetkili Karamürsel İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesini talep ettiği, ... İcra Müdürlüğü’ne gönderilen takip dosyasında ödeme emrinin boçlu asile 04/12/2015 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Borçlunun vekili yerine kendisine ödeme emrinin tebliğ edildiğini, tebligatın usulsüz olup ödeme emrinden 11.12.2015'te haberdar olduğunu, borca faize ve fer'ilere itiraz ettiği, Karamürsel İcra Hukuk Mahkemesince ödeme emrinin boçlu asile 04/12/2015 tarihinde tebliğ edildiğinden bahisle talebin süreden reddine karar verildiği görülmektedir....

          Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir'' hükmü yer almaktadır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 11. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunlu olduğundan, ödeme emrinin tebliğine dair vekile çıkarılmış ve usule aykırı bir tebligat da bulunmadığına göre, olayda usulsüz tebliğ ile ilgili 7201 Sayılı Tebligat Yasası'nın 32. maddesinin uygulama yeri yoktur. Bu durumda asile yapılan tebligat yok hükmünde olup iptali gerekmekte ise de yukarıda belirtilen HMK'nın 26. maddesi gereğince taleple bağlı kalınarak sonuca gidilmelidir....

            yapılan işlemler dikkate alındığında davacının icra takibini bilmemesinin olanaksız olduğunu, davacının usulsüz tebligat nedeniyle borca itiraz edemediğine ve böyle bir borcunun bulunmadığına yönelik itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenle ilk derece mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu