Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda mahkemece, boçluların takibi öğrendiklerini beyan ettikleri tarihten daha önceki bir tarihte haberdar oldukları tespit edilmiş olup, usulsüz tebliğ şikayeti ve bunun sonucu olarak da borca itirazın süresinde olmadığı görülmektedir. O halde mahkemece, usulsüz tebligat şikayeti ve borca itirazları süre yönünden reddedilen borçluların yukarıda açıklanan yasal düzenlemeye aykırı şekilde tazminatla sorumlu tutulması isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekirken doğrudan onandığı anlaşılmakla karar düzeltme isteminin kısmen kabulü gerekmiştir. SONUÇ : Borçluların karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 04/05/2016 tarih ve 2016/7180 E. - 13103 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, ... 7....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından 12.09.2013 tarihli ihtiyati haciz kararı üzerine bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, 20.000 TL’lik ihtiyati haciz kararına dayalı olarak senet bedelinin tamamı üzerinden ve takip kesinleşmeden borcun tümü üzerinden malvarlığı üzerine haciz konulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek usulsüz işlemlerin ve takip dosyasının iptalini talep ettiği, mahkemece, davacının usulsüz tebligat...

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/03/2020 NUMARASI : 2020/5 ESAS, 2020/111 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Yetki İtirazı KARAR : Taraflar arasında görülen usulsüz tebligat şikayeti, borca ve yetkiye itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda verilen karara karşı yasal süre içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; aleyhine başlatılan icra takibinde icra emrinin tebliğinin usulsüz olduğunu, yanlış kişiye tebligat yapıldığını, bu nedenle öğrenme tarihinin 02.01.2020 olarak kabul edilmesini, ayrıca takibe konu kredi sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını, bu nedenle borcunun da olmadığını, takibin yetkisiz icra dairesinde açıldığını, yetkili icra dairesinin Kağızman icra dairesi olduğunu belirterek; borca, yetkiye, imzaya ve usulsüz tebligat şikayetine ilişkin itirazlarının kabulünü talep ve dava etmiştir....

      Uyuşmazlık; Usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraza ilişkindir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; İstinafa konu gerekçeli kararda Hakim sicilinin bulunduğu bölümde katip sicilinin yer aldığı, katibin sicilinin bulunduğu kısımda ise kararı yazan katibin sicili bulunmayıp karar duruşmasına katılan katibin sicilinin yer aldığı görülmüş ise de, Uyap sisteminden yapılan incelemede gerekçeli kararın karar başlığında belirtilen ilgili hakim ve katip tarafından e-imza ile imzalandığı anlaşıldığından belirtilen bu yanlışlık maddi hata olarak değerlendirilmiş olup, yapılan incelemede; 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun "Bilinen Adreste Tebligat" başlığını taşıyan 10. maddesinde; "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır....

      Kaldı ki, borçluya kıymet taktir raporu ve satış ilanı, yine ticaret sicil müdürlüğünde kayıtlı olan adresinde şirket çalışanları çarşıda olduğundan bahisle 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca 29.12.2011 tarihinde yapılmış olup, usulüne uygundur. Bu durumda ödeme emri tebliğ işlemi usulsüz kabul edilse bile muhatabın en geç bu tarihte usulsüz tebliğ işlemini öğrendiğinin kabulü gerekeceğinden, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna ilişkin şikayeti anılan tarihe göre İİK. nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır. Şikayet süresinin geçirilmesinden sonra borçluya kayyum atanmış olması sonuca etkili değildir. Diğer bir ifadeyle bu husus şikayet süresini yeniden başlatmaz. O halde mahkemece şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....

        Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla yapılan ilamsız icra takibine karşı borçlu şirket vekilinin icra mahkemesine başvurarak, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarih itibariyle ve halen müvekkili şirketin yetkilisi Mustafa Gülbeyaz'ın cezaevinde hükümlü olduğunu, takipten 03/02/2021 tarihi itibariyle haberdar olduklarını belirterek, usulsüz tebligat şikayetlerinin kabulüne, mümkün olmazsa gecikmiş itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasını talep ettiği, icra mahkemesince, usulsüz tebligat şikayetinin ve gecikmiş itirazın reddine karar verildiği görülmüştür. Tüzel kişilerin adreslerinin bir sicil veya resmi kayıtta belirli olması sebebi ile meçhul olması söz konusu değildir....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/01/2020 NUMARASI : 2019/710 ESAS 2020/7 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Mersin 1.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/710 Esas 2020/7 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna davacı T1 vekili ile davalı vekili tarafından başvurulması üzerine dosya incelendi; DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin 5.İcra Müdürlüğünün 2016/16473 esas sayılı dosyası ile müvekkilleri aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi yapıldığını, tebligat zarfı üzerine TK.21/2 maddesine göre tebligat yapılması şerhi düşülmemesi ve ödeme emrinin eklenmemesi ile açık mavi renk zarf kullanılmaması nedenleri ile ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, TK.21/2 maddesine göre müvekkiline tebligat yapılmadan önce başka bir tebligat daha gönderilmişse de gönderilen bu tebligat takip dosyası içerisinde bulunmadığından müvekkiline doğrudan TK.21/2 maddesine göre tebligat yapılmış sayılmasının gerektiğini, doğrudan TK.21/2...

        Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ödeme emri tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile yetkiye ve borca itiraz üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligata ilişkin şikayetin reddine, sair itirazların süresinde olmaması nedeniyle reddine, takip durdurulmamış olduğundan davalının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

          İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Süresinde takibe itiraz ettiklerini, usulsüz de olsa ödeme emri tebliğ edilmiş gözüktüğünden icra dairesine itiraz dilekçesi verilmesinin sonucu değiştirmeyeceğini, bu nedenle, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte itirazlarını mahkemeye yaptıklarını belirterek kararın borca itirazın reddine ilişkin kısmı yönünden kaldırılmasına, takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Takibin durdurulması talebinin kanuna aykırı olduğunu belirterek istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, takibin durdurulması talebine ilişkindir. Adana 12....

            İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/12/2018 NUMARASI : 2018/675 ESAS - 2018/896 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti, Borca-Yetkiye-İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı alacaklı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine başlatılan takipte ödeme emrinin, müvekkilinin 2013 yılında terkettiği adresine gönderildiğini, tebliğ işleminin Tebligat Kanunu’na aykırı olduğunu, takibin 04/09/2018 tarihinde öğrenildiğini, müvekkilinin yerleşim yeri olan Trabzon İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, müvekkilinin takip alacaklısını tanımadığını ve senetten ötürü alacaklıya borcu bulunmadığını, takibe konu senetteki yazı ve imzaların müvekkiline ait olmadığını, takibin zamanaşımına uğradığını belirterek öğrenme tarihinin 04/09/2018 olarak tespitine, ödeme emrinin ve takibin iptaline, hacizlerin...

            UYAP Entegrasyonu