Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesi tarafından; "davacı T2 Turizm Nakliye İthalat ve İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi yönünden ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayetinin kabulü ile Ankara 7.İcra Müdürlüğünün 2019/9401 Esas sayılı takip dosyasında şirket davacı-borçluya ödeme emrinin tebliğ tarihinin 18/07/2019 tarihi olarak düzeltilmesine, diğer davacı T1 yönünden usulsüz tebliğ şikayeti olmadığından karar verilmesine yer olmadığına, davacı T2 Turizm Nakliye İthalat ve İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi‘ nin yetkiye ve borca itirazlarının reddine, diğer davacı T1 yönünden yetki ve borca ilişkin herhangi bir itiraz olmadığından karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmiştir....

İcra Müdürlüğü'nün 2014/13697 esas sayılı dosyasında borçlu sıfatı ile kendileri haklarında genel haciz yolu ile takip yapıldığını, takipten önceki temlik nedeniyle borçlu sıfatları bulunmadıklarını ileri sürerek ödeme emrinin iptali ve ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetinde bulunduğu, mahkemece usulsüz tebliğ işlemi şikayeti hakkında değerlendirme yapılmadığı, takip tarihi itibariyle alacağın temlik edilmiş olması nedeniyle Türk Ekonomi Bankası AŞ.'nin borçlu sıfatı bulunmadığı kabul edilerek takibin iptaline karar verilmiştir.Borçlunun yukarıda detaylı olarak açıklanan bu itirazı, borca itiraz niteliğinde olup, takip prosedürü itibariyle genel haciz yolu ile takipte İİK'nun 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yasal yedi günlük itiraz süresi içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir....

    İcra Dairesi'nin 2021/15010 esas sayılı dosyası kapsamında ilamsız icra takibi başlatıldığını, söz konusu takibe ilişkin müvekkili T1 İİK'nın 89. maddesi uyarınca dosyaya borçlu olarak eklendiğini, ancak müvekkiline yapılan 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamesi tebligatlarının usulsüz ve mevzuata aykırı şekilde tebliğe çıkarıldığını ve hatalı bir şekilde yapılan tebligat ile müvekkilinin dosyaya borçlu olarak eklendiğini, müvekkilinin söz konusu icra takibini 28/07/2022 tarihinde öğrendiğini, söz konusu icra takibinde ve 89/1, 89/2, 89/3 ihtarnamesi icra takip borçlusunun müvekkildeki alacaklarına haciz konulduğu belirtilmiş ise de, müvekkilinden icra takip borçlusunun herhangi bir alacağının bulunmadığını belirterek 89/1 ihtarnamesinin usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle şikayetlerinin kabulü ile tebliğ tarihinin muttali oldukları 10/08/2022 tarihi olarak kabul edilmesine, 89/2 ve 89/3 ihbarnamelerinin hükümsüz sayılarak iptaline ve usulsüz tebligat nedeniyle yapılan iş/işlem ve hacizlerin iptaline...

    , ödeme emri ekinde dayanak belgelerin de gönderilmediğini, takip dosyasının incelenmesi ile takip dayanağı genel kurul kararından 17/07/2017 tarihinde bilgi sahibi olduklarını, açıklanan nedenle takibin ve ödeme emrinin iptalinin gerektiğini, aynı alacakla ilgili İstanbul 32 İM'nün 2015/9002 sayılı dosyasında nisan 2015 tarihinde başlatılan takibe itirazları üzerine alacaklı tarafından İstanbul 8 Sulh Hukuk Mahkemesinde 2015/1162 esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasının halen derdest olduğunu, bu nedenle işbu takibin mükerrer olduğunu beyanla ödeme emrine ilişkin tebligatın usulsüz olduğunun tespitiyle tebliğ tarihinin 17/07/2017 olarak düzeltilmesine, şikayet ve tirazları nedeniyle ödeme emrinin ve takibin iptaline, hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    Dairemizce yapılan değerlendirmede; öncelikle davacı tarafın usulsüz tebligat şikayeti ve hacizlerin kaldırılması talebi bakımından yapılan incelemede; davacı vekili tarafından icra dosyasındaki icra emrinin farklı bir avukata tebliğ edildiği gerekçesiyle usulsüz tebliğ edilen ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi talep edilmiş ise de, usulsüz tebligat nedeniyle öğrenme tarihinin düzeltilmesine ilişkin şikayetin İİK'nun 16. maddesi gereğince 7 günlük süreye tabi olduğu, davacı vekilinin dava dilekçesinde iş bu takibi 15/12/2021 tarihinde öğrendiklerini belirttiği, yine icra dosyasına bakıldığında 21/12/2021 tarihinde davacı tarafça usulsüz tebligat şikayetine ilişkin dilekçe sunulduğu, bu durumda takipten 15/12/2021 tarihi itibariyle haberdar olunmasına rağmen, davanın 7 günlük şikayet süresi geçtikten sonra 17/01/2022 tarihinde açıldığı görüldüğünden, mahkemece usulsüz tebligata ilişkin şikayetin süreden reddine, yine davacı tarafından icra emri tebliğ edildikten sonra takibin...

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/724 KARAR NO : 2021/2908 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/01/2021 NUMARASI : 2020/155 ESAS, 2021/35 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ- İMZAYA İTİRAZ KARAR : İzmir 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/155 Esas, 2021/35 Karar sayılı dosyasında verilen davanın kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; İzmir 22. İcra Müdürlüğünün 2019/1815 Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine takip yapıldığını, takip dosyasından müvekkiline ödeme emrinin usulen tebliğ edilmediğini, müvekkiline gönderilen ödeme emri bila tebliğ dönmeksizin müvekkilinin ikametinin bulunduğu adresteki muhtarlığa TK'nın 21/2....

    Öncelikle Usulsüz tebligat şikayeti yönünden yapılan incelemede; Şikayete konu ödeme emri tebligatının incelenmesinde; "Gösterilen adrese gidildi. Adresin kapalı olduğu sebebiyle Hasan Edem muhatabın çarşı olduğu sözlü beyan etti TK. 21 Maddesi ve tüzük 28. maddesine göre Belceağaç Mahallesi Muhtarı İsmet Akgül imzasıyla teslim edilerek 2 nolu haber kağıdı adresin kapısına yapıştırılıp, Hasan Eden'e haber verilmiştir." şerhi ile 29/06/2021 tarihinde tebliğ olunduğu anlaşılmıştır. Mahkemesinde davanın 14/07/2021 tarihinde açıldığı ve dava tarihinin ödeme emri tebligatına ıttıla tarihi olduğu davacı tarafça ileri sürülmüştür. Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....

    in temyiz itirazlarına gelince; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibine karşı borçlunun, diğer itirazları yanında ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 39. maddesinde; “Bu kanun hükümlerine göre kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak alakaları varsa, muhatap namına kendilerine tebliğ yapılamaz” düzenlemesi mevcuttur. Şikayetçi ...'e çıkarılan ödeme emrine ilişkin tebligatın, muhatabın dışarı gittiğinden bahisle aynı konutta daimi ikamet eden ve ehil olan takibin diğer borçlusu ... imzasına tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda, borçlu ...'e yapılan tebliğ işlemi hasma tebliğ yasağı kapsamında 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 39. maddesi hükmüne aykırı olup usulsüzdür. O halde, mahkemece, şikayetçi ...'...

      Mahkemece,  itirazın kaldırılması istemi ile İcra Mahkemesine başvuru için öngörülen altı aylık  sürenin, itirazın  alacaklı  tarafa  tebliği  tarihinden itibaren işlemeye başlayacağını hükme bağlayan İİK'nun 68/1. emredici hükmü gözardı edilmek ve  borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti üzerine kurulan hüküm ve bunun tebliği işlemi ıttıla tarihi sürenin başlangıcına esas alınmak suretiyle davanın süre aşımından reddine karar verilmiş ise de, icra dosyasında borçlunun yapmış olduğu itiraz alacaklı vekiline tebliğ edilmediğinden davanın süresi içerisinde açıldığı kabul edilerek davacının talebinin esastan incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK'nun 353/1- a-6 maddesi gereğince Şarkışla İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/36 Esas 2022/51 Karar sayılı kararının kaldırılmasına ve dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile borca itiraz niteliğinde olup, istinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacı borçlu hakkında Adana 6....

      UYAP Entegrasyonu