WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olay yönünden yapılan incelemede ise; takip dosyasında usulsüz tebliğ edildiği iddia edilen ve yukarıda usulsüz olduğu belirlenen ödeme emri tebligatının UYAP üzerindeki “evrak işlem kütüğü"ne bakıldığında, tebliğ mazbatasının Uyap sistemine 09.08.2021 tarihinde tanıtıldığı (PTT vasıtası ile aktarıldığı), davacı borçlu T1 ilk olarak 30.08.2021 tarih ve saat 21:11:07'de "döküman okuma" olarak kaydın bulunduğu, davacının daha sonra 31.08.2021 tarih ve saat 14:02:11'de "döküman okuma" olarak kaydın bulunduğu, yine davacının 01.09.2021, 03.09.2021, 01.10.2021 tarihlerinde de "döküman okuma" olarak kaydının bulunduğu, bu halde davacının şikayet konusundan 30.08.2021 tarihinde haberdar olduğunun(öğrendiğinin) kabulünün gerektiği, şikayetin ise 14/10/2021 tarihinde ileri sürülmekle öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük yasal süresinden sonra ileri sürüldüğü anlaşılmakla şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi görüşüne varılmıştır....

Şikayetçi-Borçlu taraf 02.10.2017 tarihli memurluk işleminin kaldırılması talebiyle şikayet yoluna gelmiş ise de; İlamsız takipte kendisine ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olmadığını iddia eden tarafın öğrenme tarihi olarak beyan etttiği tarihten itibaren ödeme emrinde gösterilen itiraz süresinde itirazlarını İcra Müdürlüğüne bildirmesi ve aynı süre içinde İcra Hukuk Mahkemesinde usulsüz tebligata ilişkin şikayetini ileri sürmesi gerekli ve yeterlidir. "Usulüne aykırı tebliğin hükmü başlığını taşıyan Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca; tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi kabul edilir. Bu hükme göre, usulsüz bir tebligat, mutlaka geçersiz olmayıp, Usulsüz tebligatı muhatabının öğrenmesi halinde, bu öğrenme tarihi itibarı ile hüküm doğurur. Anılan maddeden kaynaklanan usulsüz tebligat şikayetinde bulunmak hakkı ise tebligatın muhatabına aittir....

usulsüz olduğundan, TK'nın 21/2. maddesinin uygulanmasına esas alınmasının da mümkün olmadığından TK'nın 21/2. maddesine göre yapılan tebliğ işleminin de usulsüz olduğu anlaşılmıştır....

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkiline gönderilen ödeme emri ve kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiğini, tebligatın yapıldığı Hayriye Kara isimli şahsın, kanunen müvekkiline çıkarılan tebliği tebellüğe yetkili olmadığını, açtıkları davada iddialarının SCM Otomotive yapılan ödeme emri ve kıymet takdiri raporunun tebliğinin usulsüz olduğu değil; müvekkili gerçek kişi T1 yapılan tebligatların usulsüz olduğu yönünde olmakla dava dilekçelerinde de sadece T1 davacı olarak gösterildiğini, Mahkeme gerekçesinin dosya kapsamına ve taleplerine uygun olmadığını, tebliğ mazbatasından da görüleceği üzere, tebliğ memurunun Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik 30 maddesine göre hiçbir araştırmayı yapmadığını, tüm bunların yanı sıra Hayriye Kara isimli şahsın tebellüğe ehil olup olmadığı araştırılmadığı gibi söz konusu şahsın müvekkili adına tebliğ almaya ehil çalışan da olmadığını Tebliğ memurunun tebliğ mazbatasının üzerine maktu bir kaşe vurarak tebliği yaptığını...

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/04/2021 NUMARASI : 2021/58 ESAS 2021/309 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili hakkında icar takibi başlatıldığını, müvekkilinin icra takibini e devlet ortamında öğrendiğini, Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2021/227 Esas sayılı dosyasında müvekkiline gönderilen ödeme emri tebligatının usule uygun olmadığını, tebliğ mazbatasında postacı karşı komşusu ibaresi yazmış olup muhatabın adreste olmaması sebebi ile tebligatı mahalle muhtarına bıraktığını, fakat tebligatın üzerine kanunen kendisine bildirilen hiç bir talimatı belirtmeden direk muhtara bıraktığını, usulsüz tebligat nedeniyle usulsüz tebliğ şikayetlerinin kabulünü, ödeme emrinin...

Muhatap, şikayet dilekçesinde öğrenme tarihi bildirmemiş ise en geç şikayet tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekir. Öte yandan, haciz ihbarnamesi tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nın 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....

Davacının usulsüz ödeme emri şikayet tarihi 10/12/2018 tarihi olup, icra müdürlüğüne itiraz dilekçesini sunduğu tarih 12/11/2018 dir. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürme şikayeti, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması zorunludur. Davacı vekilinin ödeme emrinin usulsüz olduğunu öğrenme tarihi 12/11/2018 tarihi olduğu anlaşıldığından şikayetin 7 günlük süre içerisinde yapılmadığı" gerekçesi ile davacının davasının süre yönünden reddine, davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; şikayet dilekçesinde saydığı nedenlerle kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Şikayet, kıymet takdir raporu ve 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile birlikte açılmış meskeniyet şikayetine ilişkindir. Mahkemece davacının usulsüz tebliğ iddiası incelenmeksizin davanın esasına girilerek ipotekli takipte borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunma hakkının mevcut olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar vermiştir. Oysa İİK'nın 16. maddesine göre meskeniyet şikayeti süreye tabi olup, öncelikle usulsüz tebliğ iddiası incelenmeli, tebliğin usulüne uygun olmadığı sonucuna varıldığı takdirde işin esası incelenerek sonuca gidilmelidir....

Şti. vekili icra mahkemesine başvurusunda; borçlu şirkete 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi gereğince yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ve sair fesih iddialarını ileri sürerek ihalenin feshini talep etmiş, mahkemece, iddiaların yerinde olmadığından bahisle şikayetin reddine karar verilmiş, kararın şikayetçi borçlu tarafından temyizi üzerine Dairemizin 14.02.2017 tarih ve 2016/24526 E., 2017/1967 K. sayılı ilamı ile borçlunun vekiline yapılan satış ilanı tebliğ işleminin Tebligat Kanunu'nun 17. maddesine göre usulsüz olduğu gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuştur. HMK'nun 119/1-e maddesi uyarınca; şikayetçi, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaları şikayet dilekçesinde göstermek zorundadır. Aynı Kanun'un 25. maddesi hükmüne göre de; hakim, şikayet dilekçesinde bildirilen vakıalarla bağlı olup, ileri sürülmeyen maddi olayları kendiliğinden gözetemez....

    A.Ş. vekili icra mahkemesine başvurusunda; borçlu şirkete 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi gereğince yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ve sair fesih iddialarını ileri sürerek ihalenin feshini talep etmiş, mahkemece, iddiaların yerinde olmadığından bahisle şikayetin reddine karar verilmiş, kararın şikayetçi borçlu tarafından temyizi üzerine Dairemizin 08.11.2016 tarih ve 2016/18549 E., 2016/23140 K. sayılı ilamı ile; borçlunun vekiline yapılan satış ilanı tebliğ işleminin Tebligat Kanunu'nun 17. maddesine göre usulsüz olduğu gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuştur. HMK'nun 119/1-e maddesi uyarınca; şikayetçi, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaları şikayet dilekçesinde göstermek zorundadır. Aynı Kanun'un 25. maddesi hükmüne göre de; hakim, şikayet dilekçesinde bildirilen vakıalarla bağlı olup, ileri sürülmeyen maddi olayları kendiliğinden gözetemez....

      UYAP Entegrasyonu