WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tebligat parçasında, tebligatın Tebligat Kanunu 21/2. Maddesine göre yapılacağı belirtilmiş ve bu haliyle tebligatın yapıldığı ancak öncesinde Tebligat Kanunu 21/1. Maddesindeki usul denenmeden ödeme emrinin tebliğ edildiği görülmüştür. Tebligat Kanundaki usule uyulmadan, bu hali ile yapılan tebligatın yukarıda belirtilen maddelere aykırı şekilde yapıldığı ve usulsüz olduğu görülmektedir. Olayımızda, davalı kooperatif kendisine bildirilen güncel adresi kullanmayıp tespit etmiş oldukları adrese tebligat yapmışlardır. Dosya incelendiğinde, davalı şirketin kullanmış olduğu adresin bile polis marifeti ile yapılan incelemede eksik olduğu anlaşılmış, dolayısıyla tebligatların usulsüz yapıldığı görülmüştür. Her ne kadar davacının 1. Usulsüz tebliğ edilen ihtarnameyi almış olduğu varsayılsa da ; yukarıda belirtilen Tebligat Kanunu esasları uyarınca usulsüz tebligat ancak muhatabın evrağı teslim alması ile geçerli hale gelir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, usulsüz tebliğ şikayeti ile usulsüz tebligatı öğrenme tarihinin 03/01/2020 tarihi olarak tespiti talebine ilişkindir. 11.01.2011 tarihinde 6099 Sayılı Kanun'un 3. maddesiyle 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. maddesine eklenen 2.fıkraya göre; "Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır''. Yine Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin "Bilinen Adreste Tebligat" başlıklı 16/2. maddesinde de; ''Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır'' hükmü yer almaktadır....

O halde mahkemece, tebligat usulsüzlüğü şikayetinin süresinde olduğu gözetilmek suretiyle tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususunda değerlendirme yapılarak tebligatın usulsüz olması halinde borçlunun şikayet dilekçesinde usulsüz tebliğden haberdar olunduğu tarihe ilişkin bir beyanı bulunmadığından ve aksi yazılı delille kanıtlanamadığından TK.'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin dava tarihi olarak düzeltilmesine karar verildikten sonra borçlunun hacizlerin kaldırılması ve takibin iptali hakkındaki taleplerinin de esastan incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetsizdir....

    Bu hali ile iade dönen ilk tebligat; 7201 sayılı Kanun'un 21/1 maddesi ile Yönetmeliğin 30. maddesi hükümlerine aykırı olup usulsüz olduğundan T.K.nun 21/2 maddesinin uygulanmasına esas alınamaz. (Benzer yönde Yargıtay 12.HD.nin 2021/5401 esas, 2021/6915 karar sayılı ilamı) Bu nedenle davacı adına Teb.K. 21/2 maddesi uyarınca yapılan ödeme emri tebliğ işlemi usulsüz olduğundan davalının istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....

    olarak eklenmesinin mümkün olmadığını, aynı şekilde belirtikleri kanun ve yönetmelik maddeleri gereğince de alacaklı ve borçlunun da adreslerinin bu haciz ihbarnamelerinde belirtilmesi gerektiği hususunun yine eksik bırakılarak bu şekilde hukuka aykırı ve haksız bir şekilde usulsüz tebligat yapıldığını belirterek yasaya ve usule aykırı olan Kocaeli 1....

    e hükmün Tebligat Yasasının 21. maddesi gereğince tebliğ edildiği bildirilmişse de tebligat mazbatasındaki adresin “adres kayıt sistemi”nde gösterilen adres ile aynı olup olmadığı belirtilmemiştir. Bu durumda tebliğ işleminin Tebligat yasasının değişik 21/2.maddesinde belirtilen usule uygun olduğu düşünülemez. Öte yandan komşu imzası ya da imzadan imtinaya ilişkin bir kayıt da bulunmadığından Tebligat Kanununun 21/1.maddesinde belirtilen usule de uyulmamıştır. Bu nedenle yapılan tebligat usulsüz olup mahkemece hükmün adı geçen davalıya yöntemine uygun tebliği ile temyiz süresinin beklenmesi ve bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 12.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. SBI/PM/TB...

      Buna göre davacıya TK21/2'ye göre tebliğ edilen ihbarname kapıya yapıştırıldığı belli olmadığından yapılan tebligat usulsüzdür. Mahkememizce usulsüz tebligat durumu gözetilmiş, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile borçlunun tebligata muttali olduğunu bildirdiği tarihin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken sehven icra emrinin iptaline" şeklinde karar verilmiştir....

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra dosyasında gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu, ıttıla tarihinin 07.09.2017 tarihi olması sebebi ile ıttıla tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne ve yasal itiraz sürelerinin bu tarih itibari ile işlemesine karar verilmesini, icra dosyasına vekaletname sundukları tarihte haberdar olduklarını, müvekkilinin 07/09/2017 tarihinde takibi öğrendiğini ve itiraz ettiğini, borcun bulunmadığını, haciz kaldırma talebinin değerlendirilmediğini, bu sebeple davacı/borçlunun 12.09.2017 tarihli itirazının kabulüyle icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde, ödeme emrinin usulsüz tebliği, taahhütnamenin iptali, hacizlerin kaldırılaması şikayetlerine ilişkindir. Usulsüz tebligat şikayeti, süresiz nitelikte olmayıp, öğrenme tarihinden itibaren, İİK. 'nun 16....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/10/2020 NUMARASI : 2019/1248 ESAS - 2020/1059 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı ve davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı/borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket hakkında başlatılan takipte örnek no:7 ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiğini, icra takibinden 26/11/2019 tarihinde fiili haciz için gelindiğinde haberdar olduklarını, ayrıca müvekkilinin davalı tarafa herhangi bir borcunun da bulunmadığını, bu nedenle borca, fer'ilerine ve faizlerine de itiraz ettiklerini belirterek usulsüz tebligat nedeniyle tebliğ tarihinin 26/11/2019 tarihi olarak kabul edilmesine, usulsüz yere tebliğ edilen ödeme emrinin iptaline, usulsüz...

      Yargıtay bozma ilamında da belirtildiği üzere, davacı borçlulardan T1 gönderilen ve 16.03.2017 tarihinde tebliğ edilen ödeme emri tebliğ parçasına göre, ödeme emrinin muhatabın adresinde daimi çalışanı Serpil Öncü’ye tebliğ edildiği, muhatabın adreste bulunup bulunmadığının tespiti yapılmadan doğrudan çalışana yapılan tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 17. ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 26. maddelerine uygun yapılmadığın ve usulsüz olduğu, İcra müdürlüğünün 04/02/2019 tarihli yazısına göre, borçlu T1 vekili Av....

      UYAP Entegrasyonu