İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/564 E. sayılı dosyasından davacıya gönderilen dava dilekçesi ve tensip zaptının da usulsüz olarak tebliğ edildiğini, icra dosyasında düzenlenen ödeme emri ve Gebze 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/564 E. sayılı dosyasından gönderilen dava dilekçesi, tensip zaptı, gerekçeli kararın davacı şirkete ulaşmadığını, yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, davacı şirketin alacaklı olduğunu iddia eden T3 Üretim ve Tic. Ltd. Şti.'ne böyle bir borcu bulunmadığını, davacının kira borçlarını eksiksiz ödediği, dolayısıyla borca, faize ve ferilerine itiraz ettiklerini, bu sebeple ödeme emrine ilişkin olarak yapılan tebligat usulsüz yapıldığından davacı şirkete gönderilen ödeme emrinin tebliğ tarihinin ıttıla tarihi olan 29/05/2020 tarihi olarak düzeltilmesi ve icra dosyasına yapılan tüm borca, ferilerine ve faize olan itirazlarının süresi içinde yapıldığının tespit edilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından huzurdaki davaya binaen sunulan dilekçe ile bir takim iddialarda bulunulmuş olup söz konusu iddialar ile hak elde edilmeye çalışılması gerek hukuk kurallarına gerek de hakkaniyet ilkelerine göre mümkün olmadığını davacı tarafından hukuki dayanaktan yoksun işbu iddialarına usule ve esasa ilişkin hukukun aykırı olduğunu 5 günlük hak düşürücü süre geçirildiğini esasa ilişkin itirazlarının bulunduğunu ödeme emri tebliği usulüne uygun olmadığını takip dayanağı belge kambiyo senedi niteliğinde olduğunu, senedin tehditle ve zorla alındığı iddialarının gerçek dışı olduğunu taraflar arasında bono teslim tutanağı akt edildiğini bu sebeple huzurdaki borca itiraz davasının hak düşürücü süre içerisinde derdest edilmemiş olduğu sübut ettiğinden davanın zamanaşımı sebebiyle usulden reddini, davacı yapılan tebliğin TK 21/2 maddesi üzerindeki doğrultusunda usulüne uygun yapılmış olduğu açık olduğundan usulsüz tebligata ilişkin taleplerin reddini...
İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesindeki usulsüz tebliğ şikayetine ilişkin şikayet nedenleri dışındaki diğer şikayet nedenlerini tekrar ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. C....
Maddesine göre tebligat çıkartıldığı ve 16/05/2018 tarihinde muhatabın Annesine tebliğ edilmiş olduğu, anlaşıldığından Davacı/Borçlunun usulsüz tebligata ilişkin şikâyetinin kabulü ile 15/05/2018 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine" karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının takip talebinde yazılı unvan yerine başka bir şirket unvanı ile davayı kötü niyetli olarak açtığını, davaya konu tebligata ilişkin icra dosyasında müvekkilinin alacaklı ZKSOFTWARE Şirketi olmasına rağmen İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2018/626 esas sayılı dosyasında da davacının müvekkili ZKSOFTWARE Şirketi olmasına rağmen bu davada davalı olarak Aykko Elektronik Şirketi'nin gönderilmesi ve vekil olarak kendilerinin gösterilmemesinin kötü niyet içerdiğini, ayrıca dava şartlarının gerçekleşmediğini, tebligata ilişkin İstanbul 12....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat, icra memur işlemini şikayet, İİK'nın 58 ve 62. maddeleri uyarınca borca itiraza ilişkindir. Açıkça itiraz ve şikayetten vazgeçilmeksizin, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesi itiraz ve şikayeti konusuz kılmaz. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir. (Hukuk Genel Kurulunun 2011/12- 177 Esas, 2011/300 Karar sayılı 11.05.2011 tarihli kararı) Somut olayda, davacı açıkça şikayetten vazgeçtiğini bildirmediğinden ilk derece mahkemesince esasa ilişkin değerlendirme yapılarak davacının taleplerine göre hüküm kurulması gerekirken borçlu adına kayıtlı taşınmazın ihalede satıldığı ve ihalenin kesinleştiği gerekçesiyle davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi isabetli değildir....
H.G.K.nun 7.4.1982 tarih ve 1377-337 sayılı kararında da benimsendiği üzere, tebligat parçasında yazılı olan hususun aksi her türlü delille ispatlanabilir. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu yönündeki iddia mahkemede her türlü delille kanıtlanabilir. Usulsüz tebligata ilişkin şikayetin, İİK.nun 16/1 maddesi uyarınca borçlunun tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Gerekçeli kararın taraflarına tebliğinden itibaren kanuni süresi içinde istinaf gerekçelerini detaylı olarak sunma hakkı saklı tutularak yerel mahkeme tarafından usulsüz tebligata ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş olsa da tebligatın usulsüz yapıldığını, mükerrer takip ve derdestlik itirazlarının süresiz şikayete tabi olduğunu, bu sebeple Mahkeme tarafından usulsüz tebligata ilişkin taleplerinin reddi halinde dahi bu anlamda inceleme yapılması gerektiğini beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılmasını davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. Gerekçeli Mahkeme kararı davacı vekiline 06/11/2019 tarihinde e-tebligat ile tebliğ edilmiş süresi içerisinde gerekçeli istinaf dilekçesi sunulmamıştır....
Açıklanan nedenlerle davacının usulsüz tebligat şikayetinin reddine, Yukarıda da belirtildiği üzere kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takiplerde borca ve yetkiye itiraz ile şikayet ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 5 günlük hak düşürücü süreye tabi olup, mahkememizce resen göz önüne alınması gerektiğinden, davacı borçluya çıkartılan ödeme emrinin açıklanan gerekçelerle usulüne uygun olarak 11/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, ödeme emrinin tebliğ tarihi itibariyle davacı borlunun borca ve yetkiye itirazını yasal 5 günlük hak düşürücü süreden sonra 24/09/2020 tarihinde yaptığı anlaşılmakla, davacı borçlunun süresinde açılmayan borca ve yetkiye itiraz davasının ile şikayetinin reddine" dair karar verildiği görülmüştür....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının takip borçlusu olmaması nedeni ile tebligat usulsüzlüğü yönünde bir iddia ile sıra cetveline itiraz hakkının bulunmadığı, TK 32 maddesine göre tarafların tebligatlardan haberdar olduğu, usulsüz tebligat olmasına rağmen borçlunun tebligattan haberdar olduğu, şikayet ve itirazda bulunmadığı buna bağlı olarak tebligatın usulsüzlüğü takibin tarafı olmayan diğer şahıs davacı tarafından ileri sürülemeyeceği, şikayetçi haczinin 18.09.2013 tarihinde kesinleştiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava sıra cetvelinin iptali istemine iliişkin olup, şikayetçi, şikayet olunanın alacaklı olduğu takip dosyasında ödeme emrinin borçluya tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürmüştür....
aleyhine icra takibi başlatıldığını 08/01/2021 tarihinde tebliğ edilen 103 davetiyesi ile öğrendiğini ve dosyada yapılan incelemede "örnek no:7 ödeme emri" tebligatının usulsüz olduğu ve takibin usulsüz tebligat ile kesinleştirildiğinin tespit edildiğini ve takip konusu borcun tamamına (asıl alacak, faiz, vekalet ücreti ve tüm fer'ileri yönünden) yasal süresi içerisinde 11/01/2021 tarihinde itirazda bulunulduğunu, tebligatın usulsüz olması sebebi ile takibin itiraz neticesinde İİK 66. madde gereğince durdurulmasına, usulsüz tebligata istinaden yapılan kesinleştirme işlemlerinin ve kesinleşme neticesinde konulan hacizlerin fekki icra müdürlüğünden talep edilmişse de, taleplerinin 12/01/2021 tarihinde reddedildiğini belirterek, müvekkilinin adresine yapılan ve iade edilen tebligatın usulsüzlüğüne, ödeme emrinin tebliğ tarihinin 08/01/2021 olarak kabulü ile borca itirazın yasal süresi içerisinde yapıldığına karar verilmesini talep etmiştir....