WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nun 172. maddesinde; “Ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile icra dairesine bildirmeye mecburdur. Bu dilekçenin bir nüshası derhal alacaklıya tebliğ olunur.” denilerek itiraz ve şikayetin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra dairesine bildirilmesi gerektiği açıklanmıştır. İİK.'nun 173. maddesinde de itiraz ve şikayet olunmaması hali düzenlenmiştir. Somut olayda; kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte borçlu mahkemeye başvurarak kambiyo şikayeti ile birlikte borca itiraz iddiasında bulunmuş olup anılan itiraz ve şikayetlerin takip yoluna göre İİK.'nun 172. maddesi gereğince 5 gün içinde icra dairesine yapılması gerekir....

    Davacının, tebliğ işlemlerinin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öğrenme tarihinin aksi ise ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. (Yargıtay HGK'nın 12/02/1969 tarih ve 1967/172- 107 Esas, Karar sayılı kararı) İnceleme konusu olayda, davacı vekilinin 31/10/2019 tarihinde yaptığı borca itiraz ve 2019/151 Esas sayılı dosyasına aynı tarihte açtığı dava ile usulsüz tebligattan haberdar olduğu, usulsüz tebligat şikayetinin bu tarihten itibaren 7 günlük yasal süreden sonra yapıldığı anlaşılmakla, kararda isabetsizlik bulunmamaktadır. Her nekadar davacı borçlu vekili İzmir 12....

    İcra Hukuk Mahkemesi'nin 16/07/2019 tarih, 2019/497 Esas- 2019/460 Karar sayılı kararı ile "Davacının usülsüz tebligata ilişkin şikayetinin reddine, Davacının takibin iptaline, ödeme emrinin iptaline ve icra dosyasında yapılan tüm işlemlerin iptaline ilişkin şikayetlerinin süresinde yapılmadığından reddine, " dair karar verildiği iş bu kararın da Dairemizin 04/03/2020 tarih, 2020/2992 Esas- 2020/560 Karar sayılı kararı ile " mahkemece, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile TK.'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi ve düzeltilen tebliğ tarihine göre süresinde yapılan sair şikayet ve itirazların incelenmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır." gerekçesiyle kaldırılmakla bu kez Bursa 6....

    Somut olayda; 01.04.2015 tarihli haciz sırasında borçlu şirket yetkilisi hazır olmadığına ve icra mahkemesine başvuru tarihinden daha önce takibe muttali olunduğuna ilişkin bir belge bulunmadığına göre, haciz tarihi borçlunun tebligata muttali olduğu tarih olarak kabul edilemez. O halde mahkemece, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihi olan 20.11.2015 olarak düzeltilmesinden sonra, borçlunun diğer şikayet ve itirazlarının esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

      ve borca itirazlarının süresinde olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/1613 KARAR NO : 2022/860 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BULANIK İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2017 NUMARASI : 2016/12 ESAS, 2017/11 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Taraflar arasında görülen şikayet davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden ön inceleme yapıldı. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bulanık İcra Müdürlüğü'nün 2015/652 E. sayılı dosyasında İcra Takibinin haksız başlatıldığının, tebligatın usulsüz yapılması sebebiyle müvekkilin süresinde itiraz edemediğini bu sebeple gecikmiş itirazın kabulünü talep ve dava etmiştir....

      Bu yöndeki şikayetin ise aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapılması gerekir. İcra müdürlüğüne yapılan şikayet sonuç doğurmaz. Somut olayda, borçluya, ödeme emrinin 20.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin ise 10.02.2015 tarihinde icra müdürlüğüne verdiği dilekçe ile ödeme emri tebligatının usulsüz yapıldığı iddiası ile birlikte yetkiye ve borca itiraz ettiği, icra müdürlüğünce tebligat usulsüzlüğünün, icra müdürlüğünce incelenemeyeceği gerekçesiyle süresinden sonra yapılan itirazın reddi ile takibin devamına karar verildiği görülmüştür. Tebliğ işlemine yönelik şikayetin icra mahkemesine yapılması gerekip, icra müdürlüğüne yapılan başvuru sonuç doğurmayacağından, memurluk kararı yasaya uygundur....

        yapılıp akabinde mallarına haciz konulduğunu, müvekkilinin tüm bu işlemlerden dava açılmadan 3 gün önce haberdar olduğunu derhal yasal süresi içinde şikayet ve itiraz hakkını kullandığını, Mahkemenin usulsüz tebliğ şikayetini incelemeden ve değerledirilmeden öğrenme tarihi belirtilmediği ve buna mukabil icra dairesine itiraz edilmediği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu beyanla, istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılmasını davanın kabulünü istemiştir....

        Dairemizce yapılan değerlendirmede; her ne kadar mahkemece usulsüz tebligata ilişkin şikayetin takip dosyasındaki 22/07/2020 tarihli itiraz esas alınarak usulsüz tebligat işlemine davacının bu tarihte ıttıla ettiği gerekçesiyle şikayetin süreden reddine karar verildiği görülmüş ise de, bu itirazın dava dışı borçlular Hatice Parmak, İrfan Parmak ve Meltem Parmak'ın vermiş olduğu vekaletnameye istinaden bu borçlular yönünden yapıldığı, davacı borçlu yönünden ise; 02/10/2020 tarihli vekaletnameye istinaden 15/10/2020 tarihinde takip dosyasına itirazda bulunulduğu, iş bu davanın ise yasal süresi içerisinde 14/10/2020 tarihinde açıldığı anlaşıldığından şikayetin esasına girilerek inceleme yapılması gerekirken anılan şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan davacı vekilinin istinaf talebi yerinde görülerek HMK'nun 353/1- a-6 maddesi gereğince Derinkuyu İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/7 Esas 2020/7 Karar sayılı kararının kaldırılmasına ve dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine...

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1399 KARAR NO : 2021/3640 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK TARİHİ : 08/12/2020 NUMARASI : 2020/1328 ESAS - 2020/1512 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet- İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus yolla takip başlatıldığını, müvekkilinin 01.01.2020 tarihinde hastaneye yattığını, taburcu olduktan sonra mernis adresinde kalmadığını, yeğeninin yanında kalmakta iken ödeme emrinin usulsüz şekilde tebliğ edildiğini, posta memurunun başka bir apartmana sorarak...

        UYAP Entegrasyonu