İlinin "Büyükşehir" statüsünü kazanması nedeniyle kararın .... ile .... adına 7201 sayılı Tebligat Kanunu ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilerek temyiz süresinin beklenmesi, 2- Davalı Hazine adına çıkarılan karar tebliğine ilişkin belgede 22.04.2014 tarihinde .... imzasına tebliğ edildiği belirtilmiş ise de adı geçenin görev ve ünvanı yazılmadığı gibi, tebliğe yetkili olup olmadığı dahi tebliğ belgesi üzerinde belirtilmediğinden yapılan tebliğin usulsüz olduğundan kuşku yoktur. O halde karar ve temyiz dilekçesinin davalı ... adına 7201 sayılı Tebligat Kanunu ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilerek temyiz süresinin beklenilmesi, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 03.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
“yenileme ve ödeme emri” şerhinin bulunduğunu, takip dayanağı belge suretinin ödeme emri ekinde gönderildiğine ilişkin bir açıklama tebligat parçası üzerinde yer almadığını, takip dayanağı belgeler müvekkile tebliğ edilmediğini ve ödeme emrinin iptali gerektiğini, yerel mahkeme müvekkile yapılan tebliğin usulüne uygun olduğu haksız sonucuna vardığını, icra dosyasından müvekkil T1 09.01.2018 tarihinde tebligat yapıldığının gözüktüğünü, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkil T1 açısından usulsüz tebligatın iptali ve takip dayanağı belgelerin müvekkile tebliğ edilmemesi sebepleri ile ödeme emrinin iptali ile süresinde itiraz edildiğinden, çek ve senetler zamanaşımına uğradığını ve bu sebeple takibin iptal edilmesi gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir....
İstinaf Sebepleri Müvekkil şirket adresinin tebligat yapılan adres olmadığını, tebligata yarar adres araştırması yapılmaksızın müvekkil şirkete yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, borçlu İsa için usulsüz tebligat şikayeti kabul edilmesine rağmen hacizlerin kaldırılmadığını, takibin durdurulmadığını, müvekkillerin alacaklı olan tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, beyan ederek kararın kaldırılmasını istemiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ......
İcra Müdürlüğü 2022/4390 Esas sayılı dosyasında usulsüz tebliğ şikayeti ile senedin kambiyo vasfına yönelik şikayete ilişkindir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesinin 1. fıkrasına göre tebligat yapılabilmesi için, muhatabın tebligat çıkarılan adreste ikamet etmekle birlikte, geçici olarak adreste bulunmadığının ve nedeninin, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin tespiti ile bu tespitin tebliğ evrakına yazılması ve tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir. Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” görevini yüklemiştir....
İcra Dairesi'nin 2019/368 talimat sayılı dosyasından davacıya ait taşınırların ihalesinin yapıldığını, Tebligat Kanunu 7/a maddesi uyarınca davacıya elektronik yolla tebligat yapılması gerektiğini, davacının elektronik tebligat adresinin bulunduğunu, buna rağmen ödeme emri, kıymet takdiri ve satış ilanının posta yoluyla gönderildiğini, tebligatların tümünün usulsüz olduğunu, takipten yeni haberdar olunuğunu, öncelikle ödeme emrine ilişkin tebligat tarihinin 27/07/2020 olarak düzeltilmesi gerektiğini beyan etmiş, bunun yanında sair sebepler de ileri sürerek ihalenin feshini talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili ve ihale alıcısı vekili ayrı ayrı cevap dilekçeleri ile davanın reddini talep etmişlerdir. İlk derece mahkemesi kararında; ileri sürülen fesih sebeplerinin yerinde olmadığı, resen incelenen hususlarda da ihalenin feshinin gerektirecek bir durum bulunmadığı gerekçesiyle ihalenin feshi şikayetinin reddine ve para cezasına karar verilmiştir....
Maddesi kapsamında ödeme emri gönderildiği davacı çıkartılan tebligatların usule uygun olması sebebiyle usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmiş, diğer şikayetlerin ise usulsüz tebligat şikayetinin reddine" dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkeme kararında dava dilekçesindeki hususları değerlendirmediğini, usulsüz tebligat yönünden inceleme yaptığını ve davayı reddettiğini, dava dilekçesinde ödeme emrinin iptalini istediklerini, yerel mahkemenin bu iddialarını incelemediğini, icra takibine ilişkin ödeme emrinde borcun sebebinin gösterilmediğini bu sebeple ödeme emrinin hukuka aykırı olduğunu, ileri sürerek 13.01.2021 tebliğ tarihli ödeme emrinin iptaline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasını, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Diğer yandan, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun "Elektronik tebligat" başlıklı 7/A maddesinde, tebligatın baro levhasına yazılı avukatlara elektronik yolla yapılmasının zorunlu olduğu, ancak elektronik yolla tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması halinde anılan Kanun'da belirtilen diğer usullerle tebligat yapılacağı hükme bağlanmış; aynı yöndeki düzenlemelere 06/12/2018 tarih ve 30617 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Elektronik Tebligat Yönetmeliği'nin 15/1(ğ) ve 16. maddesinde de yer verilmiştir. Temyize konu kararla ilgili dosyanın incelenmesinden davacı vekiline tebligatların e-tebligat usulü ile avukatın elektronik tebligat adresine değil, avukatın bürosunun bulunduğu adrese yapıldığı görülmektedir. UYAP üzerinden yapılan sorgulamada adı geçen avukata e-tebligat yapılmasına imkan tanıyacak bir UETS kaydının bulunmadığı anlaşılmıştır. KARAR SONUCU : Açıklanan nedenlerle; 1. Davacının temyiz isteminin reddine, 2....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacıya yapılan tebligatlar usulüne uygun olduğunu, davacı taraf, kendilerinin kullanmadığı bir e tebligat adresine tebliğ işlemi yapıldığını, tebligatı 15.01.2021 tarihinde öğrendiklerini ileri sürmüşse de tebligatın mevzuata uygun şekilde davacının posta adresine gönderildiği ve okunmuş sayıldığı açıkça ortada olduğunu, davacının ileri sürmüş olduğu iddiaların hiçbiri tebligatın usulsüz sayılmasına gerekçe olmadığını, söz konusu tebligat davacı tarafça ileri sürülmeyen ve maddi olaya uygun olmayan Tebligat Kanunu md 39 uyarınca usulsüz kabul edildiğini, usulsüz tebligat şikayetleri davacının bildirdiği hususlar çerçevesinde incelenmesi gerektiğini, davacı taraf hiçbir zaman mahkeme tarafından belirtilen gerekçedeki hususları usulsüz tebligat nedeni olarak ileri sürmediğini, bu kapsamda Yerel Mahkeme HMK md 25'te düzenlenen taraflarca getirilme ilkesine aykırı bir inceleme yaptığını, bu hususun öncelikle bir hukuka aykırılık nedeni olduğunu,...
Tebligat usulsüz olsa dahi, borçlu Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre usulsüz tebligatı öğrendiğini beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi sayılacağından, bu hususta bir şikayeti olmayan borçlu yönünden tebligat parçasında yazılı tebliğ tarihinin geçerli olduğunun kabulü gerekir. Somut olayda kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde alacaklının takibin kesinleşmesi nedeniyle haciz konulma talebinin icra müdürlüğünce reddedildiği, bu ret kararının icra mahkemesinde şikayet yolu ile iptalinin istendiği, mahkemece bu ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, tebliğ çıkaran merciin tebligatın yasaya uygun olup olmadığını denetleme görevi bulunduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir....
ve T2 aleyhine Tebligat Kanunu Hükümlerine aykırı olarak tebliğ edildiğini belirterek şikayetin kabulü ile usulsüz ödeme emrinin iptaline, müvekkilleri Hatice Günay Özdemir ile T2 yönünden usulsüz olarak yapılan tebligatın iptaline karar verilmesini talep etmiştir....