Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, borçlu vekilinine usulsüzde olsa yapılan bir tebligat olmadığı, ödeme emrinin borçlu vekiline tebliğine ve vekile tebligat yapılmadığından takibin kesinleşmediği belirtilerek, Şikayetin kabulü ile ödeme emrinin borçlu vekiline tebliğine , takibin kesinleşmediğinin tespiti ile hacizlerin kaldırılmasına, tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

olduğu belirtilen Mehmet Şerif Adsız isimli kişiye tebligatın yapıldığını, müvekkil şirkette böyle bir çalışan olmadığını, ismi geçen şahsın müvekkil şirket yetkilisinin babası olduğunu, yapılan tebligatın bu hali ile usulsüz olduğunu, bu nedenle takibin tedbiren durdurulmasını, mevcut hacizlerin kaldırılmasını, usulsüz tebligatın iptali ile ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak Tebligat Kanunu 32....

Temyiz Sebepleri 89/1, 89/2, 89/3 haciz ihbarnamelerinin birbirinden bağımsız düşünülmesi gerektiğini, 89/3 haciz ihbarnamesinin Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmesinden önce bilinen adrese yeniden normal yolla tebligat gönderilmesi gerektiğini, bilinen adrese gönderilen tebligatın iade edilmesi halinde 89/3 haciz ihbarnamesinin Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmesi gerektiğini beyan ederek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ve hacizlerin kaldırılmasına ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Tebligat Kanunu 21. ve 32. maddeleri 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte açılan imzaya ve borca itiraz davası olduğunu, mahkemece 2019/174 Esasına kayden görülen davanın usulsüz tebliğ şikayeti dışındaki talepler yönünden tefrik edilerek yeni bir esasa kaydedildiğini, usulsüz tebligata ilişkin kararın kesinleştiğini, önceki dosyanın yargılaması sırasında 29/04/2019 tarihli duruşmada müvekkilinin hazır bulunmasına rağmen istiktap tutanağının düzenlenmediğini, dosyanın tefrik edilmesinden sonra müvekkiline imza örneği vermesi için İİK.nun 68/a maddesindeki koşulları içerir tebligat çıkarılmadığını, müvekkiline tebligat çıkarılmadan davanın usulden reddine karar verilemeyeceğini, ayrıca mazeret dilekçesi sunulduğu ve mazeret belgelendirildiği halde mazeretin dikkate alınmamasının usule aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1-İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının murafaalı olarak yapılmasına HUMK'nun 438. ve İİK'nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi: 2-Alacaklı tarafından bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibine karşı borçlunun; süresi içerisinde, öncelikle usulsüz tebliğ şikayeti ile hacizlerin kaldırılması ve satışların iptalini, sonra aynı takip dosyası için usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte, yetki itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır....

      Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur" hükmü bulunduğunu ve tebliğ tarihinin 22.10.2020 olarak kabulünün gerektiğini, müvekkilinin tehiri icra kararı alamdığından ve takibe itiraz edemediğinden usulsüz takibin kesinleştiğini, yapılan takibin usulsüz kesinleşmesi nedeni ile haciz işlemlerinin kaldırılması gerektiğini, bu hususa ilişkin Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2012/32459E-2013/3328 K. Sayılı kararının bulunduğunu belirterek tebligat tarihinin 22.10.2020 olarak düzeltilmesine, yapılan takibin ve işlemlerinin iptaline, müvekkili adına olan ve haciz konulan malların ve paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir konulmasına gerek bulunduğundan gerekir ise bu yönde teminat vermeyi belirterek karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini bu nedenle tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 27.01.2015 olarak düzeltilmesini, hacizlerin kaldırılmasını ve borca itirazla takibin durdurulmasını talep ettiği, mahkemece ödeme emri tebliğ tarihinin 27.01.2015 olarak kabulüne, bu tarihten önce konulan hacizlerin kaldırılmasına ve borçlunun İİK'nun 68.maddesinde düzenlenen belgeler ile borçlu olmadığını ispatlayamadığı gerekçesiyle takibin durdurulması talebinin reddine karar verildiği...

        İcra Dairesi'nin 2019/40912 esas numaralı dosyasında toplam 26.441,75 TL bedelli ilamlı icra takibi başlatıldığı, icra emrinin 06/01/2020 tarihinde davacı/borçlu İlknur Karakaya'ya tebliğ edildiği, icra müdürlüğünce haciz işlemlerine başlandığı, davacı/borçlu vekilince 22/03/2021 tarihinde, vekili bulunan borçlunun bizzat kendisine yapılan tebligatın geçersiz olduğu, takibin bu şekilde kesinleşmeyeceği, tebligatın usule aykırı olduğu, kesinleşmemiş takipte haciz yapılamayacağı iddiası, icra emrinin ve yapılan tebligatın iptali, hacizlerin kaldırılması talebiyle birlikte huzurdaki şikayeti yapılıldığı, celp edilen İstanbul Anadolu 20....

        Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebliğ mazbatalarında açıklama olarak ödeme emrinin yazıldığı ayrıca ''örnek no 7'' şerhinin yer alması tebligat içeriği ile tebligat açıklaması arasında çelişki oluşturmayacağı, yapılan her iki tebligatın Tebligat kanunu 21/1 ve 21/2 maddelerine aykırı bir yön bulunmadığının anlaşılmasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun HMK'nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/04/2021 NUMARASI : 2020/46 ESAS, 2021/212 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil hakkında kredi kartı alacağından bahisle takip başlatıldığını, takipten 18/06/2020 tarihinde haberdar olduğunu, icra dosyasında yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, bu nedenle iptali gerektiğini söyleyerek usulsüz tebligatın iptaline, 18/06/2020 tarihinin tebliğ tarihi sayılmasına, 24/06/2020 tarihli ödeme emrine yönelik itirazlarının işleme konularak takibin durdurulmasına, hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

        UYAP Entegrasyonu