İİK'nun 89. maddesinde düzenlenen bu usul tamamlanmadan, üçüncü kişiye tebliğ edilen birinci haciz ihbarnamesine itiraz edilmemesi nedeniyle, anılan ihbarnamede yazılı paranın icra dairesince, üçüncü kişiye çıkarılan muhtıra ile istenilmesi mümkün değildir. Somut olayda, şikayetçi üçüncü kişiye 17.852 TL'lik borç için gönderilen birinci haciz ihbarnamesine verilen cevapta, müzekkere gereğinin yapılacağının bildirildiği, daha sonra yeniden 5.019,63 TL'lik borç için üçüncü kişiye birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği, üçüncü kişiye yukarıda belirtilen ikinci ve üçüncü haciz ihbarnameleri gönderilmeden 5.019,63 TL'nin şikayete konu muhtıra ile talebinin usulsüz olduğu anlaşılmakla, şikayetin kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, vekalet ücreti alacağına dayalı olarak borçlu aleyhine başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte; borçlunun, usulsüz tebliğ şikayeti ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi talebi ve taşkın haciz şikayetiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; davacının usulsüz tebligat şikayetinin ve takibin iptali talebine yönelik davasının reddine ve taşkın haciz şikayetinin kısmen kabulüne karar verildiği, borçlunun temyizi üzerine Dairemizce; usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince öğrenme...
Somut olayda; davacı borçlu dava dilekçesinde, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği ve davalının takip hakkı bulunmadığına ilişkin şikayetleri ile birlikte imzaya ve borca itirazlarını da ileri sürmüştür. İcra dosyası incelendiğinde, davacıya gönderilen ödeme emrinin bila tebliğ iadesi üzerine, mernis adresine TK'nın 21/2.maddesine göre gönderilen ödeme emrinin usulüne uygun olarak davacıya 20.05.2022'de tebliğ edildiği, UYAP sisteminden yapılan araştırmada evrak işlem kütüğü kayıtlarına göre de davacının takipten en geç 17.06.2022 tarihi itibariyle haberdar olduğu halde usulsüz tebliğ şikayetini 07.11.2022 tarihinde 7 günlük şikayet süresi geçtikten sonra ileri sürdüğü, kambiyo takibine yönelik şikayetin, imzaya ve borca itirazın da yasal 5 günlük süre geçtikten sonra ileri sürüldüğü anlaşıldığından, Mahkemece davanın süreden reddine karar verilmesi isabetlidir....
incelemesi yapıldığı belirtilmiş ise de incelenen evrakın tebliğ mazbatası mı yoksa 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerini içerir belgeleri mi olduğunun anlaşılamadığını, kararın Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun uygulanmasına dair yönetmeliğe aykırı olduğunu, usulsüz tebliğ işlemini öğrenme tarihi muhatabın beyan ettiği tarih olup aksinin ancak karşı tarafça yazılı belge ile ispatlanabileceğini, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerini içerir tebligatın yapıldığına dair tebliğ mazbatasına ilgililerin adı soyadı yazılmamış olup ilgililere imza da attırılmadığından belgelendirme unsuru gerçekleşmemiş olup bu haliyle tebliğin yok hükmünde olduğunu, davanın öğrenme tarihinden 7 günlük şikayet süresi içinde açıldığını, aksi durumda tebliğ mazbatalarının yok hükmünde olduğu ve süresiz şikayete tabii olduğu göz önünde bulundurulması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasına, davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, Dosya istinaf...
İlk derece mahkemesi tarafından yeniden yapılan yargılama neticesinde; “…..davalı alacaklı tarafça mirasçıların dosyaya taraf sıfatıyla eklenme talebinin olmadığı, şikayet tarihi itibari ile mirasçıların kendilerine yöneltilmiş bir takip bulunmadığı ve icra takibinde taraf sıfatları olmadığı, bu hali ile dosyada taraf sıfatına haiz olmayan davacı mirasçıların usulsüz tebliğe yönelik şikayet haklarının bulunmadığı anlaşılmakla usulsüz tebliğe yönelik şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, mirasçılar her ne kadar dosyada taraf sıfatına haiz olmasalar dahi mirasbırakanın ölümü ile 4721 Sayılı TMK'nın 599....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine fatura alacağı nedeniyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, örnek no 7 ödeme emrinin 20/02/2020 tarihinde iadesi üzerine 04/03/2020 tarihinde borçlu şirketin ticaret sicilindeki adersine Tebligat Kanunun 5. maddesi uyarınca tebligat yapıldığı davacı borçlu şirket vekilince usulsüz tebliğ nedeniyle tebligat tarihinin düzeltilmesi ve öğrenme tarihin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesini talebiyle şikayette bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayetçi vekili, müvekkilinin alacaklı bulunduğu icra dosyasında, takip borçlusunun hakediş alacağı için ilgili kuruma gönderilen haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin daha önce olmasına rağmen, sıra cetvelinde 1. sıraya şikayet olunan ... Şti.’nin alındığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini istemiştir. Şikayet olunan ... Yapı Malzm. Nak. Ltd. Şti. ve ... vekilleri şikayetin reddini istemişlerdir....
Asıl ve birleşen davalar, İİK'nın 89. maddesi uyarınca düzenlenen haciz ihbarnamelerinin tebliğ işlemlerinin usulsüzlüğü şikayetine ilişkindir. Tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvuru, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ödeme emrinin şikayet eden borçluya “İncilipınar Mah. 1236/1 Sokak No:4/2 Merkez ...” adresinde Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca 06.03.2021 tarihinde tebliğ edildiği, şikayet edenin adres kayıt sistemindeki adresinin 03.04.2009 tarihinden beri “İncilipınar Mah. 1236/1 Sokak No:6/2 Merkez ...” adresi olduğu görülmekle ödeme emri tebliğ edilen adresin, borçlunun adres kayıt sistemindeki adresi olmayıp tebliğ işleminin usulsüz olduğu, şikayet eden borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi yeterli olup ödeme emri tebliğ edilen adresin borçlunun adres kayıt sisteminde kayıtlı olan adres olmadığının ayrıca ileri sürülmesi gerekmediği, şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihinin aksi karşı tarafça yazılı belge ile ispatlanamadığından şikayetin süresinde olduğu anlaşılmakla, şikayet eden borçlu takibin durdurulmasını ve hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş ise de, takip...
İcra Müdürlüğü'nden konulmuş hacizlerin bulunduğu bildirildiğinden sıra cetveli hazırlanmak üzere paranın bu dosyaya gönderilerek sıra cetvelinde şikayet olunana ödendiğini, oysa anılan dosyada daha önce gönderildiği belirtilen haciz ihbarnamesine muhatap bankanın itiraz etmesi ve daha önce para bulunmadığı yolunda cevap bildirmesiyle haciz işleminin gerçekleşmediğini, ileride doğması muhtemel alacaklara birinci haciz ihbarnamesi ile haciz konulması mümkün olmadığı halde haciz varmış gibi işlem yapılmasının doğru olmadığını ileri sürerek, 06.03.2013 tarihli sıra cetvelinin iptali ile 7.921,72 TL'nin müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; talebin esasen sıra cetvelindeki sıraya ilişkin olmayıp 5....