İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; usulsüz bir tebligatın, mutlaka geçersiz olmayıp, usulsüz tebligatı, muhatabının öğrenmesi halinde, bu öğrenme tarihi itibarı ile hüküm doğuracağı, anılan maddeden kaynaklanan usulsüz tebligat şikayetinde bulunma hakkının ise, tebligatın muhatabına ait olduğu, tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususunun, yalnızca ilgilisinin icra mahkemesi nezdinde İİK'nun 16/1. maddesi kapsamında yapacağı şikayet üzerine mahkemece incelenebileceği, şikayetin usulsüz tebligatın öğrenildiği tarihten itibaren yedi gün içinde yapılması gerektiği, davacının dava dilekçesinde, takip dosyasından ve haciz ihbarnamelerinden 18/11/2019 tarihinde haberdar olduğunu, bu kapsamda itiraz dilekçesi sunulduğunu belirttiği, davacının usulsüz tebliğ edildiğini belirttiği haciz ihbarnamelerine ilişkin şikayet konusu işlemi 18/11/2019 tarihinde öğrenmesine rağmen yedi günlük şikayet süresi geçtikten sonra şikayette bulunduğu gerekçesiyle süresinde yapılmayan usulsüz...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tebliğ evrakıyla ilgili kime haber bırakıldığı hususlarının tebligatta yer almadığı, bu hali ile tebliğ işleminin usulsüz olduğu, taraflar arasında takibe konu senede ilişkin görülen menfi tespit davası bulunduğu, menfi tespit davasında karar tarihi olan 15.09.2021 tarihinden itibaren 3 yıllık zamanaşımı süresi içinde davaya konu takibin başlatıldığı, takibe konu senedin kambiyo senedi vasfını haiz olduğu, borçlu tarafından borca itirazına ilişkin İİK'nın 169.maddesinde sayılan nitelikte belge de sunulmadığı, tüm bu hususlar gözetildiğinde davacının zamanaşımı itirazı, borca itiraz ve şikayetlerinin yerinde olmadığı belirtilerek; davacının usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile; ödeme emri tebliğ tarihinin 06.12.2021 olarak tespitine, davacının kambiyo senetlerine mahsus takibe ilişkin itiraz ve şikayetlerinin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Davalı borçlu vekili ödeme emri tebliğ tarihine göre süresinde olmayan ....04.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, müvekkili adına çıkarılan örnek ... ödeme emrine ilişkin tebligatın usulsüz olarak muhtara teslim edildiğini, bu şekilde takip kesinleştirilerek müvekkili aleyhine hacze girişildiğini, müvekkilinin iş bu icra takibinden haberdar olması ile iş bu itiraz dilekçesini verdiğini bildirerek borcun tamamına, faiz oranına, faiz miktarına ve tüm ferilerine itiraz etmiştir. İcra Müdürlüğünce süresinde yapılmayan itirazın reddine karar verilmiştir. Bunun üzerine davalı borçlu tarafından ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemi ile dava açılmış ve mahkemece ....05.2015 tarihli kararı ile, ödeme emrinin tebliğ tarihinin 03.04.2015 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından süresinde itiraz edildiğinin mahkeme kararı ile kabulü üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması isteminde bulunmuştur....
düzeltilmesini istemiş, ayrıca yetkiye, imzaya ve borca da itiraz etmiştir....
geçen tarihte memlekette olan müvekkillerinin tahliyeye gelindiğini 24.06.2019 tarihinde öğrendiklerini ve süresi içerisinde 26.06.2019 tarihinde huzurdaki dava açıldığını, müvekkilinin ayrıca borca ve takibe itiraz ettiğini, yapılacak yargılama neticesinde haklılıklarının anlaşılacak olup tebligat tarihinin düzeltilmesi ile birlikte haksız takibin duracağını, kiracı olmayan müvekkiline kiracısı imiş gibi takip yapan kötü niyetli davacının usulsüz tebligata dayalı icra takibi ve tahliye işlemlerinin iptal edilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/01/2022 NUMARASI : 2021/456 ESAS - 2022/88 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet, Yetkiye ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine İstanbul 11.İcra Müdürlüğü'nün 2021/4690 esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, ancak ödeme emirlerinin usulsüz tebliğ edildiği, müvekkilinin takipten 02.04.2021 tarihinde haberdar olduğunu, takibin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını, yetkili icra müdürlüğünün Eskişehir İcra Müdürlüğü olduğunu, borca da itiraz ettiğini, davacının tacir değil tüketici olduğunu, tüketicinin yapmış bulunduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı vekilinin ileri sürdüğü iddiaların tamamen gerçek dışı olduğunu, davacı tarafından 02.06.2021 tarihinde itiraz ettiğini, dolayısıyla 7 günlük itiraz süresi geçtiğini beyan etmiştir. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...Şikayetçi vekili müvekkili aleyhine yapılan ilamsız takipte ödeme emri tebligat tarihinin düzeltilmesini talep etmiştir. İcra takip dosyasından açıkça anlaşılacağı üzere şikayetçi borçlunun 02/06/2021 tarihinde icra dairesine borca itiraz dilekçesi sunduğu, mahkememize açılan şikayet davasının 16/06/2021 tarihinde açıldığı, usulsüz tebligata dair şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 gün içerisinde yapılmasının yasal zorunluluk olduğu anlaşıldığından şikayetçinin şikayetinin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Şikayetçinin şikayetinin süre yönünden reddine" karar verildiği görülmüştür....
itirazın süresinde olduğunun tespitine, yetki itirazının ve borca ve ferilerine itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Her ne kadar dava dilekçesinde davacının 18/03/2023 tarihinde muttali olduğu iddia edilmiş ise de, takip dosyasına mübrez 04/01/2022 tanzim ve 04/01/2022 havale tarihli itiraz dilekçesinde davacı tarafına örnek 7 tebliğ olunduğunu ve tebliğ tarihinin de 31/12/2021 olduğunu açıkça belirtmiştir. Takip örnek 7 ilamsız türü itibarıyla usulsüz tebligata dair şikayetin ıttıladan itibaren en geç 7 gün içinde yapılması gerekir. Davacının 31/12/2021 ıttıla beyan tarihi ve 04/01/2022 icra müdürlüğüne müracaat ve itiraz tarihi itibarıyla iş bu dava tarihi olan 25/03/2022 gününe göre 7 günden fazla bir süre geçtiği anlaşılmıştır....
Tüm bu nedenlerle tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmakla, şikayetin süresinde olduğu da anlaşılmakla ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmiştir. Yargıtay 12 H.D.'nin 2016/7861 E-2016/26294 K, 2016/368 E-2018/3210 K. sayılı ilamlarına göre; mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddianın borca itiraz niteliğinde olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içerisinde ilgili merciye yapılması gerektiği kabul edilmiş ise de; bu ilke mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının icra takibinin kesinleşmesinden önceki bir tarihte alındığı hallerde uygulanmaktadır. Mirasın reddine ilişkin ilamın takibin kesinleşmesinden sonra alındığı hallerde borçluların talebi borca itiraz olarak nitelendirilemez. Somut olayda İstanbul 3....