DAVA KONUSU : ŞİKAYET KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir 9. İcra Müdürlüğü'nün 2020/1995 E. sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, örnek 7 nolu ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiğini, dava tarihi itibariyle tebligat parçasının dosyada olmadığını, müvekkilinin usulsüz tebligatı 17/02/2020 tarihinde öğrendiğini, bu nedenle usulsüz tebligatın öğrenme tarihinin 17/02/2020 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekiline usulüne uygun tebligatın yapıldığı, cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davacı yanın usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine, karar verilmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/769 E. sayılı dosyasında ortaklığın giderilmesi davası açıldığı, bu dava dilekçesinin şikayetçi borçluya 17.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun şikayet dilekçesinde bu tebliğ işleminin usulsüz olması sebebiyle hacizden bu tarihte haberdar olamadığına ilişkin bir iddiasının bulunmadığı, icra mahkemesine yapılan meskeniyet şikayeti başvurusunun ise 10.09.2015 tarihinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda; ortaklığın giderilmesine ilişkin dava dilekçesinin tebliğ işleminin usulsüz olduğu mahkemece resen gözetilemeyeceği gibi, borçlunun şikayet dilekçesinde ileri sürmediği bu iddiasını temyiz aşamasında ileri sürmüş olması da, şikayet konusu yapılmayan hususların temyiz aşamasında değerlendirilemeyeceği tabii olduğundan sonuca etkili olmayacaktır. O halde; borçlunun şikayete konu haciz işlemine muttali olma tarihinin ... 1....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: : Bursa 11 icra müdürlüğünün 2021/11630 esas sayılı dosyada gönderilen ödeme emrinin müvekkiline usulsüz olarak tebliğ edildiğini müvekkilinin ödeme emrini 12/01/2022 tarihinde öğrendiğini, ve takibe itiraz edildiğini, icra müdürlüğünce 17/01/2022 tarihli karar ile de, borca itiraz taleplerinin reddine karar verilerek haciz yapıldığını, takibin örneği icra dosyasına sunulmayan bir idari para cezası belgesi ve bunun rücuuna dayandığı iddiası olduğunu, icra dairesince kabul edilmemesinin hakkın yerine getirilmemesi niteliğinde olduğundan süresiz şikayet sebebi olduğunu, müvekkiline gönderilen ödeme emri tebliğinin tevziat saatinden sonra adresi dönüp dönmeyeceği araştırılmaksızın yapıldığından usulsüz olduğunun tespiti tebliğ tarihinin 12/01/2022 tarihi olarak düzeltilmesine hacizlerin kaldırılmasına ve icra inkar tazminatı verilmesine karar verilmesini istinaf etmiştir....
Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı, sadece kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayan ilgilisine ait olup, ihalenin feshini isteyen şikayetçinin, kendisine ya da vekiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunu da, ayrıca ve açıkça ileri sürmediği sürece, bu husus kamu düzeninden olmadığından, mahkemece resen fesih nedeni olarak incelenemez. Borçlu şirketin 27.3.2019 havale tarihli şikayet dilekçesinin incelenmesinde; borçlu şirkete yapılan satış ilanı tebliğ usulsüzlüğünün açıkça fesih nedeni olarak ileri sürülmediği, sadece satış ilanının taşınmazların hissedarlarının tümüne ve yasada belirtilen kişilere usulüne uygun tebliğ edilmediğinin iddia edildiği, borçlu şirket adına çıkartılan ilan tebligatının usulsüz olduğunun ilk kez 18.11.2019 tarihli beyan dilekçesi ile ileri sürüldüğü, tebligatın neden usulsüz olduğuna ilişkin açıklamanın ise 24.02.2020 tarihli beyan dilekçesi ile yapıldığı anlaşılmaktadır....
İcra Müdürlüğü'nün 2021/6630 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkili hakkında başlatılan takibin usulsüz tebliğ yapılarak kesinleştirildiğini vekaletname sunarak dosyaya eklendikleri 28/06/2021 tarihinde haricen öğrendiklerini, müvekkilinin Aralık 2015'ten beri Çin Halk Cumhuriyetinde tutuklu olduğunu, bu nedenle Türkiye'deki menkullerinin usulsüz şekilde ele geçirilmeye çalışıldığını, bazı kişiler ve alacaklı hakkında soruşturma yürütüldüğünü, müvekkilinin ikamet etmediği "Cumhuriyet Mah. Nazım Hikmet Bulvarı Ads Rezidans No:73 Kat:5 D:35 Esenyurt/ İstanbul" adresine tebligat çıkarılmasının talep edildiğini, bu adresteki kişilerle irtibat kurarak tebliğ yapılmasının sağlandığını, ödeme emrinin TK'nın 21. maddesine aykırı olarak usulsüz tebliğ edildiğini beyanla tebliğ tarihinin 28/06/2021 olarak kabulüne, tebliğin usulsüz yapılması nedeniyle ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Kat: 3 B.B sayılı taşınmazın haczedildiğine ilişkin 103 davet kağıdının 13/03/2017 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, tebliğden itibaren haczedilmezlik şikayetinin 7 günlük süre geçtikten sonra 08/08/2017 tarihinde yapıldığı, davacının 19/12/2017 tarihli cevaba cevap dilekçesinde usulüz tebligat iddiasında bulunduğu, dava dilekçesinde 103 davetiye tebliğinin usulsüz olduğuna dair herhangi bir beyanda bulunmadığu, usulsüz tebligata ilişkin şikayet süresinin 7 gün olduğu, davacı tarafça usulsüz tebligata ilişkin süresinde yapılmış bir itiraz olmadığı, süresinde olmayan usulsüz tebliğ itirazının kabul edilemeyeceği bu durumda meskeniyete ilişkin şikayetin süresinde olmadığı anlaşılmakla şikayetin süreden reddine karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/12838 Esas sayılı takip dosyası ile davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu ve dava dışı borçlular hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin TK 16. maddesi uyarınca 01/07/2020 tarihinde davacı borçluya tebliğ edildiği görülmektedir. Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi, İİK'nun 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı maddenin 1. fıkrası gereğince borçlunun bu şikayetini, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir....
DAVA Borçlu vekili şikayet dilekçesinde; Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2021/49957 Esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, ödeme emri tebliğ evrakı müvekkil şirket adresinin neden kapalı olduğu araştırılmadan doğrudan muhtara tebliğ edilerek usulsüz tebliğ edildiğini, 22.02.2022 tarihinde icra takibinden haberdar olmasına rağmen borca itiraz talebinin müdürlükçe hukuka aykırı olarak süreden reddedildiğini ileri sürerek usulsüz tebligata konu ödeme emrinin iptaline, ödeme emri tebligatının 22.02.2022 tarihinde yapılmış sayılmasına karar verilmesini, takibin durdurulmasını ve 22.02.2022 tarihli müdürlük işleminin iptalini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; tüzel kişiliğe usulüne uygun tebligat çıkartıldığını beyan ederek talebin reddini istemiştir. III....
Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nın 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre; “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur” denilmektedir. Somut olayda; ... 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 13.06.2023 tarihli 2022/318 E. 2023/316 K. sayılı kesinleşmiş kararı ile ikinci haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayet kabul edilerek ıttıla tarihinin düzeltilmiş olması nedeniyle şikayet süresinin ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinden itibaren başlatılması uygun olmayıp şikayetin süre aşımından reddi yerine esasının incelenmesi için Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile ......
ile sınırlı olduğu, ipotek bedelinin ödenmesi ile 3. kişi şikayet edenin, ipotek malikinin sorumluluğunun sona ereceği, İİK'nın 149/a maddesi göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 33/1- 2 maddesine göre itfa ve imhal nedeniyle icranın geri bırakılması talep edilmediği, şikayet edenin icra emrinde borçlu olarak gösterilmesinde usulsüzlük bulunmadığı gereçesi ile usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, diğer şikayetlerin reddine karar vermiştir....