Davacı taraf kendisine yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmeyip ilgililere yapılan tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunu ileri sürmüştür. Oysa satış ilanı kendisine tebliğ edilmeyen her ilgilinin usulsüz tebliğden haberdar olduğu tarihten itibaren yasal süresi içerisinde ihalenin feshini isteme hakkı mevcut olup bu husus ancak ilgilisi tarafından açılacak davada ileri sürülebilir. Borçlunun kendisi dışındaki ilgililere tebliğin usulsüz yapıldığından bahisle ihalenin feshini istemeye hakkı yoktur. Davacı kendisine yapılan satış ilanının tebliği üzerine ihale öncesinde usulsüz yapıldığını iddia ettiği satışa hazırlık işlemlerini İİK.nun 16. Maddesi uyarınca şikayet yoluyla icra mahkemesine getirmesi zorunludur. Satış ilanı tebliği üzerine satış kararının kesinleşmesiyle ihale öncesinde yapıldığı iddia olunan usulsüz işlemlere dayanılarak ihalenin feshi istenemez....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın süresinde olmadığını, 103 davetiyesinin davacıya 14/10/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davacının bu tebliğden sonra değil kıymet takdir raporunun tebliğinden sonra haczedilmezlik şikayetinde bulunduğunu, bu nedenle şikayetin süre yönünden reddi gerektiğini, davacının 103 davetiye tebliğinden sonra yaptığı herhangi bir usulsüz tebligat şikayeti bulunmadığını, tebligatın usule uygun olup olmadığının mahkemece re'sen dikkate alınmasının mümkün olmadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....
Şti. icra mahkemesine başvurusunda; - Kıymet takdir raporunda; imar durumundaki yanlış bilgilere, taşınmazın konumuna, bir kısım kalemlerin hesaplamaya dahil edilmemesine dayalı olarak eksik niteleme ve hesaplama yapıldığını, dolayısıyla bu durumun satış ilanına da sirayet ettiğini, - Borç miktarının gerçeği yansıtmadığını, dolayısıyla bu durumun katılımı etkilediğini, - Satış ilanının, Av. ...’a ve borçlu şirkete tebliğ edilmediğini ileri sürerek ihalenin feshini talep etmiş, mahkemece, Dairemizin 12.06.2017 tarih ve 2017/3914 E.- 2017/9098 K. sayılı bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama neticesinde “kıymet takdir raporunun borçlu şirket vekili yerine borçlu şirkete tebliğ edilmesinin usulsüz olduğu” gerekçesi ile davanın kabulü ile ihalenin feshine karar verilmiştir. Müflis, İİK nun 191. maddesi gereğince iflas masasına giren mallar hakkında tasarruf hakkını kaybeder....
Öte yandan, ihalenin feshini isteyen şikayetçi, - Kıymet takdir raporunun usulünce tebliğinden itibaren yedi gün içinde, icra mahkemesi nezdinde, kıymet takdir raporunda belirlenen değeri şikayet edip, icra mahkemesince alınan bilirkişi raporunu kabul etmeyip buna yönelik iddialarını ihalenin feshi şikayetinde sürdürmesi, - Kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiği ve ihale sürecinden haberdar olmadığı iddiası ile birlikte ihale konusu şeyin icra müdürlüğünce yaptırılan kıymet takdirine ilişkin rapora ihalenin feshi şikayetinde itiraz edilmesi, - İhalenin feshi şikayetini inceleyen mahkemece, kıymet takdirine yönelik yapılan şikayet neticesinde, icra müdürlüğünce alınan kıymet takdir raporuna ait keşif tarihi esas alınarak ihale konusu edilen şeyin değerinin ihale bedelinin üstüne olduğunun anlaşılması halinde “zarar unsurunun” gerçekleştiği kabul edilerek hem ihale konusu şeyin ihale bedelinin altında bir muhammen bedelle ihaleye çıkartılması hem de satış ilanı tebligatının usulsüz...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte borçlu adına kayıtlı taşınmaza haciz konulduğu, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiğini, öğrenme tarihinin 31/12/2014 tarihi olduğunu belirterek haczedilen taşınmaza yönelik meskeniyet şikayetinde bulunduğu, mahkemece tebligatların usulüne uygun olduğu gerekçesi ile şikayetin süre aşımı nedeni ile reddine karar verildiği görülmektedir.İİK.nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan, haline münasip evin haczedilmezliği şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca...
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesinin eksik inceleme ve değerlendirme neticesinde hatalı karar verdiğini, icra emri ve kıymet takdir raporunu içerir tebligatların muhatap müvekkili şirkete usulsüz olarak yapıldığını, taşınmaza ilişkin hazırlanan kıymet takdir raporunda hesaplanan meblağın gerçeği yansıtmadığını, ilk derece mahkemesi tarafından eksik inceleme ile belediye rayiç bedelinin celbinin talep edilmediğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, iş bu şikayete konu icra esas dosyasında tebliğe çıkarılan icra emri ile kıymet takdirini içerir tebligatların usulsüz yapıldıkları gerekçesiyle tebliğ tarihinin muttali oldukları 17/08/2017 olarak kabulüne, satışa konu taşınmaza ilişkin alacak bedelinin yeniden hesaplanmasına, yeniden kıymet takdiri yapılmasına karar verilmesine ve Çerkeş İcra Müdürlüğü 2016/29 Talimat sayılı dosya üzerinden yapılan satışın tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar-borçlu vekilleri istinaf dilekçesinde özetle;takibin iptali davasının bekletici mesele yapılmadan karar verilmesinin kanuna aykırı olduğunu, icra emrinin ve kıymet taktir raporunun müvekkillerine usulsüz tebliğ edildiğini, satış ilanının ise hem borçlu vekili hemde haciz alacaklısı vekili sıfatıyla iki kez tebliğ edildiğinden ve takip dosyasında vekaletnamesi olmadığından usulsüz tebliğ edildiğini, Devrim AKA'ya gönderilen satış ilanının ise, tebliğ memuru tarafından gerekli araştırma yapılmadan çarşıya gittiğinden bahisle 3. Kişiye tebliğ edildiğini, 3....
Somut olayda, şikayetçiye hesap kat ihtarı tebligatı yapılmış olmakla ve her ne kadar İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemelerinin tebligatın usulsüz olduğuna yönelik tespiti yerinde ise de, ipotekli taşınmaz maliki tarafından ihtarnamenin usulsüz tebliğ edildiği hususunda icra emri tebliğ tarihi olan 24.02.2020 veya kıymet takdiri tebliği olan 27.7.2020’de haberdar olunduğunun kabulü gerekmekle birlikte; şikayet dilekçesinde bu iki tebligatın da usulsüz olduğu ileri sürüldüğünden mahkemece öncelikle şikayetin süresinde olup olmadığının tespiti bakımından icra emri ve kıymet takdiri tebligatlarının usulüne uygun olup olmadığının denetlenmesi gerekmektedir....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline gönderilen ödeme emri, 103 davetiyesi, kıymet takdir raporu ve satış ilanına ilişkin tebligatların usulsüz olduğu, taşınmazın değerinin düşük takdir edildiği, tebliğ işlemi usulsüz olduğundan müvekkilinin kıymet takdirine itiraz hakkını kullanamadığı, kıymet takdirinin yapıldığı tarihten sonra da taşınmazın değerinin olağanüstü şekilde arttığı, satış ilanının ilgililere tebliğ edilmediği, ihalenin saatinde başlatılmadığı, e-satış tutanağının dosya içinde olmadığı belirtilerek ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalılar vekili cevap dilekçesinde; ihalenin usul ve yasaya uygun olarak yapıldığını belirterek davanın reddini istemiştir. III....
O halde; şikayetçi ... adına yapılan kıymet takdir raporu tebliğ işlemi usulsüz olup, satış ilanı tebliğ tarihinden itibaren kıymet takdirine itiraz süresi dolmadan satış yapıldığı nazara alındığında, şikayete konu taşınmaza ilişkin kıymet takdir raporu kesinleşmeden ihale yapılmasının usulsüz olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nce İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçi ...’ın temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4....