Üçüncü şahsın gerçeğe aykırı beyanlarla haciz ihbarnamesine itiraz etmesi halinde izlenecek yol, aynı Yasa'nın 89 uncu maddesinin dördüncü fıkrasında gösterilmiştir. Şikayet olunanın takip dosyasından gönderilen birinci haciz ihbarnamesine itiraz edilmiş, icra müdürlüğünce geçmiş tarihli haciz konulması için üçüncü kişiye bir tezkere yazılmıştır. Anılan hükmün, bu şekilde aşılması yasaya aykırıdır. Bu şekilde tezkere ile konulan haczin geçerliliği, ancak üçüncü kişiye ulaştığı tarihte ve o an itibariyle mevcut bir para varsa, taşınır haczi hükümleri (İİK. M.m.88) çerçevesinde kabul edilebilir. Geçmiş tarihli ve tebliğ tarihi itibariyle doğmamış bir alacak üzerine, bu şekilde haciz konulamaz. Açıklanan duruma göre, şikayet olunanın haczinin yasaya uygun bir haciz olmadığının tesbiti karşısında şikayetin kabulüne karar verilmek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, davacı üçüncü kişiye gönderilen birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin tebliğinin usule uygun olup olmadığı, bu nedenle birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi, haciz ihbarnamesine yapılan itirazın süresi içerisinde olduğunun tespiti, davacı hakkındaki haczin durdurulması ve davacı hakkındaki takibin iptali şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplanmaktadır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun kendisine gönderilen tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. (emsal karar, Yargıtay 12....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/02/2021 NUMARASI : 2021/82 ESAS - 2021/182 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı tarafından borçlu hakkında başlatılan takipte müvekkili 3. kişiye, birinci haciz ihbarnamesi tebliğ edildiğini, 10.11.2020 tarihli dilekçe ile ihbarnameye yasa uygun şekilde itiraz edildiğini, alacaklı vekilinin, haciz ihbarnamesine yetkisiz kişi tarafından itiraz edildiğini, itiraz eden şahsın avukat olmadığından geçerli olmadığını iddia ederek 2. haciz ihbarnamesi gönderilmesi talebinde bulunması üzerine, müvekkilinin tebliğ edilen ikinci haciz ihbarnamesine de imzasını taşıyan itiraz dilekçesi...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının ... 7. İcra Müdürlüğünün 2013/1953 esas sayılı dosyası ile dava dışı borçlu ... İnşaat Gıda ve Turizm Tic. ve San. A.Ş. aleyhine takip başlattığını, bu dosyadan müvekkili şirkete 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, haciz ihbarnamesine konu tebligatın usulsüz olduğuna dair icra hakimliğinde dava açtıklarını, müvekkili şirketin 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi olan 30.01.2013 tarihi itibariyle borçlu olmadığının tespitine, davalının %20'den az olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Somut olayda ise, (birinci, ikinci, üçüncü) haciz ihbarnamelerinin tebliğ mazbatasında adresin adres kayıt sistemindeki adres olduğu ve tebligatın Tebligat Kanunu 21/2. maddesine göre tebliğ yapılacağı belirtilmediği halde tebliğ memuru bahse konu tebligatı aynı Kanunun 21/2. maddesine göre yapmıştır. O halde yukarıdaki açıklamalar ışığı altında şikayet eden 3. kişiye yapılan tebliğ işlemleri usulsüz olduğundan şikayetin kabulü ile ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin iptaline, birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 04.07.2014 olarak düzeltilmesine ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Somut olayda ise, (birinci, ikinci, üçüncü) haciz ihbarnamelerinin tebliğ mazbatasında adresin adres kayıt sistemindeki adres olduğu ve tebligatın Tebligat Kanunu 21/2. maddesine göre tebliğ yapılacağı belirtilmediği halde tebliğ memuru bahse konu tebligatı aynı Kanunun 21/2. maddesine göre yapmıştır. O halde yukarıdaki açıklamalar ışığı altında şikayet eden 3. kişiye yapılan tebliğ işlemleri usulsüz olduğundan şikayetin kabulü ile ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin iptaline, birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 06.06.2014 olarak düzeltilmesine ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Somut olayda ise, (birinci, ikinci, üçüncü) haciz ihbarnamelerinin tebliğ mazbatasında adresin adres kayıt sistemindeki adres olduğu ve tebligatın Tebligat Kanunu 21/2. maddesine göre tebliğ yapılacağı belirtilmediği halde tebliğ memuru bahse konu tebligatı aynı Kanunun 21/2. maddesine göre yapmıştır. O halde yukarıdaki açıklamalar ışığı altında şikayet eden 3. kişiye yapılan tebliğ işlemleri usulsüz olduğundan şikayetin kabulü ile ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin iptaline, birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 04.07.2014 olarak düzeltilmesine ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Mahkeme; usulsüz tebligat şikayetinin, usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre içinde ileri sürülmesi gerektiği, davacı vekili, dava dilekçesinin sonuç kısmında her ne kadar müvekkilinin haciz ihbarnamelerinden 17.06.2022 tarihinde haricen haberdar olduğunu beyan etmiş ise de, dava dilekçesi içeriğinde müvekkilinin 13.06.2022 tarihinde banka hesabındaki parayı kullanamayınca icra dosyası nedeni ile hesabının bloke olduğunu öğrendiğini beyan ettiği, yine icra dosyasının incelenmesinde 17.06.2022 tarihinde davacı T1 vekilince "Müvekkilimize yapılan usulsüz tebliğ nedeni ile haciz ihbarnameleri tebliğ tarihinin müvekkilimizin icra dosyasını öğrenme tarihi olan 13.06.2022 tarihi olarak düzeltilmesi ile süresinde haciz ihbarnamesine itirazımızı içeren dilekçe" adı altında borca itiraz dilekçesi ibraz edildiği ve bu durumda borçlunun usulsüz tebligatı öğrenme tarihinin kendi beyan ve icra dosyasındaki talepleriyle sabit olduğu üzere 13.06.2022 tarihi olduğu dikkate...
İcra dosyası ve UYAP evrakları üzerinden yapılan incelemede birinci haciz ihbarnamesinin 31.05.2019 tarihinde tebliğ edildiği, üçüncü kişi tarafından, UYAP evrak işlem kütüğüne göre 07.06.2019 tarihinde süresine haciz ihbarnamesine itiraz edilmiş olmasına rağmen ikinci haciz ihbarnamesinin hazırlandığı ve 18.07.2019 tarihinde tebliğ edildiği, bu haciz ihbarnamesine ise yine UYAP evrak işlem kütüğüne göre 01.08.2019 tarihinde süresinden sonra itiraz edildiği, alacaklı tarafından 3. Haciz ihbarnamesinin tebliğinin talep edilmesi üzerine icra müdürlüğünce ikinci haciz ihbarnamesine itiraz edildiğinden bahisle talebin reddedildiği, alacaklı tarafından icra müdürlüğünü 23.08.2019 tarihli kararının şikayet konusu yapıldığı anlaşılmıştır. 3. kişi tarafından süresinde 89/1 haciz ihbarnamesine itiraz edilmesi halinde, 89/2 haciz ihbarnamesi gönderilemez. 3....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda, şikayetçinin talebi ile 3. kişiye 18.05.2021 tarihinde madde 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği, süresi içerisinde itiraz edilmemesi üzerine madde 89/2 haciz ihbarnamesi gönderildiği ve 11.06.2021 tarihinde tebliğ edildiği, süresinden sonra 3. kişi vekili tarafından 16/06/2021 tarihinde itiraz dilekçesi verildiği, üzerinde madde 89/1 haciz ihbarnamesine itiraz edildiğinin açıkça belirtildiği, bu itirazın, yazılı beyanın aksi olarak madde 89/2 haciz ihbarnamesine itiraz olarak değerlendirilmesinin mümkün bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-3. kişi vekili vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri İstinaf dilekçesini tekrar etmiştir. C. Gerekçe 1....