Şti'ne 28/06/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, 26/07/2021 tarihinde 89/2 haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiğini, herhangi bir itirazda bulunulmadığını, 13/08/2021 tarihinde 89/3 haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiğini 19/08/2021 havale tarihli maaş haczi konulu yazı ile usulüne aykırı bir şekilde cevap verildiğini, 89/3 haciz ihbarnamesine karşı açılmış olan menfi tespit davasının olmadığını, 89/1- 2- 3 haciz ihbarnamelerinin içeriğine, tebligat şekline, vermiş olduğu cevapların yanlış yorumlandığına yönelik şikayetinin ve davasının olmadığını, 89/1 haciz ihbarnamesi borçlusunun talebi olmadan, mahkeme kararı bulunmadan konulan hacizlerin süresi geçtikten sonra 26/07/2021 tarihli maaş haczi konulu yazının, 26/07/2021 tarihinde tebliğ edilen 89/2 haciz ihbarnamesine karşı yapılmış bir itiraz olarak değerlendirildiğini, hacizlerin 17/09/2021 tarihli kararı ile kaldırıldığını belirterek Konya 4....
Somut olayda da bu defa davacı T1 tarafından 1. haciz ihbarnamesine yönelik olarak 04/10/2019 tarihinde süresinde itiraz ettiğini ileri sürmüş ve icra memuru Gülsüm Dilek Cihan'ın aynı tarihli havalesini taşıyan itiraz dilekçesi fotokopisine dayanmış ise de; icra dosyasının incelenmesinde şikayetçi 3. kişinin itiraz dilekçesi verdiğine ilişkin icra tutanağı kaydı olmadığı gibi, UYAP sistemine taranmış bir itiraz dilekçesine de rastlanmamıştır....
nin 89/2 haciz ihbarnamesine; borçlu T4 şirketten ayrıldığını ve hiçbir maaş alacağı kalmadığını belirtmek suretiyle ve dilekçelerinin ekine SGK işten çıkış bildirgesini ve daha önce maaş haczi talep evrakına verdikleri cevabı koyarak itiraz ettiklerini, tüm bu hususlar gözönünde bulundurulduğunda 3 şahıs şirketin dosyaya sunmuş olduğu maaş haczi yazı cevabının, 89/2 haciz ihbarnamesine cevap olarak kabul edilmesinin usul hukuku açısından kabulü mümkün olmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Takip dosyası incelendiğinde; şikayet eden alacaklı tarafından borçlu T4 aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, takip dayanağının 20/11/2105 tarih 46.600,18 TL tutarlı 1 adet bono olduğu, ödeme emrinin borçluya 05/01/2016 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 338/1. maddesinde yazılı yalan beyanda bulunma suçundan kurulan hükme yönelik incelemede; Mahkeme tarafından 15/08/2013 tarihli duruşma gün ve saatinin şikayetçiye veya vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği ve şikayetçi şirket yetkilisinin mahkemeye hitaben yazdığı 01/07/2013 tarihli dilekçe ile duruşma gün ve saatinden haberdar olarak kabul edilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde şikayet hakkının düşürülmesi kararı verilmesi, 2-2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 89/4. maddesine ilişkin kurulan hükme yönelik incelemede; İİK'nın 89/4. maddesindeki "üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini tetkik merciinde ispat ederek üçüncü şahsın İİK'nın 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir....
İcra müdürlüğünün 2020/5436 esas sayılı dosyasında müvekkiline 89/1,89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, müvekkilinin adreste sürekli ya da geçici bulunup bulunmadığını tebliğ memuru tarafından araştırılmadığını, bu nedenle tebligatın usulsüz olarak yapıldığını, tebligatların aynı isimli kimlerin beyanı alınarak yada teslim edilerek dönüşümlü olarak bazen birisi en yakın komşu diğeri tebliğ alan şeklinde isimlerinin belirtildiğini, Yarma mahallesindeki söz konusu tebligatların adreslere hiç gidilmeksizin tamamen muhtar ve azalarının etrafında yapıldığını, müvekkilinin menfi tespit davası açmak için 15 günlük süresinin bulunduğunu, müvekkilinin yaşlı ve geçimini zor karşıladığını, davaya dosya üzerinden karar verilmesini, usulsüz tebligat nedeniyle 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerini öğrenme tarihi olan 02/02/2023 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesini, icra müdürlüğünün red kararının kaldırılmasını, müvekkil hakkındaki...
Somut olayda, şikayetçinin kötü niyet tazminatı talebinin yasal dayanağı bulunmadığından bu konuda ayrıca karar verilmemiş olmasının sonuca etkili görülmediği, şikayetçinin şikayet dilekçesinde açıkça şikayet konusu yaptığı ve usulsüzlüğünü ileri sürdüğü tebligatlara yönelik tüm taleplerinin mahkemece değerlendirildiği, İcra mahkemesince yapılan yargılamada icra takibinde şikayetçiye gönderilen başkaca tebligat bulunup bulunmadığının ve var ise usulsüz olup olmadığının resen araştırılıp değerlendirilemeyeceği; kaldı ki, şikayetçiye şikayet tarihinden önce tebliğ edilen başkaca tebligat da bulunmadığından, bu hususlardaki istinaf istemi yerinde görülmemiştir. III-HMK’nın 326 maddesi gereğince haksız dava açan veya haksız olarak aleyhine dava açılmasına sebebiyet veren kişi, bütün yargılama giderlerinden sorumlu olacaktır....
Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas-1991/344 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere “...usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın, bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde, tebligatın usulsüzlüğünü, şikayet yolu ile icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir”. Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 12.02.1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez....
Tazminat istemine yönelik temyiz incelemesi sonucunda ise; İİK’nun 89/4.maddesine göre “Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini tetkik merciinde ispat ederek üçüncü şahsın 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir....
, Tazminat istemine yönelik temyiz incelemesi sonucunda ise; İİK’nun 89/4.maddesine göre “Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini tetkik merciinde ispat ederek üçüncü şahsın 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıraya şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet eden vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Şikayet eden vekili, düzenlenen sıra cetvelinde şikayet edilenin göndermiş olduğu 1. haciz ihbarnamesine 3. kişi tarafından itiraz edilmiş olmasına rağmen, bu haczin geçerli olduğu varsayımından hareketle yapılan paylaştırmanın hatalı olduğunu, şikayet edilene ayrılan paranın ilk haciz sahibi müvekkiline verilmesi gerektiğini belirterek sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir....