İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin, usule uygun bir şekilde tebliğ edilmemiş kıymet takdiri raporunun tebliğini şikayetlerinin reddine mesnet gösterdiğini, dosya kapsamında yapılan kıymet takdirinin tebliğ edilip edilmediğini, tebliğ edildiyse bile usule uygun olup olmadığının mahkeme kararıyla öğrenildiğini, kıymet takdirinin de usule uygun yapılmadığını, müvekkil Necip Yazıcı'nın yurtiçi yerleşik adresi bulunmayıp yurtdışında yaşadığını, İcra dairesinin ise müvekkil adeta yurtiçinde yaşıyormuş gibi tebligat yaptığını, yurtiçi yerleşik adresi bulunmayan ve yurtdışında yaşayan kişilere yapılacak olan tebligatın usulünün belli olup bunun dışına çıkarak yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, bu nedenle icra dairesince usulsüz tebligat yapıldığını, müvekkilinin 28.09.2021 tarihinde saat 12:28'de yurttan çıktığını, tebligatın ise saat 28.09.2021 tarihinde saat 15:09'da tebliğ edildiğini, kıymet takdirini içerir tebligatın tebliğ mazbatası...
İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, şikayete konu taşınmaza ilişkin 25.09.2013 tarihinde yapılan kıymet takdirine ilişkin tebligatın 24.04.2014 tarihinde şikayetçi borçluya tebliğ edildiği anlaşılmakla, bölge adliye mahkemesince bahsi geçen kıymet takdirine ilişkin tebligatın aslı bulunamadığından bu durumun borçlu lehine yorumlanması ve meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun kabul edilmesi somut olaya uygun düşmemektedir. Zira ilk derece mahkemesince PTT'den yapılan araştırma sonucu barkod numarası ile bildirilen kıymet takdir raporu tebliğinin 24.04.2014 tarihinde şikayetçi borçluya tebliğ edildiği sabit olup, borçlunun şikayet dilekçesinde bu tebligata ilişkin usulsüz tebligat iddiasının bulunmadığı da gözetildiğinde öğrenme tarihinin 24.04.2014 olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, meskeniyet şikayetinin yasal süresinde yapılmadığı sabittir....
Sayılı dosyasından hazırlanan kıymet takdirine ilişkin bilirkişi raporunda taşınmazların değerinin düşük belirlendiğini, yeniden kıymet takdiri yapılarak rapor alınmasını talep ettiklerini, takibin iptali için taraflarınca açılan davaların sonucu beklenmeden kıymet takdiri yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, usulüne uygun gönderilmiş hesap kat ihtarı olmadığından ve icra dosyasından yapılan tebligatlar usulsüz olduğundan yapılan kıymet takdirinin bu nedenle de usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca takibin yetkili yerde açılmamış olması nedeniyle kıymet takdiri raporunun iptalinin gerektiğini belirterek, Saray İcra Müdürlüğü 2022/495 Tal. Sayılı dosyasından hazırlanan 01.11.2022 tarihli kıymet takdirinin iptal edilerek yeniden kıymet takdiri yapılacak hacze konu taşınmazların gerçek değerinin belirtilmesine, taraflarınca takibe ilişkin olarak açılan İstanbul 26 İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2022/332 E. , 2022/321 E. , 2022/320 E., 2022/334 E....
İcra Müdürlüğü'nün 2010/2199 eski esas) esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından davacı borçlu T1 ve dava dışı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, 10 örnek ödeme emrinin davacı borçluya 10/02/2012 tarihinde tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği, alacaklının talebi ile takip işlemlerine devam edildiği anlaşılmıştır. Davacı borçlu, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmesi sebebi ile ödeme emrinin iptalini, 2 yıl dolmadan yapılan kıymet takdirinin iptali ile kıymet takdirine itirazları nedeni ile yeniden kıymet takdiri yapılmasını, süresinde satış talep edilmemesi sebebiyle takip dosyasında konulan hacizlerin kaldırılmasını ve satışın durdurulmasını talep etmiş, İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabulü ile satış kararının iptaline, sair taleplerin ise reddine karar verilmiştir. Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 30/01/2018 tarihinde Kütahya ili Tavşanlı ilçesi Yenimahalle Karakara mevkii 765 ada 1657 parselde kayıtlı taşınmazlarının icra dairesi tarafından ihale sureti ile satıldığını, İİK 134/2 maddesi gereği borçlunun ihalenin feshi davası açma yetkisi olduğunu, her ne kadar şirket müflis ise de TTK'nın 534.maddesi gereğince iflas idaresinin görevine girmeyen konularda temsil yetkisini koruduğunu, dava ve taraf ehliyetlerinin tartışmasız olduğunu, kıymet takdiri raporunun satışa esas alınamayacağını, satılan taşınmazın komple bina olduğunu, bağımsız daire satışı gibi kıymet takdirinin yapılamayacağını, binada bulunan makine ve müştemilatların da ayrıca kıymet takdirine eklenmesi gerektiğini, kıymet takdir heyetine makine mühendisi ile ziraat mühendisinin eklenmesi gerektiğini, kıymet takdir raporunda taşınmazın durumu ve bunun fiyata etkisinin araştırılmadığını, kıymet takdir raporunun usulüne uygun tebliğ edilmediğini, kıymet takdir...
İcra Müdürlüğünün 2019/15757 E. sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine ilamlı takip başlatıldığı, takibin kesinleşmesi üzerine şikayete konu borçlunun üzerine kayıtlı bulunan gayrimenkule 25.12.2019 tarihinde haciz konulduğu, hacze ilişkin 103 davetiyesinin 20.01.2020 tarihinde, kıymet takdirinin borçlu asile 24.06.2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından 29.06.2020 tarihinde kıymet takdirine itiraz edildiği görülmüştür. İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, şikayete konu hacize ilişkin olarak icra dosyasından borçlu vekiline 20.01.2020 tarihinde 103 davet kağıdının tebliğ edildiği, borçlunun 02.03.2021 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu, şikayetinde 103 davet kağıdı tebligatının usulsüz olduğunun ileri sürülmediği anlaşılmıştır....
Bu durumda, borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresine yapılan satış ilanı tebligatı, yukarıda açıklanan yasa hükmüne uygun olup geçerlidir.Öte yandan; kıymet takdiri raporu tebliği usulsüz olsa dahi 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun kıymet takdir raporunun tebliğ işleminden en geç satış ilanının tebliğ edildiği tarihte haberdar olduğunun kabulü gerekmekte olup, öğrenme tarihinden itibaren süresi içinde kıymet takdirine itiraz da yoktur.Mahkemenin, kıymet takdir raporunun borçluya usulüne uygun tebliğ edilmediği, dolayısı ile kıymet takdiri kesinleşmediği gerekçesi ile ihalenin feshine karar verilmesi yerinde görülmemiştir.O halde mahkemece, ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren...
İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 11/06/2015 NUMARASI : 2015/454-2015/627 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun şikayet yoluyla icra mahkemesine yaptığı başvuruda, satış ilanı ve kıymet takdiri rapoıu tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, satışa karar verildiğinden 17.04.2015 tarihinde haberdar olduklarını ve kıymet takdirine itiraz ettiklerini, kıymet takdirine itirazlarına ilişkin davanın derdest olduğunu belirterek ihalenin feshini talep ettiği, mahkemece, şikayetin reddine ve borçlu aleyhine para cezasına hükmedildiği görülmektedir. Borçlunun Bakırköy 5....
Bu şekli ile ödeme emri ve kıymet takdir raporunun tebliğ işlemlerinin 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre yapıldığı açık bir olgudur. Çözümü gereken sorun; davacı/borçluya ödeme emri ve kıymet takdir raporunun usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği, bir başka ifadeyle 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre yapılan tebliğ işlemlerinin usulsüz olup olmadığıdır. Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina başlıklı 21. maddede kendisine tebligat yapılacak kimse veya muhatap namına kendisine tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbirisinin gösterilen adreste bulunmamaları veya tebellüğden imtina etmeleri durumunda yapılacak işlemler açıklanmıştır. Madde dikkatlice incelendiğinde, burada iki ayrı halin birlikte düzenlendiği görülecektir....
Davacının kıymet takdirine ilişkin raporun kendisine tebliğ edilmediği, satış tarihinden satıştan bir gün önce ihaleye alıcı olarak iştirak edeceklerden birinin ihale konusu daireyi görmeye gelmesi üzerine haberdar olduğu, taşınmazın 2019 yılında yapılan kıymet takdirinin ihale tarihinde olması gereken değerin çok altında olduğu yönündeki iddialarının incelemesinde; ihale konusu taşınmaza ilişkin 30/06/2019 tarihli kıymet takdir raporunun 19/08/2019 tarihinde davacı borçluya tebliğ edildiği ve davacının 7 günlük yasal süre içerisinde Ardahan 2....