Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ŞİKAYET Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde; bila tebliğ iade edilen ödeme emri tebligatında yazılı olan, muhatabın tanınmadığına yönelik tespitin, borçlunun yaklaşık 20 yıldır bu adreste ikamet etmesi nedeniyle gerçeğe uygun olmadığını, bu suretle geçersiz olan tebligata dayalı olarak TK'nın 21/2. maddesi gereğince yapılan tebligatın da usulsüz olduğunu, takipten 25.11.2020 tarihinde haberdar olduğunu, ödeme emri tebligat zarfında ödeme emri değil sayman mutemet alındısı bulunduğunu ileri sürerek ödeme emri tebligatının iptali ile tebligatı öğrenme tarihinin 25.11.2020 olarak kabulünü talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesi sunmamıştır. III....

    Şikayetçi tarafından sunulan 01.11.2021 tarihli dilekçede açıkca 89/1 haciz ihbarnamesine itiraz edildiği belirtildiğinden bu itirazın 89/2 haciz ihbarnamesine ilişkin olduğu ileri sürülmüş ise de dilekçede açıkça 89/1 haciz ihbarnamesine itiraz edildiği belirtildiğinden yorum yolu ile itirazın 89/2 haciz ihbarnamesine itiraz olarak değerlendirilmesi mümkün olmadığından ilk derece mahkemesi kararı yerinde olmakla istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    Şahıs yönünden konulan hacizlerin kaldırılmasına, PTT Reklamasyon kaydı, cevap yazısı ve PTT posta alındısının dosyaya taranmasına karar verildiği, alacaklı tarafın bu karara karşı şikayet yoluna başvurduğu görülmüş olup, her ne kadar davalı 3. Kişi gönderilen 1. Haciz ihbarnamesine süresi içerisinde itiraz ettiklerinden bahisle borçlu kaydının silinmesini ve hacizlerin kaldırılmasını istemişse de, icra müdürlüğünün kararında da belirtildiği gibi 3. Kişinin 21/07/2020 havale tarihli talebine kadar icra dosyasına fiziken sunulmuş veya UYAP'tan taranmış 3. Kişinin 89/1 haiz ihbarnamesine yapmış olduğu bir itirazının bulunmadığı, davacı 3. Kişinin talep ekinde dosyaya sunmuş olduğu PTT gönderisinde İstanbul 28. İcra Müdürlüğü alıcı olarak belirtilmişse de, gönderinin içeriğinin ne olduğunun belli olmadığı, ayrıca 89/1 haciz ihbarnamesine süresi içerisinde itiraz ettiğini söyleyen 3. Kişiye 17/02/2020 tarihinde 2. Haciz ihbarnamesi, 06/03/2020 tarihinde 3....

    Şikayetçinin başvurusu, kendisine gönderilen İİK’nun 89/1, 89/2 ve 89/3. maddeleri kapsamında düzenlenen haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin olup, mahkemece yapılacak iş; şikayetçiye gönderilen birinci haciz ihbarnamesi usulüne uygun tebliğ edilmemiş ise, birinci haciz ihbarnamesine ıttıla tarihine göre süresinde itiraz edilmesi halinde artık şikayetçiye ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesi çıkarılamayacağından, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesi yok hükmünde olduğundan ilk haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesinin iptaline karar vermekten ibarettir. O halde mahkemece, haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi yönünde yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

      (M) Karşı Oy Borçlu aleyhinde genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde borçlu icra mahkemesine başvurarak usulsüz ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 04.08.2015 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiş, mahkeme ise icra dairesine itiraz tarihi olan 22.07.2015 tarihi itibariyle tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar vermiş, kararı alacaklı temyiz etmiştir. Usulsüz tebliğ tarihinin düzeltilmesine yönelik şikayet İİK 16/1 uyarınca tebligat usulsüzlüğünün öğrenilmesinden itibaren 7 gün olup, şikayet süresinde yapılmamış sayılacağından mahkeme kararının onanmasına ilişkin karar kaldırılarak, alacaklının karar düzeltme istemi kabul edilmiş olup şikayet sürede yapılmadığı nedeniyle reddi gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur. Oysa örnek 7 ödeme emri tebligatının "......

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; haciz ihbarnamesine müvekkili şirket tarafından 30.05.2018 tarihinde itiraz edildiğini, davacının iş bu cevabı uyap üzerinden öğrendiği tarihten itibaren 3 aylık hak düşürücü sürenin geçirildiğini, davacı ile borçlu arasında takibe konu borç hakkında ihtilaf olduğunu, borçlu aleyhine başlatılan takibin haksız ve usulsüz olduğunu, borçluya ödeme emri tebliğ edilemediğini veya usulsüz tebliğ edildiğini, takip borçlusu şirket tarafından davacı aleyhine Bakırköy 5. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/679 E. sayılı davası ile borca itiraz davası açıldığını yine Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/611 E. sayılı dosyası ile açılmış olan menfi tespit davası bulunduğunu, ilgili davaların bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacının kötü niyetli olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme; bilirkişi raporunda, dava dışı borçlu Techline İletişim İnş. ve Dan. Hizm. Ltd....

        Asıl dosyada şikayet olunan şirket vekili, ilk haczin müvekkilinin alacaklı olduğu dosyadan konulduğunu, ihbarnamenin tebliğ edildiği tarihte, KDV iade alacaklarının tahakkuk ettiğini, müstakbel bir alacağın haczi niteliğinde bulunmadığını, borçlu ile üçüncü kişi arasında bir temel ilişkinin var olduğunu savunarak, asıl dosyada şikayetin reddini istemiştir. Birleşen (2010/624 E.) sayılı dosyada şikayetçi ... Bank A.Ş. vekili, ... 1. İcra Müdürlüğü'nün 2009/1674 E. sayılı takip dosyasında, ilk haczin tespit edilmesi ve paranın ilk haczi koyan İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesi gerekirken bunun yapılmadığını, bu usulsüz işlemin ... 2....

          Borçlunun 18.3.2016 havale tarihli şikayet dilekçesinin incelenmesinde; usulsüz tebliğ şikayetinin kabul edilmemesi halinde talebin gecikmiş itiraz olarak kabulü ile takibin durdurulması ile tüm hacizlerin de fekkinin istendiği görülmüştür. Mahkemece, HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle başvurunun 7201 sayılı Tebligat Yasası'nın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayeti olarak kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve takibin kesinleşmesinden önceki hacizlerin fekkine karar verilmesi isabetli ise de; aynı Kanun'un 26. maddesi uyarınca, hakimin, talepten fazlaya ya da başka bir şeye hükmedemeyeceği sabit olup, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle mahkemece takibin durdurulmasına karar verilemez....

            haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmeyerek zaten borcun zimmetinde olduğunu kabul ettiğini belirterek davacının haciz ihbarnamelerine ilişkin tebligatların usulsüz olduğuna yönelik şikayetinin ve haciz ihbarnamelerinin iptali talebinin reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

            K. m.22) ve ehliyetli oğlu Emircan Tan'a 09/11/2020 tarihinde tebliğ edilmiştir." şerhi ile 09/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği, yapılan tebliğ işleminin yukarıdaki mevzuat hükümleri gereğince usulüne uygun olduğu, Davacıya gönderilen 89/2 haciz ihbarnamesine ilişkin tebligat evrakının incelenmesinde; davacının "5 Nisan Mah. 843. Sok. No:18 İç kapı No:A Bağlar/Diyarbakır" adresine çıkartılan tebligatın 30/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği ardından, davacının "Hurma mah. 256. Sok. No:15 İç Kapı No:8 Konyaaltı/Antalya" adresine çıkartılan tebligatın 07/01/2021 tarihinde iade gelmesi üzerine, bu kez aynı adrese Tebligat Kanunu'nun 21/2. Maddesine göre çıkartılan tebligatın 23/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği,yapılan tebliğ işleminin yukarıdaki mevzuat hükümleri gereğince usulüne uygun olduğu, Davacıya gönderilen 89/3 haciz ihbarnamesine ilişkin tebligat evrakının incelenmesinde; davacının "Hurma mah. 256. Sok. No:15 İç Kapı No:8 Konyaaltı/Antalya" adresine Tebligat Kanunu'nun 21/2....

            UYAP Entegrasyonu