Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Borçlu, meskeniyet şikayeti ile birlikte haciz işlemi tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürerse, öncelikli olarak haciz işlemi tebliğinin usulüne uygun olup olmadığının denetlenmesi, usulsüz olduğunun saptanması ve borçlunun, haczi öğrenme tarihine göre 7 gün içinde meskeniyet şikayetinde bulunduğunun anlaşılması durumunda işin esasının incelenmesi gerekir. O halde, mahkemece, yukarıdaki açıklama doğrultusunda inceleme yapılması gerekirken, “103 davetiyesinin” usulsüz tebliğ edildiğine dair ayrı bir şikayet davası açılmadığı gerekçesiyle şikayetin süre aşımından reddi isabetsizdir....

    in 02.04.2012 tarihinde usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borca itirazlarını ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetçiye yapılan tebligatın usulsüz olduğu tespit edildikten sonra, icra dosyasında şikayetçinin süresinde borca itiraz etmiş olması sebebi ile usulsüz tebligat şikayetini ileri sürmekte hukuki yararı olmadığından davanın reddine karar verildiği görülmektedir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, bonoya dayanılarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borca itirazda da bulunduğu, mahkemece; usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ıttılanın 07.03.2016 tarihi olarark tespitine, borca itiraza ilişkin istemin süreden reddine karar verildiği görülmektedir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 168/5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan icra takibinde, borca itirazın, yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur...

        Bölge adliye mahkemesi, birinci fıkra kapsamına girdiği hâlde reddine karar verilmemiş başvuruyu geri çevirmeyip doğrudan kesin karara bağlar hükmü nazara alınarak yapılan değerlendirmede; Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi istenilen kararının niteliği (...taşkın haciz...) itibariyle istinaf yoluna başvurulabilecek kararlardan olmadığı anlaşıldığından davacının taşkın haciz şikayeti ile ilgili verilen karara yönelik istinaf başvuru dilekçesinin İİK'nun 363, 365/son HMK'nun 352/1- b maddeleri gereğince reddine oy birliği ile karar verilmiştir....

        İlk derece mahkemesi tarafından; ''...şikayetçi borçluya çıkartılan ödeme emri tebligat parçası incelendiğinde; "muhatap tevziat saatlerinde çarşıda olduğundan Tebligat Kanunun 21. maddesi göre evrak mahalle muhtara tebliğ edilip 2 nolu haber kağıdı yapıştırılıp imzadan imtina edip sözlü beyanda bulunan İbrahim Kuş'a haber verildi." şeklinde meşruhat ile TK'nun 21. maddesi gereğince ödeme emrinin muhtara tebliğ edildiği, şikayetçi borçlunun adreste ikamet edip etmediği, geri dönüp dönmeyeceği, adresinden geçici süre için ayrılıp ayrılmadığı tespit edilmediğinden bu haliyle tebliğ işleminin usulsüz olduğu anlaşılmıştır (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 15/02/2018 tarihli 2017/4554 Esas, 2018/1442 Karar sayılı ilamı)....

        " niteliğindeki taşınmazın, bilirkişi raporuna göre değerinin 724.097,00 TL olduğu, davacının haline münasip evi ise 320.000,00 TL'ye alabileceği, bu nedenle meskeniyet iddiasının kısmen kabulü gerektiği, ayrıca davacıların taşkın hacze ilişkin şikayetleri yönünden ise; takip çıkışının 1.435.060,22 TL olduğu, icra dosyasında tesis edilen hacizlere ilişkin yapılan kıymet takdir raporları, malların değerleri ile icra dosyası borcu birlikte değerlendirildiğinde, malların değerlerinin %50'si ve satış masrafları göz önüne alınarak hacizlerin taşkın haciz olmadığı gerekçesiyle meskeniyet şikayetinin kısmen kabulüne, taşkın haciz şikayeti yönünden davanın reddine karar vermiştir....

        D.iş Karar sayılı ihtiyati haciz kararına istinaden ilamsız icra takibi başlatıldığını, ihtiyati haciz kararında belirtilen 95.956,43.-TL borç miktarı kadar müvekkilinin ... Bankasının ... Şubesindeki hesabına haciz ihbarnamesi gönderilerek banka tarafından bu paranın blokeye alındığını ve icra dosyasına gönderildiğini dolayısıyla bu banka hesabındaki paranın borcu karşılamaya yeterli olduğunu, icra müdürlüğünce taşkın haciz yapıldığını beyanla ... bankası ... Şubesindeki hesaba konulan haciz dışında taşkın olan diğer hacizlerin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. İcra Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucu ... tarih ... esas ... karar sayılı ilam ile takibin dayanağının mahkememizin ......

          GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından, müvekkili hakkında Ortaköy İcra Müdürlüğü'nün 2011/194 Esas, 2011/594 Esas, 2011/597 Esas sayılı dosyalarıyla kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipler yapıldığını, müvekkilinin takiplerden 15/03/2019 tarihinde haberdar olduğunu, ödeme emirlerinin doğrudan müvekkilinin mernis adresine Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesi uyarınca tebliğ edildiğini, öncelikle borçlunun bilinen son adresine tebligat gönderilmesi gerektiğini, tebligatın yapılamaması halinde ise Tebligat Kanununun 21/2 maddesi uyarınca tebligat yapılması gerektiğini, ancak müvekkili aleyhine davalı tarafından yürütülen icra takiplerinde ödeme emrinin tebliğ işlemlerinin tamamının doğrudan Tebligat Kanunun 21/2 maddesi uyarınca gerçekleştirildiğini, açıklanan sebeplerle dosya kapsamında müvekkiline yapılan tüm tebligatlar usulsüz olduğundan; öncelikle ödeme emirlerinin iptali ile tüm hacizlerin...

          (İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12.Hukuk Dairesi'nin 2021/201 Esas 2021/991 Karar Sayılı Kararı) Taşkın haciz şikayetine ilişkin olarak;Davalı vekili Av. T4'ye çıkartılan Üsküdar 11....

          İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 11.08.2014 tarihinde tapuda haciz şerhi işlendiği, İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin borçluya 27.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun şikayet dilekçesinde 103 davetiyesi tebliğ işlemine yönelik bir tebligat usulsüzlüğü iddiasının bulunmadığı, icra mahkemesine yapılan meskeniyet şikayeti başvurusunun ise 24.08.2015'te olduğu anlaşılmaktadır....

            UYAP Entegrasyonu