WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ya tebellüğ edilen ve usulsüzlüğü ileri sürülen Örnek ... ödeme emri tebligat mazbatasınında; tebliğ yapanın isim ve imzasını ve tarihi içermediğinden tebligatın usulsüz olduğu belirlenmiş ise de; Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren (7) gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu nedenle, mahkemece, öncelikle borçlunun, takibi ve ödeme emri tebligatını öğrenme tarihinin tespiti gerekir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılarak Muhatabın öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi gerekir....

    ın temyiz itirazlarının incelenmesinde; Borçlu vekilinin, borçlu asillere yapılan kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebligatlarının borçlu vekiline tebliğ edilmediği için usulsüz olduğunu ileri sürerek ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddi ile %10 para cezasına hükmedildiği anlaşılmaktadır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması zorunludur. Borçluların 9 örnek ilamsız takibe itirazları üzerine, alacaklı tarafından açılan itirazın iptali davasında ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/679 E. sayılı dosyası üzerinden verilen kararda borçlu ...'ın kendisini Av. ... ile temsil ettirdiği görülmektedir. Bu durumda, yukarıda açıklanan maddeler gereğince, satış ilanının, vekile tebliği gerekir....

      Eğer davalı, davanın kısmen kabulüne dair 08/07/2009 tarihli kararın usulsüz tebliğ edildiğini öğrendiği tarihten itibaren temyiz yoluna başvursaydı, davanın kısmen kabulüne dair gerekçeli kararın tebliğinin usulsüz ve dolayısıyla temyiz talebinin süresinde olup olmadığı, ilk önce kısmen kabul kararı vermiş olan ilk derece mahkemesince, sonra da Yargıtay tarafından incelenerek, usulsüz tebliğin söz konusu olması halinde temyiz talebinin süresinde olduğu sonucuna varılması halinde esas hakkında temyiz incelemesine geçilerek itirazın iptali davası görülürken davalıya yapılan tebligatların da usulsüz olduğunun tespit edilmesi durumunda davanın kısmen kabulüne dair kararın yalnızca bu yönden bozulması ve itirazın iptali davası yeniden görülmesi söz konusu olabilecektir....

        Tebligat memurunun öncelikle Tebligat Kanunu'nun 13. maddesine göre, yetkilinin iş yerinde bulunmadığının tespitinden sonra, hazır bulunan memur ve müstahdemlerinden birine tebligat yapması gerektiği, ancak kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle tüzel kişinin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş biri olması lazım geldiği zorunlu olup, bunların da bulunmadığı tebliğ mazbatasında tespit edilmek şartıyla, o yerdeki diğer memur veya müstahdemlerinden birine tebligat yapılabilir. Bu kişilerin tebligatı almaktan imtina etmeleri halinde Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 31. maddeleri gereğince tebligat yapılması gerekir. Tebligat mazbatasında hazır bulunan işçi Emrah Hastürk'ün imzadan imtina ettiğine dair açıklama yoktur....

        GEREKÇE: Bir adet unsurları tam bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte birinci ciranta-lehtar borçlu şirket vekilince ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle tebliğin iptali talep edilmiş olup ilk derece mahkemesince usulsüz tebliğ şikayetinin reddine karar verilmesi üzerine şikayetçi vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Borçlu şirketin tebligat adresinin, ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı bulunması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde, bu adrese 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir. Yargıtay 12....

        Alacaklı istinaf başvurusunda; İlk Derece Mahkemesinin borçlu ... yönünden usulsüz tebligat şikayetinin kabulü yönünde verdiği kararın hatalı olduğunu ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; borçlu ... yönünden verilen usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu belirtildikten sonra, şikayetçi borçluların 670 ve 675 sayılı KHK'lar kapsamındaki borçlulardan olmamaları nedeniyle alacağın Hazineden tahsili gerektiğine yönelik taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, tarafların istinaf başvurularının esastan reddine hükmedilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlular ile alacaklı temyiz isteminde bulunmuşlardır. B....

          Mahkemece, usulsüz tebligat şikayeti yönünden borçlunun iddiası doğrultusunda araştırma yapılarak tebligatın usulsüz olduğunun belirlenmesi halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince şikayetçiden takibi öğrenme tarihi sorularak, usulsüz tebligat şikayetinin İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca (7) günlük süre içinde yapıldığının tespiti halinde tebligat tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine, öğrenme tarihine göre itirazın süresinde yapıldığı sonucuna varılırsa borçlunun itirazlarının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

            İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/03/2021 NUMARASI : 2021/116 ESAS - 2021/303 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Usulsüz Tebligat Şikayeti) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 2019/9853 Esas sayılı dosyasından aleyhine başlatılan takibi müvekkilinin Uyap vatandaş sistemi üzerinden öğrendiğini, tebligatın usulsüz olarak TK'nın 21 maddesi uyarınca muhtara tebliğ edildiğini belirterek, usulsüz olarak tebliğ edilen ödeme emri ve tebligatın iptali ile takibin durdurulmasına, tebliğ tarihinin 12/10/2020 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu; ''... Ankara 28....

            Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava dilekçesinde açıkça müvekkilinin taşınmazları hakkında yapılan tebligatın usulsüz tebliğ edildiğini, müvekkilinin taşınmazları için ihale günü verildiğini, taşınmazlarına kıymet takdiri yapıldığını 11/08/2021 tarihinde öğrendiklerini belirttiklerini, bu durumda taşınmaz satış ilanı tebligatı yönünden de usulsüz tebligat şikayetinde bulunduklarının izahtan vareste olduğunu, kararın kaldırılarak şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 16, 21 maddesi uyarınca açılmış usulsüz tebligat şikayeti ve 128/a maddesi uyarınca açılmış kıymet takdirine itiraz davasıdır....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, icra emrinin iptali ve usulsüz tebliğ şikayeti istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Ödeme emrinin tebliğine ilişkin yapılan tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin kolluk tarafından tanzim edilen 27/04/2021 tarihli kolluk tutanağı gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de verilen karar yerinde değildir. Zira tebligat mazbatasına posta memuru tarafından düşülen şerhler tanık dahil her türlü delil ile aksi ispat edilebilir. Hükme dayanak alınan kolluk tutanağında bilgi kaynağı soyut olarak açıklanmakla birlikte bilgisine başvurulan kişilerin isimleri zikredilmediği gibi imzası da alınmamıştır....

            UYAP Entegrasyonu