WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda tebliğ evrakı incelendiğinde borçlu şirket adına kendisine tebligat yapılacak şirket yetkilisinin tevziat saatlerinde çarşıda olduğu tespit edilerek evrak almaya yetkili çalışana isim ve imzası karşılığında tebligat yapıldığı dolayısıyla ödeme emri tebliğinin 7201 sayılı Tebligat Kanununun 12 ve 13.maddeleri ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 20 ve 21. maddelerine uygun olduğu, dolayısıyla usulsüz tebliğ şikayetinin yerinde olmadığı anlaşıldığından davacı T1 Şti yönünden şikayetin reddine karar verilmiştir. 3- ) Ayrıca Adi Kiraya ve Hasılat Kiralarına Ait takiplerde borçlunun borca yönelik itirazlarını ve sair itiraz ve taleplerini ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 7 gün içerisinde icra dairesine bildirmesi zorunlu olup, icra mahkemesine yapması sonuç doğurmaz....

Maddesine göre tebliğ yapılabilmesi için öncelikle ticaret sicil adresine normal yol ile tebligat çıkartılması gerektiğini, usulsüz tebliğ işlemi ile uygulanan hacizlerin de yasal olmadığını beyanla, davanın kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 10/07/2020 tarihi olarak kabulüne, usulsüz tebliğe dayalı hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. YANIT :Davalı vekili 01/09/2020 tarihli duruşmada davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile Uşak 1. İcra Dairesinin 2019/6036 Esas sayılı takip dosyasındaki ödeme emrinin tebliğ tarihinin 16/07/2020 olarak düzeltilmesine, usulsüz tebliğe dayalı olarak konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir....

İş Mahkemesinin 14.07.2020 tarih 2018/235 E ve 2020/261 K sayılı ilamı ile maddi tazminata ilişkin alacak kalemleri değiştiğinden ilamda yer alan taraflara yeni icra emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, icra dosyasında 28/11/2017 tarihli manevi tazminatın kesinleşmiş olması nedeniyle yeniden tebligat yapılmadan takibe devam edildiğini, ayrıca takip konusu ilamın ortadan kaldırıldığını, davanın konusuz kaldığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ilamlı icra takibinde usulsüz tebligat şikayeti, hacizlerin kaldırılması ve tahsil edilen paranın iadesi istemine ilişkindir. İİK'nun 40. maddesinde ''Bir ilâmın bölge adliye mahkemesince kaldırılması veya temyizen bozulması icra muamelelerini olduğu yerde durdurur....

İcra Hukuk Mahkemesi'ne borca itiraz davası açtığı 31/08/2020 tarihinde muttali olduğu, ancak bu tarihten itibaren 5 günlük yasal süre geçtikten sonra u davanın açıldığı, dolayısıyla davacı vekilinin gecikmiş itiraz talebi ile usulsüz tebliğ sebebiyle tebligatın iptali talebinin yerinde olmadığı gerekçesi ile "Davacının davasının süreden REDDİNE" karar verilmiştir....

Talep, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayettir. Genel haciz yoluyla ilamsız takipte borçlu, usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte yasal süresi içerisinde icra dairesine borca itirazlarını bildirmemiş olsa dahi, düzeltilen tebliğ tarihinden önce icra dosyasında konulan hacizlerin kaldırılmasını isteme hakkına sahip olacağından usulsüz tebliğ şikayetinde menfaati ve hukuki yararı bulunmaktadır. Bu nedenle davalı tarafça ileri sürülen, davada hukuki yarar bulunmadığı iddiasına dayalı istinaf sebep ve gerekçesi yerinde değildir. TK'nın 21/1. maddesindeki "adreste bulunmama" halinin gerçekleşmesi halinde tebliğ memurunun ne şekilde davranması gerektiğini Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik'in 30. maddesinin birinci fıkrasında ve 31. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde gösterilmiştir....

İcra Müdürlüğünün 2022/34293 yeni esas icra takibinde tebliğ tarihinin 22/12/2022 tarihi olarak düzeltilmesi istenilmişse de yeni esas olan dosyadan tebligat yapılmadığından hukuki yarar yokluğundan talebin reddine karar verildiği, işbu karara karşı davacı tarafça istinaf yoluna başvurulduğu görülmüştür. İstinaf başvuru dilekçesinde özetle; Ş.Urfa 1.İcra Müdürlüğünün 2022/34293 Esas sayılı dosyasında müvekkil hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi yoluna gidildiğini, müvekkile herhangi bir tebligat yapılmadan takip kesinleştirildiğini. Müvekkil bu durumdan 22.12.2022 tarihinde haricen haberdar olduğunu, aynı gün icra dairesine müracaat ederek itirazda bulunduğunu. Yerel mahkeme her ne kadar somut olayda 7 günlük şikayet süresinin bulunduğu gerekçesiyle davayı reddetmişse de somut olayda usulsüz dahi olsa bir tebliğ işlemi bulunmadığından davacının malvarlığına işlenen hacizlerin kaldırılması talebi süresiz şikayet hallerinden olduğunu....

İlk derece mahkemesince; Davacının davasının; usulsüz tebligat şikayeti yönünden kabulü ile Yalova icra müdürlüğü 2021/5247 esas sayılı dosyasında davacı borçluya ödeme emri tebliğ tarihinin 18/04/2022 olarak düzeltilmesine, borca itiraz talebinin reddine, karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı, taraf vekilleri tarafından yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuştur....

Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, ilk derece mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ilgili verilen kararın doğru olduğunu, ancak itirazlarının reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, zira tebligatın usulsüz olması nedeniyle takibin kesinleştirilmesi ve müteakip işlemlerinin yapılmasının hukuken bir anlam ifade etmediğini, bu durumda takip tarihi olan 2012 yılından sonra 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunun açık olduğunu, zamanaşımı itirazının kabulü yerine reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğunu, yine borca itiraz yönünden takibe konu senedin kredinin teminatı olarak verildiğini, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan bir diğer takip dosyasında kredi borcunun tahsil edildiğini, bu dosyada tahsil edilen miktarın dava konusu kambiyo takibindeki borçtan mahsup edilmemesinin ve hatta kambiyo takibinin kapatılmamasının usulsüz olduğunu, mahkemece borca itirazların değerlendirilmediğini, ayrıca usulsüz tebligat şikayeti kabul edildiği halde mahkemece...

Temyiz Sebepleri Muteriz borçlu itiraz ve istinaf dilekçesi içeriğini tekrar ederek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte usulsüz tebliğ şikayeti ile borca, yetkiye, imzaya itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Tebligat Kanunu 21/1. maddesi, Tebligat Yönetmeliği 30. maddesi, İİK'nın 168,169. maddesi 3....

    Davacının bilinen adresine tebligat çıkarılarak tebliğ edilemeden bila tebliğ döndüğü tespiti yapılamadığından, tebligatın denetleme olanağı olmadığından, TK 21/2. Maddesine göre yapılan tebligat usulüne uygun olmadığından usulsüz tebligat şikayeti yerindedir. Ancak davacı tarafça 24.05.2019 tarihinde takipten haberdar olunduğu ileri sürülmüş ise de kıymet takdir raporunun davacıya 20.05.2019 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği anlaşıldığından ödeme emri tebliğ tarihinin 20.05.2019 tarihi olarak kabulü gerekir. Bu nedenle istinaf talebi yerinde olduğundan istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir....

    UYAP Entegrasyonu