"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 04.10.2014 tarih, 17942/23610 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi...tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçluların, yasal süreden sonra icra mahkemesine başvurarak usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte, çekin lehtar hanesinde tahrifat yapıldığını ileri sürerek alacaklının kambiyo takibi yapma hakkı bulunmadığından bahisle takibin iptalini talep ettikleri, mahkemece, HMK.nun 150. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır....
Noterliğinin 04/03/2022 tarih ve 04103 yevmiye numaralı takibe konu ihtarının da müvekkiline tebliğ edilmediğinden dosya borcuna ve aslına işlemiş ve işleyecek faiz ile fer'ilerine itiraz ettiklerini, bu nedenle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, gecikmiş itirazlarının kabulü ile itirazları doğrultusunda takibin durdurulmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı alacaklı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Borçlu tarafından mahkeme kararının temyiz edilmesi üzerine, mahkemenin 09/05/2016 tarih ve 2016/518 E.-2016/345 K. sayılı kararı ile; "kararın kesin olarak verilmiş olduğu görülmekle HUMK 432-426/F maddelerine göre temyiz talebinin reddine" karar verildiği, mahkemenin 06.04.2016 tarihli kararının da dosya üzerinden kesin olarak verildiği görülmekle; borçlunun icra mahkemesine başvuru konusunun, usulsüz tebligat şikayeti ve şikayeti kabul görmez ise gecikmiş itiraz olduğu, bu durumda mahkemenin esasa ilişkin kararının İİK'nun 363. maddesi gereğince miktar ve konu itibariyle temyizi kabil olduğu gibi, dosya üzerinden verilen kararın süresinde temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle ... . İcra Hukuk Mahkemesi'nin 09/05/2016 tarih ve 2016/518 E.-2016/345 K. sayılı temyiz talebinin reddine ilişkin ek kararının oybirliği ile kaldırılmasına karar verilerek, ... . İcra Hukuk Mahkemesi'nin 06.04.2016 tarih ve 2016/518 E.-2016/345 K. sayılı kararının temyiz incelemesine geçildi....
Borçlu vekili, şikayetinde usulsüz tebligatı 19.08.2021 tarihinde muhtardan almak sureti ile öğrendiklerini belirtmiş ise de, bu tarihten önce 05/08/2021 tarihinde borçlu vekili olarak Avukat T2 ve Avukat Mukaddes Topal adına vekaletname sunulmuştur. Bu durumda borçlunun usulsüz tebliğ işlemini en geç bu tarihte öğrendiğinin kabulü gerektiğinden mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin İİK 16/1, diğer itirazların İİK 168. maddesi gereğince süreden reddi gerekirken, şikayetin kabulü ile tebligat tarihinin düzeltilmesine ve yetki itirazının kabulüne karar verilmesi yerinde olmayıp, mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayetin ve itirazların süre yönünden reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalı alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Ankara 11....
Borçlunun, şikayet ve itiraz dilekçesinde; usulsüz tebliğden haberdar olunduğu tarihe ilişkin bir beyanı bulunmayıp icra müdürlüğüne 11/11/2019 tarihinde itirazda bulunduğunu beyan etmekle ve aksi yazılı delille kanıtlanamadığına göre, Mahkemece, borçlunun icra müdürlüğüne itiraz dilekçesi sunduğu 11/11/2019 tarihinin öğrenme tarihi olarak kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin, bu tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekmektedir. Buna göre Mahkemece, başvurunun usulsüz tebliğ şikayeti olarak nitelendirilerek Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebligat tarihinin, borçlunun usulsüz tebligattan haberdar olduğu 11/11/2019 tarihi olarak göre düzeltilmesine karar verilmesi isabetlidir. HMK.'nın 355. maddesi hükmüne göre istinaf incelemesinin ancak istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, ancak kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde bu hususun resen gözetilebileceği, HMK.'...
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 16.06.2014 tarih ve 2014/635 E.- 2014/691 K. sayılı kararının, itiraz tarihinden sonra borcun ödenmiş olduğunun bildirilmesinin, borçlunun usulsüz tebligata ilişkin şikayetini ve borca itirazını konusuz bırakmayacağı gerekçesiyle bozulduğu, icra mahkemesince, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, ödeme emrinin, borçlu şirkete, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 13. maddesi hükmüne uygun olarak tebliğ edildiği gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği görülmektedir. Somut olayda, alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin borçlu şirkete 29.05.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu şirketin ise, yasal süresi içerisinde 02.06.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. Bu haliyle, borçlunun usulsüz tebligata ilişkin şikayetinin incelenmesinin sonuca etkisi bulunmadığı anlaşılmaktadır....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/14220 Esas ve 2018/3902 Esas sayılı dosyalarıyla takip yapıldığını, kendisine ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, senetlerin baskı ve tehdit ile imzalatıldığını, bu hususta suç duyurusunda bulunduğunu ve soruşturmanın devam ettiğini, esasen takip alacaklısı görünen şirketin kendisine borçlu olduğunu, davalı aleyhine 2018/2750 Esas sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, davalının usulsüz tebliğ ile kesinleştirilen takip dosyasından araç ve taşınmazlarına haciz koydurarak kendisini mağdur ettiğini, savcılık soruşturma sonucunun beklenerek hacizlerin kaldırılmasını, usulsüz tebligatla kesinleştirilen ödeme emrine itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme dosya üzerinde yaptığı inceleme sonucunda; İstanbul Anadolu 1....
Maddesine göre tebliğ edildiği; tebligat adresi o tarih itibariyle, borçlu şirketin ticaret sicile kayıtlı resmi adresi olduğu, tebliğ mazbatasına kendisine haber verilen komşunun isminin de yazıldığı görülmüştür. Anılan tebliğ işleminin bu hali ile, Tebligat Kanununun 21/1. ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30 ve 31. maddelerindeki koşulları taşımakla usulüne uygun olduğu anlaşılmaktadır. Davacı (kira sözleşmesinden sonra) 10/01/2020 tarihinde düzenlenen taahhütname ile kiralananı 31/12/2021 tarihinde tahliye edeceğini taahhüt etmiştir. Davalılar, 12/01/2022 tarihinde başlatmış oldukları icra takibi ile 10/01/2020 tanzim ve 31/12/2021 tahliye tarihli adi yazılı belgeye dayanarak taşınmazın tahliyesini istemiştir. Davacı süresi içinde takibe itiraz etmemiştir. Tahliye taahhüdüne dayalı icra takiplerinde, dayanak tahliye taahhüdünün adi yazılı olması halinde, imzaya ve tarihe açıkça itiraz edilmesi gerekir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ; Mahkemesince; davacının ödeme emrinin tebliğine yönelik usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, Sakarya 1. İcra Müdürlüğü'nün 2022/2939 esas sayılı dosyasında davacıya yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespitine, öğrenme tarihi olan 28/04/2022 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne karar verilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde, Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre alacaklının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının REDDİNE, 2- Borçlunun temyiz itirazlarına gelince; Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte borca itiraz istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayetin kabulüne, borca itirazın reddine karar verildiği görülmektedir....