Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Borçlu davacı, icra mahkemesine başvurusunda, örnek 10 ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini ileri sürerek yaptıkları usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Mahkeme kesinleşmiş kararı ile ödeme emrinin ve 103 davetiyesi tebliğ işlemlerinin iptal edilmesi nedeniyle icra müdürlüğünün hacizlerin kaldırılması taleplerinin reddine ilişkin 07/07/2018 tarihli kararının usulsüz olduğunu ileri sürerek iptali ile hacizlerin kaldırılmasını istemiştir. Takip dosya örneğinin incelenmesinde İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/829 D.İş sayılı ihtiyati haciz kararı üzerine, ihtiyati haciz kararının infazı ile birlikte kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile ilamsız icra takibine giriştikleri, haciz işlemleri gerçekleştirildiği, takibin devamı esnasında davacıya 16/10/2017 tarihinde tebliğ edilen örnek no 10 ödeme emri tebliğ işleminin İstanbul 8....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde ödeme emri tebliğine ilişkin usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 7201 sayılı Tebligat Kanunu 32, 21/2. maddeleri. 3. Değerlendirme Somut olayda şikayetçi borçluya ödeme emri tebliğinin ''adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup tebliğ adresinin kapalı olması nedeniyle Tebligat Kanunu 21/2 gereği tebliğ evrakı ... mah....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; mahkemece yapılan değerlendirmeler sonucunda; davanın kısmen kabulü ile İskenderun İcra Dairesinin 2019/15840 Esasa sayılı dosyasından davacı borçluya yapılan 02/05/2019 tarihli ödeme emri tebliğ işleminin muhatabın tevziat saatinden sonra adresine dönüp dönmeyeceğinin araştırılarak tevsik edilmediğinden usulsüz olduğunun tespiti ile ödeme emri tebliğ tarihinin 01/08/2019 olarak düzeltilmesine, Takibin durdurulması, hacizlerin kaldırılması ve takibin iptali isteğinin takibin şekline göre icra dairesine bildirilmesi gerektiğinden bu yöne ilişkin itirazların reddine" karar verilmiştir....
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, yerleşik içtihatlar gereğince usulsüz tebligat şikayetine ilişkin kararların icra edilebilmesi için kesinleşmesinin gerektiği, bu yönü ile davacı vekilinin haczin kaldırılması talebinin reddine dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir....
Müdürlüğümüzce borçlunun murisi Cengiz Aslan'dan intikal edecek taşınır ve taşınmazlar üzerine haciz konulduğu ve hacizlerin devam ettiği, konulan hacizlerin Müdürlüğümüzce kaldırılamayacağından reddine, Yine reddi miras nedeniyle hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş ise de; sunulmuş bir karar olmadığı görülmekle hacizlerin kaldırılması talebinin reddine şikayet yolu açık olmak üzere karar verildi....
Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ, mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacaktır (HGK'nun 05.06.1991 tarih, 1991/12-258 E.-1991/344 K. sayılı kararı). Bu madde hükmünün uygulanabilmesi için ise usulsüz de olsa bir tebligatın varlığı ön koşuldur. Borçlu şirkete yapılan ödeme emri tebligatının "Tebliğ evrakı şirket yetkilisi ... imzasına tebliğ edildi" şerhi ile 23/02/2018 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ tarihinde ...şirket yetkilisi olmadığından tebligatın 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12, 13 maddeleri ile Tebligat Yönetmeliğinin 20 ve 21. Maddelerine aykırı olması nedeni ile usulsüz olduğu görülmektedir. Öte yandan, tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....
Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip dosyasında kaydına haciz konulan hacizlerin bir bölümünde ipotekli haciz bulunduğunu, davacının haciz kalsın dediği Bayrampaşada bulunan taşınmazda ise yüklü şerh bulunmakta olup maddi değeri dahi olmayan devremülk niteliğinde taşınmaz olduğunu, davanın 7 günlük yasal sürede açılmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İstanbul Anadolu 15. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 17/02/2022 tarih 2021/289 Esas- 2022/143 Karar sayılı kararıyla ; " Şikayetin kısmen kabulü ile: haczin kaldırılması talep edilen taşınmazlardan İstanbul İli, Maltepe İlçesi, Altayçeşme Mahallesi 16703 ada 23 parselde kayıtlı 34 Nolu daire ve İstanbul İli Bayrampaşa İlçesi Sağmalcılar Mahallesi 46 ada 1 parselde bulunan 250 numaralı bağımsız bölüm yönünden hacizlerin aşkın olduğu anlaşılmakla bu taşınmazlardaki hacizlerin kaldırılmasına ..........
Takibin 08.11.2016 tarihli ihtiyati haciz kararına dayalı olarak 10.11.2016 tarihli takip talebi ile başladığı, ihtiyati hacizler uygulandığı, 05.04.2017 tarihinde alacaklı vekilinin ihtiyati hacizlerin fekki talebinde bulunulduğu ve ihtiyati hacizlerin fekkine karar verildiği anlaşılmıştır. Dosyada uygulanan 05.04.2017 tarihi öncesi ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına karar verildiğinden ve davacı borçluya ödeme emri tebliğ tarihinin 27.07.2021 olarak düzeltilmesine karar verilmiş olması nedeni ile bu tarihten önce konulan hacizler takip kesinleşmeden konulmuş olduğundan davacı tarafın istinaf talebi yerinde olmakla davacının istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve hacizlerin kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
İcra Dairesi nezdindeki dosya alacağına konulan hacizlerin kaldırılması talep edilmekle; alacağa konulan hacizlerin Kayseri İcra Dairesinden konulduğunun anlaşıldığı, konulan hacizlerin kaldırılması talebinin de haczi koyan icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinden istenebileceği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Kayseri 6. İcra Hukuk Mahkemesince, alacaklı vekilinin talebi üzerine haczedilmezlik şikayeti yönünden şikâyet konusu uyuşmazlığın asıl İcra Dairesi'nin bağlı olduğu Ankara İcra Hukuk Mahkemesi tarafından ele alınıp sonuçlandırılması gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinden başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Yasal koşulların oluşması halinde, İİK'nın 79 ve 360. maddeleri yetki ile ilgili istisnaları düzenler....
e 20.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya itirazının ise yasal 5 günlük süreden sonra 29.08.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, öncelikle usulsüz tebligat şikayetinin değerlendirilerek, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinin tesbiti halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve düzeltilen tebliğ tarihine göre imzaya itirazı süresinde ise itirazın esası yönünden inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebligat şikayeti değerlendirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....