İcra Müdürlüğü’ne başvurarak 08.09.2015 tarihinde başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borçlu vekili aracılığı ile Yatağan İcra Mahkemesi’nin 2015/66 E. sayılı dosyasında yetki itirazında bulunduğu, alacaklı taraf icra mahkemesi yargılaması tamamlanmadan icra müdürlüğüne ibraz ettiği dilekçesinde yetki itirazını kabul ederek icra dosyasının yetkili Karamürsel İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesini talep ettiği, ... İcra Müdürlüğü’ne gönderilen takip dosyasında ödeme emrinin boçlu asile 04/12/2015 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Borçlunun vekili yerine kendisine ödeme emrinin tebliğ edildiğini, tebligatın usulsüz olup ödeme emrinden 11.12.2015'te haberdar olduğunu, borca faize ve fer'ilere itiraz ettiği, Karamürsel İcra Hukuk Mahkemesince ödeme emrinin boçlu asile 04/12/2015 tarihinde tebliğ edildiğinden bahisle talebin süreden reddine karar verildiği görülmektedir....
Rize olduğunu, bu nedenle yetki itirazlarının kabulü ile Rize icra müdürlüğünün yetkili olduğuna karar verilmesini, takibe dayanak bononun zaman aşımı dolmuş olduğundan takibin talikine ve iptaline, işlemiş faize ve işleyecek faize itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Temyiz Sebepleri Muteriz borçlu itiraz ve istinaf dilekçesi içeriğini tekrar ederek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte usulsüz tebliğ şikayeti ile borca, yetkiye, imzaya itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Tebligat Kanunu 21/1. maddesi, Tebligat Yönetmeliği 30. maddesi, İİK'nın 168,169. maddesi 3....
Borçlular vekili tarafından 21.10.2019 tarihli dilekçe ile borca itiraz edildiği ,daha sonrasında borçlulara ödeme emri gönderildiği anlaşılmakla alacaklının takibi sürdürme iradesi bulunması nedeni ile ödeme emri tebliğ edilmeden itirazda bulunulmasına engel teşkil etmez bu nedenle borçluların itirazı ile takibin durdurulması yerine takibin kesinleştiğine karar verilmesi yerinde değildir. Bu nedenle istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacıların istinaf talebinin KABULÜ ile, İSTANBUL 18. İCRA HUKUK MAHKEMESİ'nin 21/12/2020 tarih, 2020/618 Esas ve 2020/1382 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA; 2- Şikayetin KABULÜ ile İstanbul 6....
Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Borçlu, meskeniyet şikayeti ile birlikte haciz işlemi tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürerse, öncelikli olarak haciz işlemi tebliğinin usulüne uygun olup olmadığının denetlenmesi, usulsüz olduğunun saptanması ve borçlunun, haczi öğrenme tarihine göre 7 gün içinde meskeniyet şikayetinde bulunduğunun anlaşılması durumunda işin esasının incelenmesi gerekir. O halde, mahkemece, yukarıdaki açıklama doğrultusunda inceleme yapılması gerekirken, “103 davetiyesinin” usulsüz tebliğ edildiğine dair ayrı bir şikayet davası açılmadığı gerekçesiyle şikayetin süre aşımından reddi isabetsizdir....
ve tamamına açıkça itiraz ettiğini, müvekkilinin ikamet adresinin Osmaniye İli olup yetkili icra dairesinin Osmaniye İcra Daireleri olduğunu belirterek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emrinin iptaline, gecikmiş itirazlarının kabulüne ve Mersin 5.İcra Dairesinin yetkisizliğine, hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2018/13408 esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığını, takibe dayanak ipoteğin zorunlu ipotek olduğunu, bu nedenle ipoteğin haczedilmezlikten feragat anlamına gelmediğini, davacının usulsüz tebligat nedeniyle takipten haberinin olmadığını ve takibi dava tarihi itibarıyla öğrendiğini, taşınmazına davacının haline münasip tek evi olduğunu, İİK'nın 82. maddesi gereği taşınmazın satılmasının mümkün olmadığını belirterek taşınmaz üzerindeki ipotek ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde olmadığını, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte meskeniyet şikayeti yapılamayacağını, davacının taşınmaza ipotek tesis ettirmesinin meskeniyet iddiasından vazgeçme anlamına geldiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu, davacı tarafından usulsüz tebligat şikayeti ve borca itirazda bulunulduğu ,ilk derece mahkemesi tarafından usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, borca itirazın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu ,dairemizin 2018/208 E-2018/1157K sayılı kararı ile, senedin teminat senedi olduğu ve borca itiraza ilişkin gerekçe gösterilmeden davanın reddine karar verildiği, dava dilekçesinde yer alan iddiaların değerlendirilmediği, ayrıca davacının dayandığı sözleşme getirtilmeden ve deliller toplanmadan davanın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı gerekçesi ile istinaf talebinin kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına HMK 353/1a-6 maddesi uyarınca davacı delilleri toplanarak, sözleşme getirtilerek, deliller değerlendirilerek gerekçeli hüküm oluşturulmak üzere...
Davacı taraf yargılama aşamasında bu hususun PTT'den araştırılmasını talep etmiş, mahkemece ''...dava dilekçesinde usulsüz tebligat sebebinin açıklanmadığı..'' gerekçesi ile belirtilen husus araştırılmadan şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiştir. Davacı tarafın dava dilekçesinde, 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğini belirtmesi karşısında, mahkemece ilgili tebliğ mazbatası getirtilerek ve incelenerek sonuca gidilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm kurulması hukuka aykırıdır....
DAVA Borçlu İcra Mahkemesine başvurusunda; takibi 15.02.2020 tarihinde öğrendiğini, ödeme emrinin tevziat saatlerinden sonra dönüp dönmeyeceği araştırılmadan okuma yazma bilmeyen eşine tebliğ edildiğini ve usulsüz olduğunu, bononun zaman aşımına uğradığını ileri sürerek şikayetin kabulü ile borca, faize, tüm ferilere ve zaman aşımına yönelik itiraz sebebiyle icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet ve itiraz dilekçesi alacaklıya tebliğ edilmemiş, cevap dilekçesi sunulmamış ve dosya üzerinden karar verilmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI A....