Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

içinde borcun ödenmemiş olması ve de birinci haciz ihbarnamesine de itiraz edilmemiş olması nedeni ile davacıya 25/08/2021 tarihinde ikinci haciz ihbarnamesi gönderildiği, ikinci haciz ihbarnamesinin davacıya 26/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacıya ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi olan 26/08/2021 tarihinden sonra yasal 7 günlük süre içinde borcun ödenmemiş olması ve de ikinci haciz ihbarnamesine de itiraz edilmemiş olması nedeni ile davacıya 06/09/2021 tarihinde üçüncü haciz ihbarnamesi gönderildiği, üçüncü haciz ihbarnamesi davacıya 07/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından ikinci haciz ihbarnamesine daha önce 19/08/2020 tarihinde itiraz ettiklerini belirterek 15/09/2021 tarihinde icra dosyasına üçüncü haciz ihbarnamesine itiraz dilekçesi sunulduğu, icra müdürlüğünün 22/10/2021 tarihli kararı ile 3. kişinin yeniden gönderilen her haciz ihbarnamesine yeniden itiraz etmesi gerektiğinden, bu yeni haciz ihbarnamelerine karşı itiraz yerinin, 3. haciz...

ve 2014/11-301 E. 2014/551 K. sayılı kararlarında da belirtildiği üzere, dava açan belge olması nedeniyle şikayetçi tarafından icra ceza mahkemesine verilecek olan şikâyet dilekçesinin, şüpheli veya şüphelilerin isimleri ve şikâyet konusu olaya ilişkin bilgileri taşıması gerekli olmakla birlikte, bu dava dilekçesinin 5271 sayılı CMK’nın 170. maddesinde belirtilen iddianamenin bütün şekil şartlarını içermesi zorunluluğu bulunmamasına göre, somut olayda şikayet dilekçesi ekindeki icra dosyası içerisinde bulunan haciz ihbarnamesine itiraz eden vekilin ibraz ettiği vekaletnamesinden 3. şahıs şirket yetkilisinin Emine Özge Kanburoğlu olduğunun anlaşılması karşısında, yargılamaya devam edilerek sonucuna göre hukuki durumun takdiri yerine yazılı şekilde şikayetin reddine karar verilmesi, Kabule göre de; a ) İcra dosyasından borçluya gönderilen ödeme emrinin 02.03.2012 tarihinde tebliğ edilmesi nedeniyle yapılan icra takibinin birinci haciz ihbarnamesine itiraz tarihi olan 01.03.2012 tarihinde...

    Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi gün içerisinde ...... mahkemesine yapılması zorunludur. Somut olayda, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz yapıldığını ileri sürerek 23.03.2016 tarihinde şikayet yoluyla ...... mahkemesine başvurduğu ve usulsüz tebligattan 18.03.2016 tarihinde haberdar olduğunu beyan ettiği anlaşılmaktadır. Öte yandan, borçlunun ödeme emri tebligatından daha önce haberdar olduğu alacaklı tarafça iddia ve ispat edilmediği gibi ...... dosyasında da bu yönde bir belge ve bilgi bulunmamaktadır....

      İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...İcra dosyasının tetkikinde davacı şirketin ödeme emri tebliğ edilen adresine 14/07/2020 günü 103 davetiyesi ve 04/08/2020 günü ise kıymet takdiri raporunun tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Bu tebliğ muameleleri yönünden herhangi bir usulsüzlük şikayeti yapılmadığı gibi bunların ayrıca şikayet edildiği de ileri sürülmemiştir. Bu halde davacının en geç 14/07/2020 günü takipten haberdar olduğu kabul edilmelidir. Bu tarihte nazara alındığında ödeme emrinin usulsüz tebliğine dair şikayet için 7 günlük müddet geçmiştir....

      Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun kendisine gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince de şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. Somut olayda, borçluya ödeme emri tebligatı dışında kıymet takdiri raporunun da tebliğ edildiği, borçlunun şikayet dilekçesinde kıymet takdir raporu tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik bir iddiasının bulunmadığı anlaşılmıştır. Buna göre, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince borçlunun ödeme emrinden en geç kıymet takdir raporunun tebliğ edildiği 26.5.2014 tarihinde haberdar olduğu kabul edilmelidir....

        Dolayısıyla, tebliğ memurunca, davacıya yapılan üçüncü haciz ihbarnamesi tebliğ işleminin TK'nun 21/2. maddesine göre usulüne uygun olarak yapıldığı görülmüştür. Bu durumda , ilk derece mahkemesince üçüncü haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayetin esastan reddine , üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi olan 26.08.2020 tarihinden itibaren 1. ve 2. haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğine dair İİK.nun 16/1. maddesine göre 7 günlük şikayet süresinde şikayette bulunulmadığından, 1. ve 2. haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğine dair şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir....

        Anılan hükümler çerçevesinde, davacıya yapılan 3. haciz ihbarnamesi tebliğ işleminde herhangi bir usulsüzlük görülmemiştir. 3. haciz ihbarnamesi tebliği usule uygun olduğundan davacının 2. haciz ihbarnamesinden de bu tarih itibarıyla haberdar olduğunun kabulü gerekir ki buna göre de 2. haciz ihbarnamesine yönelik şikayet süresinde değildir. O halde davacı tarafın ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayeti yerinde değildir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davacının istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı, kararda kamu düzenine aykırı bir yön de bulunmadığı anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İzmir 12....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/10/2021 NUMARASI : 2021/142 ESAS - 2021/594 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı/3. kişi vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu hakkında başlatılan takipte müvekkiline gönderilen İİK 89/1, 89/2 ve 89/3. haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğini, ilk gönderilen tebligatın usulsüz iade edildiğini, tebliğ zarfının usulsüz olduğunu, bu nedenle daha sonra TK'nın 21/2. maddesine göre yapılan tebliğlerin de usulsüz olduğunu belirterek 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 23/02/2021 olarak düzeltilmesine, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

        Yine davacı tarafından icra dairesinin kararı şikayet konusu edilmiş ise de ; icra dairesi tarafından ödeme emrinin tebliğ tarihi mahkemece düzeltilmediği takdirde dosya kapsamında yapılan tebliğin tarihine göre değerlendirme yapılacağı ve buna göre davacıya ödeme emrinin 31.05.20222 tarihinde tebliğ edildiği, borca itirazın ise 30.06.2022 tarihinde 7 günlük süreden sonra ileri sürüldüğü dolayısıyla icra müdürlüğünün 07.07.2022 tarihli takibin devamına ilişkin kararının da yerinde olduğu anlaşılmakla usulsüz tebliğ şikayetinin süreden reddine, icra müdürlüğü kararına yönelik şikayetinde kararın usul ve yasaya uygun olması nedeniyle esastan reddine karar verildiği, işbu karara karşı davacı tarafça istinaf yoluna başvurulduğu görülmüştür....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Somut olayda davacı üçüncü kişi tarafından tebliğ olunan birinci haciz ihbarnamesine karşı verilen 13.04.2021 tarihli cevabi yazıda dosya borçlusu Aspar Kozmetik Şti' nin 48.637,30 USD alacağı olduğu ancak alacağın 120 gün vadeye bağlandığı, vadesi geldiğinde belirtilen miktar ile ilerde doğacak miktarların icra dosyasına yatırılacağının bildirildiği, haciz ihbarnamesini tebliğ alan üçüncü kişi, birinci haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmez ise, birinci haciz ihbarnamesi ile istenen borç, üçüncü kişinin zimmetinde sayılır. Kendisine haciz ihbarnamesi tebliğ olunan üçüncü kişi, birinci haciz ihbarnamesi ile istenen alacak miktarını takip borçlusuna borçlu olduğunu kabul etmiş sayılır....

        UYAP Entegrasyonu